Kaçan Kovalanır #Wattsy 2018

Bölüm 6*Akif kim yaa?

Herkese merhabaa

Bölüm geç kaldı kusura bakmayın.

Yorum yapın gözünüzü seveyim.

Tamam hadi başlıyoruz.

1 Ay sonra...

"Bende." dedikten sonra son beş turda olduğu gibi mükemmel bir manşet ile topu havaya kaldırdı Burcu. Ben de Berke'ye pas yolladım ve güm! Sayı bizdeydi.

"21-14" diyerek tekrar skoru hatırlatan hakem tekrar başlama komutu vermek için hazırlandı. Sırıttım. Her ne kadar ben çok bir şey yapamasam da, sonuç olarak kazanıyorduk.

Bence yeterliydi.

Hakem tekrar komut verdiğinde servis ile topu karşıya gönderen Caner'e Beril karşılık verdi. Öne özellikle Berke'yi koymuştuk ve yine amaca uygun davranmıştı. Smaç.

"22-14" diyerek tekrar skoru söyledi hakemimiz. Açık ara fark ile kazanıyorduk. Ve onların takımda 3 tane kız vardı.

Seviye değerlendirmesi yapacak olursak; Burcu ile Duru birbirlerini dengeliyordu. İkisi de özel eğitim almış gibi bir mükemmellikle oynuyorlardı. Caner ve Merve de aynı gibiydi. Orta seviye oynuyorlardı. Ama Caner Merve artı Beril'lik bir performans sergiliyordu. Ben, genel olarak beceremiyordum. Ama paslarım güzeldi. Yani öyle servis, smaç, manşet, falan yapamıyordum. Bir tek gelen topa vur, kafası. Ama Berke abimden daha iyiydi. Aslında biz Beril'i alıp Caner'i verme taraftarıydık ama Beril Berke ile aynı takımda olmayı kabul etmemişti. Dolayısıyla bir kişi fazlaymış gibiydik. Sonuca bakalım. Yenmiştik!

"25-16" diyerek son sayıyı da duyurdu hakemimiz. Normalde daha ikinci tur falan oluyordu ama biz direkt ilk turda bitirme kararı almıştık.

"Bir isteğiniz var mı küçük hanım? Sonuçta kazandınız." diyerek yanıma geldi abim. Yaklaşık iki hafta önce aramızda bir konuşma geçmişti ve ona bir şans verme kararı almıştım. Hata hakkını zihnimde belirlediğimi ve o sayıyı geçerse eskisinden bile berbat olacağımızı bildirmiştim. Öte yandan Beril ve Berke arasındaki gerginliğin sebebini de hala anlayamamıştım. Galiba pek niyetleri yoktu.

"Beşamel soslu fırında musakka."

Dediğime güldükten sonra "Sen yapmayı bilmiyor musun?" diye sordu. "Biliyorum yemek yapmayı. O kitaplardaki hiç birşey beceremeyen kızlardan değilim. Ama o birazcık profosyonellik istiyor." Sırıtırken "aramızda 'beşamel soslu fırında musakka' yapabilecek biri var mı?" dedi çevresine bakarken.

"Koncay bilir." diye araya girdi Gökalp. Sahi. Koncay bilirdi. Bilirdi bilmesine ama balayından döneli bir hafta olmuştu ortalama. 20 günlük bir balayından sonra kıza geçip 'bana beşamel soslu fırında musakka yap' denilmezdi haliyle. Hemen reddettim.

"Yok şimdi kız yeni geldi ayıp olmasın." Berke Gökalp'e bakıp pis pis sırıtarak "Yorulmuştur." dedi. Dirseğimi karnına geçirdim. "Çok ayıp."

Sırıtmayı devam ettirdi ama fazla üstelemedi. Ben de fazla üstünde kalmadım. "Başka yok mu yani?"

Beril "Ben yaparım." diye araya girince ona seceven gözlerle baktım. "Ben de yerim o zaman." diye araya girdi Berke. Gözleri Beril'in üzerindeydi. Vereceği tepkiyi merak ediyor olmalıydı.

"Sana Berna yapsın."

Berke bunun üzerine gerilirken ben de ikisi arasında gözlerimi gezdiriyordum. Berna... Berke'nin eski sevgilisinin adı değil miydi?

"Beril, bak canım kardeşim, Berna meselesi BİTTİ! Artık şu konuyu uzatma ve asıl sebebini gizlemek için başka kılıflar arama."

Beril de gerilmişti ama tuhaf gözüküyordu. Dikkatlice bakarken gözlerinin dolmuş olduğunu fark ettim. "Ben seni çok sevmiştim." dedi fısıltıyla çıkan seni ile birlikte. Ardından da otele girdi. Eminim ki ağlıyordu.