yeniden başlamak için son şans....

Start from the beginning
                                    

    "Şey ben özür dilerim. Sana... Yani şaşırdım. Buraya gelen kızlar genelde reddedildiği için ağlarlar da ondan ağlama duvarı dedim." Ah! İyice siniirimi bozmuştu.

    "Neden ağlarlasa ağlarlar sana ne? Koca bahçe senin mi?" dedim. O daha da ezildi.

    "Yok öyle değil tabi ama... Ben nereden bileyim senin bu kadar güzel olduğunu." dedi. Ne demek istiyor bu şimdi.

   "Yani burada ağlayanlar genellikle çirkin olduğu için reddedilirler." dedi. "Ama sen güzelsin." dedi. Ne diyeceğimi bilmitordum. "Gökyüzü gibi çok güzel." dedi. Ben "ne? Ne gökyüzüsü?" dedim ve havaya baktım. Gökyüzü hiç güzel değildi kihava kapalıydı. O durumumu anlamış. "Onlar değil." dedi. Ve "bunlar" diyerek işaret parmağıyla gözlerimi gösterdi. Kızarmıştım. Böyle birşeyi beklemiyordum. "Ben gidiyorum" dedim. O "nereye?" diye cevap verdi. Ben:

    "Ders başladı ve sanırım senin dersinde başladı." dedim. O:

    "Bizim ders boş. Ben buradayım." dedi.

    "İyi ben gidiyorum ama" dedim ve geçmeye çalıştım. Ama o kolumdan tuttu. Sonra yanlış birşey yaptığını anlayıp geri bıraktı. 

    "Ben şey özür dilerim. Bir dahaki tenefüs gelir misin?" dedi. Ben "bilmiyorum. Bence gelmem." dedim restleşerek. O:

     "Lütfen gel. Ben seni bekliyor olacağım. Hem gelmezsen çıkışa kadar burada beklerim. Hatta. Çıkışta da gitmem burada uyurum" dedi. Sözü hoşuma gitmişti. Hafifçe güldüm. O:

     "Of! Gülünce daha da güzel oluyorsun." dedi. Ben iyice kızarıyordum. Sonra "ben gidiyorum" dedim. O:

   "En azından ismini söyle" dedi. "İsmim Aslı 9-B'ye gidiyorum ya sen?" dedim.

   "Ben de Emre. 10-A'dayım." dedi. Bende yanından ayrıldım. Sınıfa çıktım. Herkes Elif'le Mert'i tebrik ediyordu. Sanki evleniyorlar niye bu kadar abartıyorlarsa. Mert beni fark edince:

    "Neredesin kızım? Arkadaşın ilk sevgilisini yaotı." dedi. Elif:

    "İlk ve son" diye bastırdı. Ben ise kuru bir "tebrik ederim." dedim. Zeynep bana bakıyordu. Onu aldırmadım zaten sonra hoca geldi.Zil çalınca ise hemen sınıftan çıktım. Zeynep'le bu konudan konuşmak istemiyordum. Gidecek bir yer düşündüm ve Emre'nin yanına gittim."   

     Sonraki tenefüslerde de onun yanına gittim. Sınıftakilerle konuşmuyordum. Çıkışta ise Emre bizim kapının önünde beni bekliyordu. Onu farkettim. Yanına gidiyordum ki Mert kolunu omzuma attı. "Ee nereye gidiyoruz kanka" dedi. Emrenin sinirlendiğini görebiliyordum. Yanımıza geldi:

    "Seni bilmem ama Aslı bu gün benimle geliyor." dedi. Mert sende kimsin bakışları attı. Sonra bana baktı. Ben:

   "Bugün için planım var Mert sonra buluşuruz." dedim. Emre "Mert" diye tekrarladı. Ay tabi onun yanında Mert diye ağlamıştım. Mert ise:

    "Benim, Aslı'nın en yakın arkadaşı peki sen kimsin?" dedi. Emre bana baktıktan sonra. Bende Emre, Aslı'nın başka bir arkadaşı." dedi. Sonra bana dönüp. "Gidelim mi Aslı" dedi. "Mert yarın görüşürüz" dedim ve Emre'yle çıktım.  Mert bana bakıyordu ama umrumda değil. Artık sevgilisiyle ilgilenmeliydi. Beni eve Emre bıraktı. Yolda hiç konuşmadık ama evime geldiğimde ona "teşekkür ederim." dedim. O:

   "Ne demek benim için büyük bir zevkti" Sonra gülerek gitti."

    Sonraki sayfaları çevirdim. Yaklaşık bir hafta sonrasına geldim.

  "Bugün Elif ağlıyordu. Mert ondan ayrılmak istemiş. Halbuki çıkmaya başlayalı daha bir hafta olmuştu. Bu bir haftada Mert'le pek konuşmamış sürekli ondan kaçmıştım onun yerine Emre'yle takılıyordum. Mert'le konuşmaya gittim.

Kankamla Evlenmek mi?  (tamamlandı.)Where stories live. Discover now