Taehyung ne diyeceğini şaşırmıştı. Hemen ayağa kalkıp " ben gitsem iyi olacak. " Dedi. Yun Hee, kapıya kadar Taehyung'a eşlik etti. Taehyung gittikten sonra, Yun Hee bir süre kapının arkasına yaslanmış şekilde bekledi. En sonunda kendini tutamayıp küçük bir çığlık atmıştı. Ertesi gün Hoseok, Yun Hee'yi okula bırakmak için geldiğinde yüzü asıktı. Yun Hee onu sıkmamak için soru sormadı ama Taehyung biliyordur diye Taehyung'a mesaj attı.
********89: Hoseok'un neyi var Taehyung?
T: sen kimsin?
********89: ah doğru ben Yun Hee.
T: Hoseok'un neyi var bilmiyorum. Hem bundan sanane?
Y: ne demek sanane o benim en yakın arkadaşım ve onu neyin üzdüğünü merak ediyorum. Eğer gerçekten iyi bir dostsan ona sorabilirsin.
T: sen nerden sormuyorsun?
Y: sanane taehyung sanane. Soracak mısın yoksa cevabını alana kadar beni neden öptüğünümü sorayım? Seçim senin.
T: aish Yun Hee tamam soracağım.
Y: aferin çok saol.
( görüldü. )
Yun Hee kahkahalar içinde boğulurken en son ne zaman bu kadar çok kahkaha attığını düşündü. Ve bunu başarabilen kişiyi. En son bu kadar şiddetli olan kahkasını Taehyung ona kötü davranmadan önce attırmıştı. Taehyung, Hoseok ile mesajlaşırken Hoseok'dan bişey öğrenmişti. Hoseok, Yun Hee'ye aşıktı. Yıllardır aşık olduğu kıza aşıktı.
YOU ARE READING
DOST | kth
Fanfiction"Ama dostlar böyle yapmaz." diyerek kurumuş dudaklarını, küçüklükten beri hayalini kurduğu pembe dolgun dudaklara deydirdi.
