16.Bölüm Star ve Kül Kedisi

27.3K 1.3K 604
                                    

Boran sıkıntıyla derin bir nefes aldı. Gözleri, gerginlikten ellerini sıkan kadına kaydı. Güneş'in tanışma yemeğine gitmek istemediği biliyordu ama onu zorlamıştı. Zorlamak zorunda kalmıştı aslında. Normalde Hilal'in istemediği hiçbir şeye onu zorlamaz ya da ısrarcı davranmazdı. Güneş onu, o da Hilal'i zorlamıştı. Güneş, bir haftadır bu akşam düzenlenecek olan yemek için büyük ısrarlarda bulunmuştu. Boran ilk duyduğu an geri çevirdiği teklifi bir müddet sonra kabul etmek durumunda kalmıştı. Şimdi ise karısı ile bu yemeğe doğru yol almışlardı.

Hilal gitmemek Boran'a için az dil dökmemişti. Normalde kocasıyla küs olup konuşmayan kadın, sırf bu ısrarları yüzünden onunla konuşmaya başlamıştı. Boran, onun tekrar konuşmasına sevinse de yemeğe gitmeme istediğini kabul etmedi. Güneş bizzat Hilal'i davet etmişti. Genç kadın nedensiz bir şekilde karısı ile tanışmak istemişti. Hilal'i istemediği bir yemeğe götürmek canını sıksa da Güneş'in gönlünü hoş tutmak zorundaydı. Eften püften sebeplerle bir tatsızlık çıkarıp işlerin sekteye uğramasını istemiyordu. Bu yüzden Güneş'e karşı daha toleranslı davranıyordu.

Güneş'i bir yana bıraktığında Hilal için rahat değildi. Onu asla yapmak istemediği için bir şeye zorlamazdı ama bugün mecbur kalmıştı. Hilal'in eve kapanık biri olduğu için yemeğe gitmek istemediğini düşünüyordu ama aslında bu sefer durum daha başkaydı. Hilal, Güneş yüzünden gitmek istemiyordu. Çünkü Boran hayatında yaptığı en büyük gafı dün gece gerçekleştirmişti. Laf arasında sarhoş olduğu gece onu bırakan insanların Güneş ve Mete olduğunu ağzından kaçırmıştı. O an Hilal'in yüzündeki ifadeden korkmadan edememişti. Kadın çok fazla sinirlenmiş yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu.

Kadın kesin bir dille gitmeyeceğini defalarca söylemiş fakat en sonunda da aşırı ısrarlara dayanamamıştı. Boran ilk defa bir şey de bu kadar ısrarcı olduğu için onu kırmak istememişti bir müddet sonra. Bir günlük katlanacaktı.

Araba ile adrese vardıklarında Hilal ve Boran arabadan inip kapıya doğru yöneldiler. Boran gözlerini Hilal'den çekmemişti ve farkında değildi ama Hilal'i geriyordu.

Kapıya vardıklarında zile bastılar ve usulca beklemeye başladılar. Boran'ın rahat görünüşüne tezat Hilal rahatsız görünüyordu. Kapının açılması için saniyeleri sayarken elini sıkıca sarmalayan el ile şaşkınlıkla kocasına baktı. Boran elini sıkıca tutmuş ondan tarafa dönmeden kapının açılmasını bekliyordu. Bir iki saniye ona baktı ama Boran ona bakmayınca kafasını tekrar önüne çevirdi.

Kocasının bu haline güldü Hilal. Bazen Boran'ı anlayamıyordu. Gerginliğini geçirmek için elini tutacak kadar düşünceli, bakışlarını ısrarla kaçıracak kadar ketumdu...

Kapı aralandığında görüş açılarına iki beden girdi. Kıvırcık saçlara sahip sarışın bir adam ve güzellik yarışmasından çıkmışçasına karşılarında dikilen bir kadın.

Hilal, adamın sıcak bakışlarına tezat kadının şaşkın bakışlarını gördü. Neden şaşırdığını tahmin edebiliyordu. Hilal gibi bir kadın beklemiyordu büyük ihtimalle. Karşısında incecik bedene sahip, uzun boylu adeta bir mankenle karşılaşacağını umuyor olmalıydı ama Hilal böyle bir kadın değildi. Kadının bakışlarından rahatsız olsa da yüzüne yansıtmamaya çalıştı. Boran bu yemek için ondan ısrarla ricacı olmuştu, modunu düşürüp Boran'ı üzmek istemiyordu.

Bu gece Boran için pozitif olacaktı. Boran ondan kolay kolay ricacı olmazdı, demek ki bu insanlar onun için önemlilerdi. Bir an önce bu yemeğin bitmesini ve evdeki huzuruna dönmek istiyordu. Ev dışına çıktığında eğer yanında Boran varsa insanların bakışları hep karşısındaki kadın gibi olurdu ve Hilal bu durumdan hoşlanmıyordu. İnsanlar düşüncelerini neden belli etmekten çekinmiyordu?

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin