Wu YiFan kadim Ejderha soyunun Prensi'ydi. Kendisi ve içindeki Ejderha yenilmesi zor güçteydi.
Ve bu Ejderha'nın kendi Anka Kuşunu seçmesi gerekiyordu. Fakat olmaması gereken bir şey oldu. Ejderha bir Nihil'i seçti. Yani seni.
Wu YiFan x Sen.
-Yaza...
"Lux Coronam'a** gideceksiniz. Endişe etmene gerek yok. Bu iç güdüsel bir şey. Ritüel oraya gittiğiniz de tamamlanmış olacak." Kafanı sallayıp çantayı yan bir şekilde omzuna astın ve Ejderha'ya ilerledin. Halk meraklı gözlerle sizi izlerken sen ailen ile göz göze geldin. Her birine tek tek bakıp güven verici bir şekilde gülümsedin ve Ejderha'nın sırtına bindin.
Siz gökyüzüne yükselmeye başlamadan önce abin Chanyeol'un az önceki kadın muhafızın yanına gelip güven verici bir şekilde gülümsediğini gördün.
*** Ejderha'nın alçaldığını hissettiğinde yükseldikten bir süre sonra korkudan kapatmış olduğun gözlerini açtın.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lux Coronam burası olmalıydı. Gerçekten çok huzur verici bir havası vardı. Ejderha ayakları yere basınca eğilip sırtından inmeni bekledi. Dikkatli bir şekilde inip hayranlıkla tepenin görünüşüne baktın.
Ejderha ayaklarını ve kanatlarını toplayıp yere oturdu ve seni izlemeye başladı. Ejderha ve Yifan birbirine bağlıydı evet ama tamamen farklı kişliğe sahiplerdi. Dönüştükten sonra hakimiyet tamamen Ejderha'ya geçerdi. Yifan her ne kadar bilinci açık bir şekilde her şeye tanık olsa da Ejderha gün yüzündeyken irade tamamen ondaydı.
"Benim gördüğüm şeyi göremediğin için neden onu seçtiğimi anlayamazsın Yifan. Seçimime saygı duy. Şimdi gideceğim. Lütfen geldiğin zaman ona soğuk ve öfkeli davranma." Ejderha tekrar sana bakıp derin bir nefes aldı ve gözlerini kapatıp Yifan'ın gelmesine izin verdi.
Yifan geri geldiği zaman derin bir nefes aldı. Ejderha'nın söyledikleri kafasında dönüyordu. Yifan her zaman Ejderhasına saygı duymuştu. Onun gücü ve varlığı bu topraklardaki diğer bütün Ejderhalardan üstündü. Ve Yifan Ejderhasına güveniyordu.
"Çantayı verir misin?"
Arkandan gelen hafif pürüzlü erkek sesi ile bakışlarını arkana çevirdin fakat arkana dönmen ile önüne dönmen bir olmuştu.
"Ma-majesteleri çıplaksınız!" Utanmış bir ses tonu ile bilinçsizce bağırdığında arkandan bir iç çekiş duydun.
"Biliyorum. O yüzden çantayı istedim. Onun içinde kıyafetlerimin olması lazım." Gözlerini yumup önüne döndün ve çantayı boynundan çıkarıp uzattın. Yifan gözlerini sıkı sıkı yummuş olan kıza bakıp gülmemek için kendini zor tuttu.
Yavaşça çantayı aldı ve içini açıp kıyafetleri alıp hızlıca giyindi.
"Gözlerini açabilirsin." Duyduğun sesin dediğini yapıp gözlerini açtın. Yifan tamamen giyinmiş bir şekilde karşında duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.