Üvey Sürtük Bölüm 26

Start from the beginning
                                    

Benim konuşmayacağımı bildiği için ona soruyordu.

"Gizem gelip onu almamı istedi.Okula gidiyoruz biz " dedi Beril 32 diş sırıtarak.

"Gizemcim emin misin?"

Annem ne kafa salladım ne de cevap verdim yüzüne bile bakmadan kapıdan çıkıp Berilin arabasına bindim.Beril yol boyunca mezuniyet konusunu konuşmuştu ama söylediği tek kelimeyi dinlememiştim.Çağatayı görmeyi umut ediyordum.2 Hafta sonra görsem ne olacaktı ki? Yine ağlayıp zırlayarak sinir krizi geçirecektim.Özlem giderdiğini zannedip daha cok özleyecektim.Okula vardığımızda arabadan inmis yavas adımlarla bahceye giriyordum.Gözlerim Çağatayı aramak istesede bakıslarımı yerden kaldıramıyordum.Sonunda olan olmustu birine carpmıstım.Çağatayın kokusuydu bu.Kafamı kaldırdıgımda bunun Çağatay olmadıgını gördüm.Ama aynı o kokuyordu.

''Önünüze bakmalısınız küçük hanım'' dedi çatık kaşlarıyla.

Hiç bir şey demeden ilerleyecekken bana yetisip yolumu kesti.İfadesiz bir sekilde yüzüne bakıyordum.

''En azından özür dileyebilirdin''

Derin  bir iç çekerek yürümeye devam ettim.Fakat o da benimle beraber yürüyordu.Sinirlerim zaten bozukken iyice gerilmeye baslamıstım.Eğer Çağatay beni onunla görürse ayrılır ayrılmaz baskasını buldugumu düsünürdü.Kimi kandırıyorum Çağatay beni sevmedigini coktan söylemisti o halde biriyle görsede umrunda olmazdı.

''Kes şunu'' haftalar sonra tanımadıgım bir cocuga karsı agzımı acmıstım.

''Demek ki konusabiliyormussun'' diyerek beni dahada gıcık etmeye baslamıstı.

''Benimle yürümeyi keser misin?'' dedim bu defa bakıslarımı ona yönelterek.

''Ahh gözlerinle beni etkileyebileceğini mi sanıyorsun ufaklık?'' bu cocuk sizofren falan mıydı ?

''Sana bakmamı buna nasıl yorumlarsın?'' dedim saskınlıkla agzımı acarken.

''Özür dilemediğin sürece yanından ayrılmam''

Üvey SürtükWhere stories live. Discover now