''Mağara adamı olamaz mıyım?''

''Onlarda öyle taşımıyor...'' cümlemi bitiremeden Athan beni kucağından attı. Yerdeki pufun üstüne düşerken ağır çekimde gibiydim, yere düşüp Athan'ın üstüne atlama hayali kuruyordum. ''bu kadar yeter bence.'' Gülerek bana bakarken ben yeri boylamıştım. Bana tepeden o gözlüklerinin altından bakıyordu. Hızla ayağa kalkıp ona doğru adım attığımda durdum. Onun üstüne atlayıp parçalara ayırmayacaktım.

''Bu gece ben başka yorganın altında yatacağım sen ayrı yorganın altında yatacaksın.'' Derken Athan'ın suratının değişmesini izledim. O eğlenen surat yavaşça şaşkına döndü önce sonra ise üzgün bir dalga geçti en sonunda öfkede karar kıldı. Onu umursamadım.

''Bazen kardeşiz diye şüpheleniyorum.''

''Athan beni neden sinirlendiriyorsun? Şişko diye şaka yapma insanların dış görünüşüyle ilgili şaka yapma! Şişko olmadığımı biliyorum ama olmamda olmamamda kimseyi ilgilendirmiyor. En önemlisi bugüne kadar sessiz kalmanı anlamadığım bir konu ben turuncu değil kızılım.'' Onun yanından geçerken kahkahası tüm evde yankılandı.

''Tüm mesele bu değil mi? Sana turuncu dememden korkuyorsun.'' Athan peşimden koşarak yetişti. Evet demek istedim ama cevap vermedim. Yanımda yeterince eğleniyordu ona daha fazla eğlenme şansı vermeyecektim. Turuncu kendileriydi ben kızıldım. Onlar kızıl olmak için kafalarını boyatırken Allah beni doğuştan vip yaratmıştı. ''Sana bir şey itiraf edeceğim. Seni yıllar önce gördüğümde saçlarının boya olduğunu düşünmüştüm. Parlak, gür, bakımlı ve sıkı sıkı iki yandan örülü hoştu ama gerçek olduklarını düşünmemiştim.'' Athan peşimden yatak odasına girdiğinde ona hala surat asıyordum. Ona ayrı çarşaf verecektim. ''bir şey söylemeyecek misin?''

''Hıhı.'' Dedim sadece. Çekmeceli konsolda yetek çarşafı alıp Athan'a döndüğümde tam arkamdaydı. Onu o kadar yakınımda beklemiyordum. Bu durumlara alışmıştım ve tansiyonum düşmüş ölüyor gibi hissetmiyordum. O yüzden aldırış etmedim. Çarşafı eline tutuşturdum. Şaşkınca bana baktı. Omuz silkip yanından geçtim. ''Bugün yalnız takılacağım. Sen yatağın köşesine ilişirsin.'' Athan'ı sinir etmek için müzik çalardan müzik bile açtım. ''Aaa bak Adele.'' Soyunma odasına girerken ona göz kırpmayı ihmal etmedim. Gıcık olmak istemiştim ve olmuştum. Güzel bir durumdu. İleride eminim evlilik süremiz arttıkça böyle şeyleri yapamayacaktım. İster istemez o monotonluk olacaktı. Şimdi pijamalarım... Ayıcıklar bana göz kırpıyordu. Onları alıp giyindim. Odadan çıktığımda Athan olduğu yerde dikeliyordu. Şoku atamamıştı. Adele'in sesi odada yankılanıyordu.

''You said ı'm crazy,

If ı am ı'm crazy for you...'' mırıldanarak Athan'a doğru yürüdüm. ''Romantik sözler.'' Derken kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. ''Hemde ayıcıklı pijamalarım içinde fazla romantik oldu.'' Bu sefer gülmemi tutamadım.

''Bununla ne yapacağım.''

''Uyuyacaksın. Bak böyle yapacak...'' elindeki çarşafı aldım ve uçlarından tutup açtım. Athan görüş açımdan çıktı. Çarşaf açılıp o güzel renkleri gözükürken güldüm. Athan çılgına dönmüştür...

Beklemediğim... Beklemediğim... Athan çarşafın arasından geçip yanaklarımı tuttuğunda dejavu hissettim. Bugün tekrar ikinci kez ağır çekimde hissediyordum kendimi. Güzel gözleriyle önce gözlerime baktı sonra ağır çekimin içinde yüzümdeki her bir noktaya baktı. En son gözleri kapandığında ağır çekim bitmişti. Dudakları dudaklarımı örttüğünde düşmemek için iki elimide kollarına geçirdim. Bu beklemediğimdi... Bir süre sonra bende gözlerimi kapattım. Düşmemek için Athan'ın kolunu daha çok sıkıyordum her saniye. Ellerimi çektiğimde dikiş bile atabilirdi tırnak izlerine. Geri çekildiğinde ellerimi serbest bıraktım. Ona hiçbir türlü dokunmuyordum. O ise sadece yanaklarımı tutuyordu. Suratındaki sırıtışı gözlerimi açtığımda karşılaştım. Alnını alnıma değdirdiğinde nefes nefeseydi. Ben ise derin bir nefes alıp ciğerlerimin isyanını durdurdum.

Eva; Geçmişten GelenWhere stories live. Discover now