Eitros'un Zamanı

Yanlış Bilinenler

Ölüm, pek de korkutucu değildir. Kendinden önce sevdiklerinin acı verici ölümlerini görmek çok daha korkunçtur.

Doktor'un odasından çıktığımda, yürüyebilir hale gelmiştim. Yaptığı her müdahale, bana sadece bir saatlik bir dayanma süresi oluşturuyordu. Ve beni bunlardan daha fazla sakinleştirebilen tek şey, Iotrx'in yakınında olmamdı.

Daha koridorda sadece bir kaç metre ilerleyebilmiştim ki, karşıdan Teğmen Heim geldi ve selam vererek beni durdurdu.

' Efendim, General Razor sizi odasında bekliyor.'

Şimdi mi... İç çekmemek için kendimi zor tuttum. Bu uğraştıracaktı işte. Tam da sırasıydı.

Yüzümdeki ifadesizliği koruyarak başımı salladım.

' Anlaşıldı.'

Hızlı adımlarla General'in odasının olduğu kata ilerledim. General, bu araştırma şirketinde en üst mertebedeki kişiydi ve asıl görevi, şirketin tüm işleri için para yığan ensesi kalınlarla uğraşmak ve şirketin askeri gücünü korumaktı. Ben de askeri açıdan komutada ikinciydim ve bu işlerdeki dengeyi korumaya çalışıyordum. Aynı zamanda bilim dalında da çeşitli ünvanlara sahip olduğum için, deneylerde komuta birincisiydim. Gerçi, General'in duruma karışma olasılığı da vardı. Oldukça sinir bozucu bir durum.

Neyse ki varlığını çok gösteren bir adam olmaktan ziyade, arka planda gözükmeyi seven tiplerdendi. Yine de bu onun tehlike arz etmediği anlamına gelmezdi.

Bir an önce General'in yanındaki işimi halledip, deney odasına dönmeliydim. Herkes benim oraya gitmemi bekliyordu. Ayrıca benim de kısıtlı bir zamanım vardı ve bunu bu adamın yanında harcamak istemiyordum.

En üst kattaki odasına çıktığım da, kapısının önünün bir hayli kalabalık olduğunu gördüm. Sırtımdan aşağı rahatsız edici soğuk bir ter damlası süzülürken soğukkanlılığımı koruyarak aralarına katıldım.

Kalabalık genel olarak Teğmen, Yüzbaşı ve Binbaşı'lardan oluşuyordu. Yanlarına gittiğim de hepsi bana dönüp selam verdiler. Aralarından Binbaşı Saron 

' Kumandan Crull. Görüşmeyeli epey bir zaman geçti. Nasılsınız?' diye sordu.

Saron 30'lu yaşlarında oldukça disiplinli görünüşlü, saygılı ve iyi bir adamdı. Benim ondan daha genç oluşum, çoğunu rahatsız etse de, o bundan etkilenmeyen nadir insanlardandı.

' Binbaşı Saron. Sizi gördüğüme sevindim. Burada her şey aynı. Siz nasılsınız?'

Binbaşı gözlerimin içine baktığında, her şeyin aynı olmadığını anlamıştı ama bundan bahsetmedi.

' Biz de iyiyiz. General Razor çağırınca soluğu burada aldık. Sanırım olanlardan haberiniz yok..'

Yüzümdeki değişim, cümlesinin sonuna doğru duraklamasına neden oldu. Bakışlarım sertleşirken sesim de eski sevecenliğini yitirmişti. 

' General'in yanında şu an kim var?'

Binbaşı da eski askeri disiplinine dönerken etraftakilerin gerginliğini artık kendisi de taşıyordu. O da aynı keskin sesle

 ' Şu anda sizi bekliyor. Hepimizle tek tek görüştü.'

Kaşlarım istemsizce çatıldı. Binbaşı iyice gerilmişti. Herkes, benim gergin ve öfkeli zamanlarımda yakınımda olmaması gerektiğini anlayacak kadar vakit geçirmişti.

' Anladım. Yine görüşürüz Binbaşı.'

Yanından geçerken Binbaşı ' Evet, komutanım,' dedi. Sesi düşünceli çıkmıştı. Kafasında neler geçiyordu tanrı bilir.