"Hisler"

1.3K 82 23
                                    

       
     //Kyungsoo

Arabadaki ölüm sessizliğine karşı içimde attığım sevinç çığlıklarıma gözardı ederek Chanyeol'u izlemeye başladım.
30 lu yaşlarında bir çocuk babası gibi değilde 20 lerinde genç bir iş adamı gibi duruyordu.
Gözlerini yoldan çekip bakışlarıma karşılık verirken kaç dakika öyle bakıştık bilmiyorum ama kısık bir ses ile geldiğimizi söylemesiyle transtan çıktım.
Üstüne atlayacakmış gibi bakmaya devam edersem itiraf etmeme gerek kalmadan anlayacaktı.
Gerçi Min babasının herşeyin farkında olduğunu söylemekte diretiyordu.
Ben ise bunun olmayacağı kanaatindeydim.
Ona olan aşkımı nasıl bile bilirki
Bezen ona beslediğim duygularımın altında ezildiğimi hissediyordum.
O yüzden hoşlandığımı bilse bile sevgimin büyüklüğünden tahmini olamayacaktı.

Kapımın açılması ile o yöne döndüm.
Karşılaktığım sıcak gülümsemesi afallamama yetmişti bile.

"Bugün düşüncelisin Soo. Sinema nedeniyle mi yoksa aklında başka bir şey mi var."

Nasıl diyebilirim ki dalgınlığımın da düşüncemde olan kişi sensin diye.
Beklenti dolu bakışlarında kaybolmadan cevap verdim.

"Aslında yanınızdayken korkumu unuttum bile Bay Park. Ben sadece başka bir şey düşünüyordum "
Uzanıp çantamı arka koltuktan aldıktan sonra inip eve doğru yürüdük.

"Eğer özel değilse düşüncelerinde yer alan kişiyi öğrenmek isterim."

"Benim hayatımda olan herkes özeldir.  Ama şöyle söylemeliyim ki o kişi benim düşüncelerimde yıllardır var o ya farkında değil yada görmek istemiyordur."

Eğer Min Chanyeol'un benim duygularımın farkında olduğu konusunda ısrar etmeseydi böyle bir cümle kurmazdım.
Bakışlarının değişmesiyle bir ihtimal dedim.
Gerçekten biliyor muydu.

Bakışmamızı Min'in çığlığı böldü.
Gülümseyerek ona döndüm.
Sıkıca sarılışına karşılık vererek tebessüm ettim.
Chanyeol'a olan duygularımı öğrenince Min'nin beni yadırgamasını hatta aşağılamasını beklerken bana yine bu sıcaklıkta sarılıp yanımda olacağını söylerken ne çok ağlamıştım.

"Bugün burada kalıyorsun değil mi
Butün gün birlikte olacağız"

"Evet birlikte olacağız aslında size teşekkür borçluyum Bay Park evinize davet ettiğiniz için"

Saçlarımı bulan ellerinin sıcaklığından dolayı gözlerimi kapatamadan edemedim.

"Teşekkür gerektirecek bir şey değil bu Kyungsoo hem alışsan iyi olur artık uzun süreli davetlerde bile buluna bilirim."

Kapanan gözlerim söyledikleriyle açıldı.
Beni evinde görmek istediği için mi böyle söylüyordu yoksa oğlu için miydi.
Tebessüm ederek söylediklerine karşılık verdim.
Gerçi Min cevap vermeme engel olmuştu.
Ellerimden tutup hızla merdivenlerden çıkıp odasına yönelince konuşmaya başladı.

"Soo hadi sen duşa gir çabuk
Bende dolabımdan sana kıyafet bulmalıyım."

"Duş mu? İyide ben sabah duş almıştım gerek yok ayrıca kıyafette aldım yanıma "

Derin nefes alıp sabır dilercesine bana bakan Min'e şaşkın bir şekilde bakıyorum. Kesin bir şeyler planlamıştı. Ben bu bakışları iyi bilirim.

"Bu gece babam ile uyuyacaksın şapşal dediklerimi yap çabuk hadi"

Chan ile mi ?
Tanrım ben asla yatamam kesin heyecandan ölürdüm.
Beni banyoya doğru söylenerek iten Min'e karşı koyamadan kapıyı kapatmıştı.

Mr. Park ||| ChanSoo Texting |||Where stories live. Discover now