Masadaki Kartlar

49 4 0
                                    

Başka seçenek yoksa, elinde kalanlarla idare edeceksin.

' Nerede olduğunuzu bilmem gerektiğini biliyorsun.'

Doktor McGray iç çekerek elindeki sigaraya fiske vurdu ve izmaritin bir kaç metre öteye düşmesini sağladı. Telefonu diğer kulağına geçirirken

' Nerede olduğumuzu bilmemen senin için daha iyi Razor," dedi. " Diğerlerinin ne amaçladığının farkındasın ve senin bizim tarafımızda olduğunu anladıklarında başına iyi şeyler gelmeyecek.'

Razor'un hoşlanmadığı şeylerin başında, işlerin dışında tutulmak gelirdi. Telefonun diğer tarafından sinirli bir nefes veriş sesi geldi.

' Ortadan kaybolalı 2 hafta olmuş olsa da, bu buradaki işleri hallettiğim anlamına gelmiyor McGray. Tam bir soruşturma hakim. Gidenlerin hepsi hain ilan edildi ve görüldüğünüz yerde öldüreleceksiniz. Artık normal bir yaşam sürmeniz imkansız.'

Doktor McGray bunun üzerine gülümsedi.

' Bundan öncesinde de normal bir yaşamımız olduğu söylenemez. Her neyse. Elimizde karşı koyamadıkları bir kozumuz olduğu zaman, karşılarına çıkacağız. O zamana kadar sen de kendine dikkat et.'

Razor karamsar bir sesle cevap verdi.

' Bunun için az bir zamanınız var. Dikkatli olun.'

Doktor MacGray düşünceli bir şekilde telefonu kapatıp ellerini ceplerine koydu. Bu sırada eline, Crull'un telefonu değdi. Ortadan kaybolduklarından beri, telefon bir türlü susmuyordu. Doktor aramalara göz gezdirdiğinde genellikle Binbaşı ve devletin bazı yöneticilerinin aradığını görüyordu. Telefonda takibi engelleyen mekanizma olmasa çoktan kapatmıştı. Ayrıca listede gezinip onu arayanlardan şüpheli bir durun var mı yok mu diye kontrol de ediyordu. Gerçekten içinden çıkılmaz bir duruma girmişlerdi. Doktor'un tek derdi oğlunu korumaktı. Fakat şimdi olanlar herkesi tehlikeye sokuyordu.

Kafasını kaşıyarak koridordan sola döndü ve kilitli odanın kapısını açarak içeri girdi. Savaş alanına dönmüş odasına baktığında rahatladığını hissetti. Bu rapor kağıtlarının arasında nefes aldığını hissediyordu. Belki de yılların getirdiği bir alışkanlık haliydi.

Odanın ortasına doğru ilerlerken ister istemez düşüncelere dalmıştı. 4 kişi, koca bir devlete karşı ne kadar savunabilirdi ki kendilerini? Hem de yeterli kaynak yokken?

Yeterli kaynak ya da kişi sayısının azlığını bırak, Crull'un ruhsal dengesizliği işleri daha da zorlaştırıyordu. Onun değişken gücünün git gelli halleri kendi hayatlarını bile tehlikeye sokuyordu.

Bu yüzden Crull'u sürekli uyutmak zorunda kalıyorlardı. Meyer için için üzülse de, ellerinden gelen bir şey olmuyordu. İşin aslı Crull'un bilincinin kapalı olduğu her saniye, içindeki İotrx'le olan savaşını görebiliyorlardı. Crull bilinçsiz olduğu her an, bir insandan çıkamayacak seslerle hırlıyor, kükrüyor ve bedeni eğilip bükülüyordu. Tüm Dünya'nın tehlikede olması olayını da tam anlamıyla anlatabilmiş değildi. Konuşmasına mani olan bir şeyler vardı ve daha ağzını bile açamadan tekrar bayılıveriyordu.

Meyer da, kendisi de, onun bu işi sadece kendisinin halledebileceğinin farkındaydılar. Adaletsiz bir savaşın ortasındaydı Crull ve çok zorluk çekiyordu. Fakat aynı zamanda o bir askerdi ve her zaman adaletsizlikle karşılaşmıştı. Mantığının ve kalbinin sesini dinlemesi gerektiğinin bilincindeydiler. Bu yüzden Meyer sesini çıkarmamaya çalışıyordu.

Doktor McGray bir sürü araştırma belgelerinin ve bir dizi açık ekranın olduğu masasının karşısına geçti ve Razor'un ona sağladığı gizli bağlantıdan ReGen'in yan sunucusuna bağlandı ve neler yaptıklarına göz atmaya başladı. Crull'u bilen birileri olma düşüncesi canını sıkıyordu ve görülen o ki şirket bu konuda bir sonuca ulaşamamıştı. Bu yüzden günlerdir kendini araştırmalara vermişti ve hem bu faili meçhul suçluyu araştıyor hem de İotrx hakkında bilgi toplamaya çalışıyordu. Ne kadar şey bilirse, onun için o kadar iyiydi.

Eitros'un ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin