Üvey Sürtük

Üvey Sürtük Bölüm 16

BÖLÜM SONUNDAKİ NOTU OKUYUN LÜTFEN FİNAL İLE ALAKALI!

 MULTİMEDYA ; DORUK VE GİZEM

Bingo! Karşımda gördüğüm kişi kesinlikle oydu.Doruktu.

"İlk aşkım, çocukluk sevgilim.Komşu çocuğu.Kendimi bildim bileli onu seviyordum, aynı hastanede aynı anda doğmuştuk.Bu da yetmezmiş gibi doktorlar bizi karıştırıp Doruğu benim annemlere beni de Dorukların ailesine vermişti.Bu vesileyle tanışıp dost olan ailelerimiz sayesinde onunla hep beraber büyütülmüştük.Her doğum günümüzü aynı günde olduğu için beraber kutlardık.Yükselenimiz, burçlarımız tüm özelliklerimi aynıydı.Liseye geçince ayrı okullara düşmüştük arkadaş çevremiz değişmiş ve aramız biraz biraz açılmaya başlamıştı.Ve o lise 2de sırf arkadaşlarıyla girdiği "milli olamazsın sen" iddiası için beni aldatmış başka bir kızla beraber olmuştu.Hayallerimiz vardı ikimizde ilk defa yalnızca birbirimizin olacaktık falan filan.İkizim gibiydi, annemle babam ayrılmadan öncesine kadar bana attığı kazığa rağmen arkadaş olarak devam ettirmiştik.Annem başkasıyla evlenip biz buraya taşınınca da yollarımız ayrılmıştı.Şimdi burda ne yaptığını çok merak ediyorum doğrusu"   

"İstersen ben hemen gidip sorabilirim" diyen Çağataya gülümsememek elde değildi.Nasılda abicilik(!) taslıyor ama.

"Benim için geldiği ne malum hem gördüğü halde hala yanıma gelmiyor.Demek ki benimle bir alakası yok"

"Ha gelmesini istiyorsun yani?" 

"Abican keser misin artık şunu lütfen"

diyerek otuz iki dişimin otuz ikisini de sundum ona.

Birden kahkaha atmaya başlayınca kantinde ki tüm gözler bize çevrildi haliyle.Doruğunda dikkatini çekmiş olacak ki o ezbere bildiğim "Ne oluyor lan orda" bakışlarıyla bizi süzüyordu.

"Kendine gel birader" dedi Yusuf şaşkın şaşkın Çağataya bakarak.

"Komik olan ne Çaça?" 

Berilin Çağatayı gıcık etmek için ona taktığı isimdi Çaça.

"Bırakın aklına yine komik bir şey gelmiştir" dedim aksam yemeğinde mi sebepsiz kahkahasının yalan bahanesini ona sunarak.

Susmuyordu susmayada pek niyeti yoktu gerizekalının.Hayır o bana kardescan deyince hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.Komik bile gelmemişti.

"Selam" kelimesinin duyulmasıyla Çağatayın o koca çenesini kapaması bir olmuştu.Eğlence başlıyor.

"Selam Doruk" 

"Beni gördüğüne şaşırmamış gibisin"

"Biliyorsun hissettiklerimi dışa vurmakta oldukça beceriksizim sen benim kusuruma bakma"

"Biz beraber büyüdük bilmez miyim" dedi o da benim gibi otuz ikilerini göstere göstere sırıtırken.

Çağataydan gelen bir öksürük sesiyle onlara dondum.Az önce kahkahalar atan çocuk simdi ellerini yumruk yapmış tabiri caizse pancar gibi morarmıştı.

"Gıcık mı tuttu Çaça? Sana su almamı ister misin şöyle soğuk soğuk için açılır"