2 💜

834 263 1.7K
                                    

İyi okumalar.💜

♡●✿❁❀●✿❁❀●❁✿❀●❁✿❀●♡

Kabus bile bunun yanında güzel bir rüya kalırdı. Hayatım boyunca kalbimi bile bir başkasına açmamışken, şimdi kuzenim Miraç beni öpmüştü. Kendimi ondan uzaklaştırıp tokat atmak için elimi kaldırdım ve ani bir hareketle yüzüne vurdum.

Arabadan inmek istediğim sıra kapıların kilitlediğini anladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Önce öpüp sonra kapı kilitlemek de ne oluyor?

"Dinle beni."

Dinlemek mi?

"Neyini dinleyeceğim be?"

Elimi tutup "Ben seni sümüklü Ahmet'in öpmesine izin verir miyim?"

e demekti bu? Bilmece ise hiç çözecek halim yok.

"Ne saçmalıyorsun?" Bir yandan akan göz yaşlarımı silmeye çalışırken, bir yandan da bana ne dediğini anlamak için uğraşıyor, ama anlam veremiyorum.

"Diyorum ki; ben Miraç değilim." dedi.

Bugün kesin saçmalama günüydü ve benim haberim yok.

"Ne saçmalıyorsun inan anlamıyorum. Ahmet değilsin, Miraç değilsin. Peki kimsin?"

Kapının kilit açma düğmesine basıp kendimi dışarı attım. Arkama bakmadan ilerlemek, hatta koşup İzmir'e dönmek istiyorum. Annem ne demişti?

'Umarım gitmek istediğin kadar geri dönmek istemezsin.' İstemiştim hemde geldiğim ilk saatlerde.

Arkandan gelen ses beynimin durmasına sebep oldu.

"Ben Giray."

İki kelime yetmişti arkama dönmeme.

İstanbul'a geliş sebebim...

Kalbimin atışı arttıkça artıyordu. Onun için geldiğim bu şehirde, ilk onu görmüştüm. Peki mutlu olmak yerine neden şu an burada duruyorum? Dünya durmuş, zaman akmıyor.

Hayatım boyunca, kavuşmayı beklediğim adam en fazla on adım uzağımda bana bakıyor. Adımları bana gelmeye başladığında, ben de çocukluğuma gidiyordum. Sadece onun ve benim olduğum bahçemize.

Hayatım boyunca özlem duyduğum gözlerine...

Yağmur damlalarının bana verdiği huzur, şimdi karşımdaydı. Söylediği o iki kelime; huzurun ta kendisiydi... Peki neden bu kadar uzak hissediyorum? Sanki ona kırılmış gibiyim. Sevdiğim adam gibi değil de çok uzaktan bir tanıdık gibi...

Yabancı gibi...

Yokluğunda damlaları ile bana huzur veren yağmur; şimdi onu bana getirmişti. Ona doğru bir adım attığımda, sanki yıllardır bu anın hasretini çekiyormuş gibi bana koştu. Bu anı yıllardır bekleyen bendim. Şimdi ise adım bile atamıyorum. Çok fazla heyecan yapmış olmalıyım. Ayaklarım adım atmaya korkuyor gibi yere çakılı kaldı. Bu güne kadar çok bekledin, biraz daha bekle der gibi...

Sırf belki bu sene gelir diye kuzenimin düğününe bile gitmemiştim.

Özlemle, sarıldı.

DÖNÜM NOKTASIWhere stories live. Discover now