Bölüm 37 : Kim Gelmiş?

23K 409 22
                                    

''Evet. Şaka yapar gibi bir halim mi var?'' dediğimde ne kadar ciddi olduğumu anlamıştı.

Gömleğini çıkartırken nefeslerimiz birbirine o kadar yakındı ki şu an geri çekilemiyordum. Beni öylesine hapsetmişti ki içine. O sırada duyduğum ses ile şok olmuştum.

''Zeynep?''

***

Kerem bize sinirle bakarken ne yapacağımı bilemez bir halde Aksel'i ittim ve ayağa kalktım. Şu an durumun çok daha farklı gözüktüğüne emindim.

''K-kerem?''

''Ne halt dönüyor burada?'' dedi sinirle.

''B-bak Kerem gerçekten açıklayabilirim.''

Ellerini yumruk yapmış, bir bana bir Aksel'e bakıyordu.

''Ne? Neyi açıklayacaksın?''

''Bak gerçekten sandığın gibi değil. Biz sadece-'' sözümü kesti ve devam etti.

''Yiyişiyordunuz!'' dedi ve hızla kapıyı çarpıp çıktı.

Çok güzel ya! Hayat müthiş gidiyor! Öyle böyle değil!

''Zeynep? İyi misin?''

''İyiyim, gayet iyiyim.'' dedim dişlerimi sıkarak. Neden hep böyle olurdu ki? Ben Aksel'e bağırıp çağırırken etrafta yoktu. Şimdi ise Aksel gömleğini çıkarırken ortaya çıkmıştı. 

Hayır, anlamadığım neden dinlemeden kendi bildiğini okuyorsun be adam! Bir kere bunu yaşamadık mı zaten? Hala nasıl bunu yapabiliyor anlam vermiş değilim cidden.

Aman be! Ben niye üzülüyorum, madem bana güvenmiyor bu iş baştan bitmiştir!

''Ben artık gideyim en iyisi.'' dedi gömleğinin düğmelerini iliklerken.

''Hayır! Burada kalıyorsun bu gece! Durumun çok kötü, ben seni hiç bir yere bırakmam bu halde.''

''Yok canım öyle şey olmaz ben gidiyim''

''Yaa Aksel saçmalama. Hem gidecek yerin var mı ki senin?'' Bir süre düşündükten sonra gözlerini kaçırmaya başladı. Bunun anlamını gayet iyi biliyordum. -Hayır yok ama ben bir yer bulurum.- ifadesi.

''Ve Zeynep bir sıfır önde gördüğün gibi, benim dediğimi yapıyorsun ve bu gece burada kalıyorsun.''

Sabah...

Kerem'in ağzından;

 

Belki de hiç bir şey sandığım gibi değildi. Sinirimden Zeynep'i de dinlememiştim zaten. Ama kesin bu işte bir iş var. Yani Zeynep öyle şey yapmaz. Yoksa yapar mı?

Bunu öğrenmenin en iyi yolu, ondan duymak. Evet, onu dinlemeden böyle saçma sapan kararlar alamam. Kesinlikle gidip onu dinlemeliyim.

Merdivenlerden çıkarken hala içim içimi yiyordu. Onu dinlemeli miyim? Yoksa ben göreceğimi gördüm mü? Evet kesinlikle dinlemeliyim.

Zeynep'in ağzından;

Sabah uyanmamla yapmam gereken ilk şey Aksel'i kontrol etmekti. Eğer kendi kendine bir şey yaptıysa bu sefer onu ben pataklardım. Bunları düşünürken yüzüme içten bir gülümseme yerleştirdim ve aşağı inmeye başladım

''Aksel?''

''Günaydıııııınnn!''

''Günaydın da ne bu hal?''

''Sana kahvaltı hazırladım.''

''Dünkü somurtkan şirin gitmiş, hamarat şirin gelmiş bakıyorum.''

''Ee biraz öyle oldu.'' dedi sırıtırken.

Uzun süre bakıştıktan sonra kaç saattir söylemeye çalıştığım şeyi söylemeye hazırlandım.

''Umm...şey.... Aksel? ''

''Efendim?''

''Bak bu pek hoşuna gitmeyecek biliyorum ama bugün benimle okula geliyorsun.'' dedim yüzümü buruştururken.

''NE? Tabiki de hayır! Ben okula falan gelmem seninle!''

''Gelmek zorundasın Hamarat Şirin. Seni burada bırakamam.''

''Yaa Demet Teyze gelmiyor mu bugün? O bana baksın!''

''Hayır! Gözümün önünde olman lazım. İtiraz istemiyorum.''

''Ufff tamam be!''

Gülmeye başladım ve kahkahalarımın arasından konuşmaya çalıştım.

''Hala... aynısın!''

....

''Zeynep benim duşa girmem lazım.''

''Benim de şu an kendimi çok pis hissediyorum.'' dedim burnumu buruşturarak.

''Yaa ben seni bekleyemem ama.''

''Evet birbirimizi beklersek ben okula geç kalırım, ve tabi ki de sende benimle geldiğin için...'' Bir an duraksadım ve düşündüm. ''Sen alttaki duşa gir ben kendi odamdakine gireyim.''

''Ee kızım baştan söylesene şunu.''

.....

''Ding, dang, dong!''

Kapının sesini duymamla duştan çıktım.

''Akseellllll!''

''Ben bakarım, ben duştan çıktım.''

Bornozumu giydim ve koşuşturarak merdivenlerden indim.

''Dur, dur! Sakın açma! Annem falansa farklı anlayabilir.''

''Uff aman! Saçmalama Zeynep!'' dedi banyonun kapısını açarken. Şu an ki manzaramız çok hoştu cidden. Gören, kesinlikle daha farklı şeyler anlayabilirdi.  Benim üzerimde sadece bornoz ve onun belinde de sadece bir havlu.

''Tamam sen aç. Ben kahve yapıyorum.'' dedim mutfağa doğru ilerlerken. Kahve makinesini açtım ve kafamı mutfaktan dışarı uzattım. 

''Kim gelmiş Aksel?''

Cevap bekledim ama en ufak bir tık yoktu.  Hızla kapıya doğru ilerledim ve Aksel'in kapının önünde durduğunu farkettim. Duymamış mıydı beni acaba? Saçımı kurulayarak Aksel'in yanına geldim.

''Kim gel-'' Kim gelmiş diyemeden şok olmuştum. ''Kerem?'' 

Sen Benimsin! (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin