Boşluk {SuLay T&S} (Bitti)

~~18~~

Bu bölümü çok zor yazdım.Son ses müzik dinliyodum.Müziğin nakaratını bağırarak söylediğim için yazıcağım şeyleri falan unuttum aödşlasödas

Şey birde seviceğiniz birşeyler yapıyorum bekleyin~~

Sizi seviyorum.

 -Ne iş çeviriyorsun aptal!

Sinirle arkasına yaslandı ve ceketini alıp ayağa kalktı.Masasını gelişi güzel düzeltti ve sekretere haber verip şirketten ayrıldı.Arabada içi içini yiyordu.Ona bunca zaman suçsuz olduğu halde mi kızmıştı.Geçerli bir sebebi vardı ve onu dinlemeden araştırmadan herşeye karar vermişti ha?

Yinede seni artık sevmiyorum cümlesinin pek kurtarılacak bir tarafı yoktu ama..Arabadan erken inip koşarak eve girdi.Hatta koşarken merdivenlerde düşmüştü.Peluş tavşanı dolabının köşelerinde arayıp çıkardı ve incelemeye başladı.

-Nerende acaba?

Evirdi,çevirdi.Ayaklarının altına kafasına baktı.Ama hiç bir yerde bişey göremedi.En sonunda aklına tavşanın üstündeki pembe ceket geldi.Ceketi çıkarıp inceledi.Eli değdiğinde kağıt ses getiyordu ama görünüşte bişey yoktu.Ceketi kesti ve içince küçük bir parça kağıt gördü.

-Haha!İşte buldum..Pembe dönme dolap.

Yüzünü buruşturdu ve kağıdı bir yere fırlattı.

Benimki:Dalga mı geçiyorsun!?

Lay:Buldun demek!İpuclarını takip et~~

Benimki:Bu işin altından kötü birşey çıkarsa seni mahkemeye vericem.

Tekrar evden çıktı ve arabaya bindi.Hep gittikleri 2 lunapark vardı ama pembe dönme dolap..Yolda elindeki küçük kağıdı sıkı sıkı tutuyor hiç elinden bırakmıyordu.Arada başka bişey yazıyor mu diye kontrol ediyordu.Utana sıkıla bir bilet aldı ve ilerledi.Bu takım elbiselerle dönme dolap?Umarım kimse dikkat etmez diyerek dönme dolabın pembe kabinini bekledi.Birde pembe.Kahretsin.

İlk adımını attı ve derin bir nefes aldı.Oyuncak çalışmaya başladığında hemen ayağa kalkıp ilk önce yukarıyı inceledi.Tehlikeli evet ama yapıcak birşey yok.Koltuklarda boştu..Yerde bir kapak vardı ama bu kapak büyük ihtimalle tadilat için falandı.Korkarak kapağı kaldırdı.Bir kaç kablo vardı.

-Saçmalığa bak burda kablo ne arar!Senin yüzünden elektirik çarpıcak aptal Lay!

Tamam itiraf etmek gerekirse eğlenceliydide ama..Elini kabloların arasına soktu ve biraz karıştırdı.Eline yine bir kağıt gelmişti.Ama bu kağıt çok eski,yıpranmış ve sarı gibiydi.İki parmağıyla tutmaya özen gösterip baktı.

-Sınıfımız.Sınıf?Kaç sene oldu oraya gitmeyeli!

Oyuncağın bitmesini bekleyip yine hızlı adımlarla lunaparktan çıktı.Bugün kaçıncı bilmiyorum ama yine arabaya bindi.

-Ah şey..Eski lisem.Bir kaç kez daha gitmiştik.Biliyorsundur.Oraya gidelim.

Benimki:Beni o kadar kişinin arasında pembe dönme dolaba bindirdin.Ve pis bir kağıdı tutturdun.10 saattirde yoldayım yeter.Ne bu!?

Lay:O zaman hızlı ilerleyelim?

Lay:Liseyi iptal et eski evimizin önünde bahçe vardı biliyorsun.Bahçedeki en büyük bitki.

Araba yönünü değiştirmişti.Aslında suho eve gitmeyi hiç istemiyordu.O evde ve çok kötü anıları vardı.Çok kötü zamanlar geçirmişti.Tabii Lay ileyken zamanlar güzeldi ama.

Elleri titremeye başlamıştı.Heyecanlandı ve şoförE daha hızlı gitmesini söyledi.Nihayet evin önüne geldiklerinde evin hala eskisi gibi olduğunu gördü.

Gözünde anıları canlandı Lay ile birlikte bahçeye diktiği çiçekler, yasemin ağacının altında ona kitap okuması.Galiba o zamanları özlüyordu.

Ev sahibinden izin bile almadan bahçedeki en büyük bitkiyi aramaya başladı.En büyük bitki bir ağaçtı.Yani öyle düşünüyordu işte.Toprağa oturdu ve hızla kazmaya başladı.tırnakların arası toprak ile dolmuştu pantolonu batmıştı.

İyice derinlere doğru gitmeye başlamıştı Hatta ev sahibi görse  ona kızar ve küfürle kovalardı.Sonunda eline bir poşet gelmişti.Poşeti çıkardığında elinde kurumuş bir gül ve mektup vardı.Hızlıca çukuru kapattı ve arabaya bindi.Bilmem kaçıncı kez.

Araba hareket etmeye başladığında elleri titreyerek mektubu açtı.