Kaderle Tanışma

En başından başla
                                    

Yatak temiz görünüyordu. Hemen gidip uzandım sonra da elime telefonu alıp Isoroku'yu aradım. Bu sefer açtı.

" Isoroku! Sen misin?!"

" Evet benim Sakura. Ne yaptın? Kalacak yer buldun mu?"

" Evet buldum. Bir otel. Lüks değil ama oldukça iyi."

" İyi misin? Sesin tuhaf geliyor."

" Yorgunum Soroku, sabah cafeyi açtım. Her sey rutindi ama şimdi büyükbabamın ölüm haberini aldım ve ABD peşimde. Hem de ABD'de! Saat daha 23.51. Gün bitmeden başıma ne geleceği belli değil. Ben yalnız hissediyorum... Soroku orada mısın?"

"Evet hayatım."

Sesi uykulu geliyordu ve yine hayatım demişti. Kalbimin hızlandığını hissettim.

" Neden konuşmuyorsun?"

"Seni dinlemek istiyorum. Yalnız hissetme Sakura, ben varım."

" Öyle mi dersin? O öldü ama... biliyorsun ne kadar bağlı olduğumuzu... ayrıca orada benim başına geçmemi bekleyen bir şirket ve bir ülke var. Bütün bunları bana bırakıp gitmesi çok berbat ama en çok gittiği için kızıyorum ona. Yaşasaydı ve bu işleri yapsaydım iyiydi ama onsuz bir şey yapmak istemiyorum."

" Başkan Awakaze senin için Japonya'nın baharı olacak derdi. Son ana kadar sana inanıyordu. Sadece buraya gelmen gerekiyor Sakura, sonra senin, benim ve Japonya'nın baharı başlayacak. Sen benim de baharımsın. "

" Umarım öyle olur. Gelebilecek misin buraya?"

"Evet yarın ya da sonraki gün orada olurum."

" Yarın mı?" dedim sevinçle. Artık yanımda birini hissetmek istiyordum.

"Evet sevgilim. Aslında uçağı ayarladım ama buradaki birkaç problemi halletmem gerek. Sonra oraya geleceğim."

" Şimdi de sevgilim ha! Siz işi bayağı ilerlettiniz bay Kanashida."

" Buraya dönünce daha hızlı ilerletmeyi düşünüyorum bayan Kanashida."

Birazdan aşırı romantizmden komaya girebilirim. Bu adamın benimle ne alıp veremediği var. Beni neden utançtan öldürmek istiyor?!

" Peki müstakbel eşinizi son üç aydır bir sefer bile aramamanızın nedeni nedir?"

" Numaran değişti Sakura. Nasıl ulaşabilirdim?"

" Büyükbabam sana numarayı verirdi."

" Alamazdım... isteyemezdim ki... Başkan Awakaze ve büyükbabam kavgalıydılar. Başkan, işi nişanı feshetmeye kadar götürdü ama resmen adama yalvardım. Düşüneceğini söyledi."

"Onlar çok iyi arkadaşlardı. Niye böyle oldu?"

" Gerçekten bilmiyorum. Belki bir meselede ayrı düştüler ama iki ihtiyar o kadar bilenmişti ki... Başkan büyükbabamı Samuraylardan çıkarmayı düşündü ama kurallar gereği atılan biri öleceği için yapmadı. Dostunu öldüremedi."

" Tüm bunlar ne zaman oldu?! Büyükbabam bana neden hiçbir şey anlatmadı?"

" Bilmiyorum Sakura. Söylememesi iyi olmuş bundan bir ay öncesine kadar ortam o kadar gergindi ki... Ben toplantılara yeni girmeye başladım ve kesinlikle o şekilde başlamak istemezdim."

" Ben acıktım." dedim bir önceki konudan sıyrılarak.

" Git ve bir şeyler ya o zaman."

" Yanımda konserve var."dedim.

TUHAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin