3 | Not

11.2K 1.3K 162
                                    


Multimedya: Carly Rae Jepsen ~ Call Me Maybe

Merhaba!

Sizi özledim. Bölüm kısa diye şikayet etmeyin ne olur, Lacivert'in ikinci kitabı için öyle bir kampa girdim ki bu kadarını yazmam bile mucize😅 Umuyorum yakında rahatlayacağım ve daha uzun ve sık bölümler atacağım. Eski okurlarım bilir, sizin oy ve yorumlarınıza dayanamayan bir yazarcık var burada😍 Hepinizi öpüyorum. Keyifli okumalar💛

Çok çılgın hayatıma göz atmak için : Instagram: t.y.mazer

***

Göz kapaklarım sızlamaktan iyice acı vermeye geçtiklerinde, avuç içlerimi gözlerime bastırarak ağrıyı görmezden geldim. Saatlerdir ağlıyor hem kendime hem de Manno'ya delicesine kızıyordum.

Ayla ve Hande sabırla bekledikten sonra onlara yapamadığımız konuşmadan ve Manno'yu nasıl geri püskürttüğümden bahsetmiş sonra ağlamaya devam etmiştim.

Hande elimi tutarak güven verircesine sıktı.

"Lavin" dedi yumuşak bir sesle.

"Bence buraya kadar gelerek, açıklamasını dinlemeni hak etmiş."

Başımı salladım. Dört aylık kalp kırıklığımın tüm göz yaşları o güne sığmıştı.

"Dinlemek istedim" dedim zor çıkan sesimle. "Ama beni de anlayın, o mükemmel Türkçe'siyle konuşmaya başladığında kan beynime sıçradı. İki gün boyunca yanımda İtalyanca ve İngilizce konuştu."

Sonra yeni aklıma gelmiş gibi başıma vurdum.
"Tabii ya, Pantheon'da kolaya 20 lira vermeyeceğim diye cırlarken beni duymuş olmalı. O yüzden yemek boyunca imalı bir şekilde gülmüştü. Rezil oldum!" dedim surat asarak.

"Rezil olduğunu düşündüğün çocuğu bir kaç saat önce kovdun, bence skorlarınız eşit" dedi Hande gülerek.

Manno'yla son anımız onun kadar benim de kalbimi kırmıştı. Aylarca onu görmek için can attıktan sonra, aklıma bile getiremeyeceğim kelimeler söylemiştim.

"Pekala" dedi Hande ellerini çırparak. "Sen kederinde boğulurken ben biraz araştırma yaptım."

O laptobunu alırken Ayla yanıma geldi ve parmaklarıyla bir kez daha üzgünüm dedikten sonra destek olmak ister gibi bana sarıldı.

"Ermanno Renzo, 22 yaşında, 12 yıl Türkiye'de yaşamış. Türkçe'sinin iyi olmasına şaşmamak gerek ama daha da önemlisi annesi Türk."

"Nasıl yani?" dedim şaşkınlıkla.

"Anne ve babası İtalya'da tanışmışlar" dedi Hande. "Aynı sizin gibi" göz kırptı.

"İtalya'da evlenmişler ancak Ermanno doğduktan sonra annesi Türkiye'ye dönüp ailesine yakın olmak istemiş. Bunun üzerine Manno 6 yaşındayken buraya yerleşmeye karar vermişler. Babası o sırada İtalyan konsolosluğu için çalışıyormuş. Manno 18 yaşına geldiğinde Türkiye Büyükelçisi olmuş ancak bir sene sonra Manno İtalya'ya geri dönerek üniversite eğitimine orada başlamış."

"Yani ailesi burada ancak o İtalya'ya mı dönmüş?" dedim merakla.

"Öyle görünüyor." dedi. "Demek ki ismi konusunda yalan söylemiyordu."

"Kafam çok karıştı" diye fısıldadım.
"Ona aşık olduğumu inkar etmeyeceğim. Bir genç kızın yaşayabileceği en güzel günlerden birini yaşattı bana. Ve bir günde kalbimi çalmayı başardı. Ancak aylar öncesine kadar sevdiğimi sandığım adam profili Enes'ti" diye söylendim.
"Laboratuvar'dan çıkmayan neredeyse asosyal ve son derece mütevazi birinden bahsediyorum."

Son Yıldız Sönene Kadar (İtalyan Ateşi)Where stories live. Discover now