🌠22.Bölüm🌠

En başından başla
                                    

Ben ağlamıyordum ama kalbim sürekli ağlıyordu. Güçsüzdüm bende. Beni güçsüz yapan teslim olduğum aşktı. Hani derler ya 'çok gülen çok ağlar'. O söze şu anda çok katılıyorum. Bende çok gülüyordum ama göz yaşlarım akmıyordu. Kalbim ağlıyordu çaresizce.

Şimdi Hazal, nasıl? Ne yapıyor? Yine o adama gülüyor mu? Kafamda bunlar doluydu. Onun yanında olmak istiyordum. Sıkıca sarılmak. 'Seni hic bırakmayacağım' demek istiyordum. Ona sevdiğimi haykırarak söylemek istiyordum. Olmuyordu işte olmuyordu. Yapamıyordum. Cesaretsizdim. Korkaktım. Ama ben böyle değildim. Yine eski Emre olmak istiyorum. Kimseyi umursamayan, aşk dan nefret eden ve ne için yaşadığını bilmeyen. Korkusuz ve cesur olan Emre'yi geri istiyordum.

Tutulmuştum aşka. Teslim ettim kendimi. Geri dönüşü yoktu artık. Sevmiştim bir kere hem de ölümüne. Geri dönemezdim. Yapamazdım istesemde .

Dışarı çıktım. Biraz hava almam lazım dı. Burası sessiz ve güzel bir yerdi. Uzun zamandır gelmiyordum buraya. En son Hazal' a aşık olduğumu anladığım ilk gün gelmiştim. Burası benim gizli ve huzur veren yerdi. Ağaçlara bile onu anlatmıştım. Onu, ne kadar çok sevdiğimi. Bir o bilmiyordu. Bundan sonra bilse de bir şey değişmezdi sanırım. Ama, hala bir umut vardı içimde. Abisi nin bana söyledikleri. 'Hazal, Kaan'ı arkadaşı gibi görür. Neden böyle yaptı bilmiyorum.' Bu cümle umut etmeme yardımcı oluyordu. Peki, neden ? Neden onla birlikteydi? Bu sorunun cevabını kimse bilmiyordu.

Hazal'dan

"Kızım, sen daha çok gençsin. "

"Ama, ben seni çok özledim baba. Yanında olmak istiyorum."

"Bende seni çok özledim kızım. Ama daha erken. Buraya gelmen için daha çok erken."

"Değil baba . Değil. Ben artık sana sarılmak , senin yanında olmak istiyorum. Lütfen izin ver geleyim yanına."

"Olmaz kızım. Sen daha çok gencsin. Hem seni seven o kişi. Onu hiç mi düşünmüyorsun?" Onu öyle kanadı yarım bırakamazsın."

"Kim baba o kim? Beni seven kim. "

"Git ve bekle onu kızım . Ben burdayım. Seni görüyorum. Buraya gelmek için , ölmek için daha çok erken."

"Baba!!"

Sessiz bir yerde , kimsenin olmadı bir yerde çığlıklarımla baş başaydım. Belki de babam haklıydı. Daha ölmek için çok erkendi.

Gözlerimi yorgunlukla açtım. Güçsüz bir o kadar da kendimi bitkin hissediyordum. Her tarafım da uyuşmuş bir his vardı. Hastane de olduğumu anladım. Ne olmuştu bana? Neden buradaydım? Hiç bir şey hatırlamıyordum. En sin hatırladığım şey araba da olan çığlıklarımdı gerisi karanlıktı.

"Hastamız da uyanmış" diyen ihtiyar doktora baktım. "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? " diyen doktora cevap vermek için dudaklarımı araladım."Biraz bitkin vr halsiz hissediyorum." dedim güçsüz çıkan sesimle." Bu çok normal. Fazla kan kaybettiniz. Sağolsun arkadaşınız sayesinde hayattasınız." diyen doktora şaskınca baktım.

Bana kan veren hem de arkadaşım olan kimdi ki? "O kim" dedim merakla. Doktor bey tam cevap verecekti ki kapı açılmıştı. Gelen kişi Kaan'dı. Onu görünce biraz afallamıştım. Onu burada görmek bana hiç bir şey ifade etmiyordu. Ama , neden başkasını mı bekliyordum? Bundan emin değildim. Kaan'ı gördüğüm zaman içimde bir burukluk vardı.

Onu gördüğüm de sevinmem yerine içimde burukluk vardı. Neden ona karsı bir şeyler hissedemiyordum? Çabalıyordum ama olmuyordu. Belki de zorlamamak gerekiyordu. Peki, neden ? Kafam çok karışık bedenin bir o kadar da yorgundu.

"Çok korktum aşkım sana bir şey olacak diye" bu sözü nedense bana hiç inandırıcı gelmiyordu. Yalandan bir tebessümle "iyiyim ben" dedim. Ne diyebilirdim ki? Birden elimi tutmasıyla irkilmem bir olmuştu. Sadece yalandan tebessüm etmiştim.

Onun gözlerinde aşkı bulamıyordum. Sıradan birisiydi benim için. Neden onun teklifini kavuk etmiştim ki? Belki de Emre'ye inat için. Onu , Aleyna ile birlikte görünce içimde bir acı vardi.Ona aşık mıydım ? Bilmiyordum. Ama, onu görünce içimde bir mutluluk, heyecanlanma oluyordu.

"Sevgilim sen biraz dinlen ben daha sonra gelirim yanına" diyen kaan odadan çıkmıştı. Bende biraz daha uzanmış gördüğüm rüyayı düşünmeye başlamıştım. Bu aynı rüyaydı. Babam'ı görüyordum. 'O seni seviyor' diyordu. Bu kimdi peki. Kimdi?

Herkez buradaydı ama Emre yoktu.Onu beklemem zaten saçmaydı. Bana kan kim vermişti orası ayrı bir merak konusuydu. Kapaının açılmasıyla başımı kaldırdım. Gelen Pelin'din "Çok korkuttun bizi kuzu" dedi hafif bir sesle. "İyiyim işte. Benden kurtulmak o kadar kolay mı?" dedim alayla.

"Değil tabi. Hepimiz çok korktuk hele ağın ile annen. Perişan oldular. " demesiyle biraz huzunlenmistim. Onlar zaten yarımdı birde ben gitseydim daha çok kotu olurlardı. "Pelin. Bana kan veren kim?" dedim merakla. Artık bu arkadaşım kimdi öğrenmem lazımdı. "Hiç kimsenin kan grubu seninkinle uymuyordu. Ama bir kişiyi aramamistik.".

" kimi ?" dedim merakla. "Emre'yi. O son anda geldi ve sana kan verdi. Yani onun sayesinde hayattasın." demesiyle sasirmam bir olmuştu. Demek bana kan veren Emre idi. Benim hayatımı kurtaran Emre idi. İçimde ister istemez bir sevinç vardı. "Peki, şimdi nerede ?" dedim heyecanla. " Bilmiyorum. Birden ortalıktan kayboldu ama her gece buradaydı sen uyanana dek. " dedi ciddi bir şekil dr Pelin. "Kaan, o da burada mıydı?" dedim umursamaz sesle. "Hayır, o hic gelmedi. Şimdi geldi buraya . Senin kaza yaptığından haberi bile yoktu. "

Bu söyledikleri pekte umrumda değildi. Onun beni sevmesine inanmak başdan beri hataydı. Benim en kotu olduğum günde yanımda değildi. Ama, Emre her gece buradaydı. Emre ile Kaan arasında çok fark vardı. Artık Kaan'ı sevebilme çabalarından vazgeçmeliydim. Onunla olamayacağımızı her şey belli ediyordu. Peki benim kalbimin sahibi kimdi?

Evet, yeni bölüm geldi . umarım beğenirsiniz. Artık her çarşamba yeni bölüm atıcam inşallah. Vote ve yorumu eksik etmeyin. Seviliyorsunuz.☺☺

GÖKYÜZÜ VE YILDIZ  (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin