14. Bölüm

1.1K 66 2
                                    

14.bölüm

Ertesi sabah her ikisi de erkenden uyanmıştı.

Yong Soo,Jae Hwa daha uçağa binmeden hazırdı.

Ne zamandır görmediği kız arkadaşı geri dönüyordu.

Her ikisinin de üniversitesi bitmişti.

Yong Soo fotoğrafçı,Jae Hwa ise modacı olmuştu.

Jae Hwa,Fransa'da çizdiği kıyafetler tüm modacıları kıskandırmaya

yetecek seviyeye gelmişti.

Yong Soo ise herkes tarafından beğenilen,fotoğraf çekerken adeta kızları kendine kilitleyen biri olmuştu.

Jae Hwa ve ailesi uçağa binmişlerdi ve Kore'ye dönüyorlardı.

Jae Hwa,sanki birazdan kanatları çıkacakmışta uçaktan atlayıp uçacakmış kadar hafif ve huzurlu hissediyordu.

***

Yong Soo 1 saat boyunca havaalanında beklemişti.

Jae Hwa'nın uçağının inmesine ise tam 10 dakika vardı.

Yong Soo hem heyecanlanıyor hem de çok seviniyordu.

10 dk sonra...

Uçaktan inenler arasında bir yıldız parlıyordu Yong Soo'nun gözünde.

Jae Hwa öyle güzeldi ki Yong Soo onca kişi arasından Jae Hwa'yı şıp diye

bulmuştu.

Jae Hwa en sonunda Yong Soo'yu görmüştü ve koşarak Yong Soo'ya gitmişti.

Kocaman sarılmışlardı ve şiddetli bir şekilde ağlayarak

-''Seni çok özlediiim!'' diyorlardı birbirlerine.

Yong Soo şuan onca yılın özlemini giderirken Jae Hwa'nın

-''Öhö öhö,Yong Soo nefes alamıyorum'' deyişiyle kndini geri çekmiş ve gülümsemişti.

Beraber Jae Hwa'nın eski evine gittiklerinde Jae Hwa

-''Burayı,seni,herşeyi çok özlemişim'' demişti ve iç çekerek evin önündeki çardağa bakakalmıştı.

O an aklına Yong Soo ile ilk öpüşmeleri gelmişti.

Jae Hwa o günleri özlediğini farketmişti ve gözlerini kapatarak içeri girmişti.

Koltuklar,masa...Herşey o kadar güzel ve sıcak gelmişti ki Jae Hwa'ya

gözleri dolmuştu biran.

Sanki büyükannesi hemen yanında gibi hissetmişti.

***

Yong Soo eve döndüğünde evindeki bodruma inip orayı güzelce temizlemek istemişti.

Kolileri karıştırırken gözüne eski bir kutu çarpmıştı.

Bu kutu eski ve bir hayli tozluydu.

Yong Soo tozları üflediğinde,tozlar hem gözüne hem de ağzına girmişti.

Yong Soo sadece

-''Aish!'' diye bağırmıştı.

Kutuyu yavaşça açtığında içinde annesine ait birşeyler bulmuştu.

Bazı fotoğraflar,bir yüzük kutusu ve yüzük kutusuna toplu iğneyle tutturulmuş bir not kağıdı vardı bu güzel kutunun içinde.

Yong Soo yavaşça yüzük kutusunu açtığında içinde parıldayan bir yüzük gördü.

Notta da aynen şunlar yazıyordu:

~Sevgili Yong Soo...bunu sana yazmamın amacı senin de bir gün evlenecek bir eş bulman.Bunu bana büyük annem,oğlum olursa ona vermem gerektiğini söylemişti.Bunu okuduğunda eğer yaşın müsaitse, gönlünü kaptırdığın ve eş olarak seçtiğin biri varsa hiç durmadan ona bu yüzükle evlenme teklif etmeni istiyorum.Vakit kaybetmeden evlenmelisin...Şuanda kendimi asmak üzereyim fakat güzel bebeğimi ömrü boyunca hep izleyeceğime yemin edebilirim.Bu yüzüğü gelinimin zarif parmağına takmalısın..Seni seven annen..~

Yong Soo'nun gözlerinden yaşlar akıyordu.

Çünkü küçükken annesini intihar ederken görmüştü.

Demek ki annesini birşeyler yazarken gördüğünde aslında bu notu yazıyordu.

Bu ona acı veriyordu ve babasından daha da iğrenmesine yardımcı oluyordu.

Yüzüğü aldığı gibi koşarak Jae Hwa'nın evine doğru yol aldı.

Soğuk havaya aaldırış etmeden üstünde kısa kollu ince bir tişört,ayakları çıplak,hızlıca,nefesi tükene tükene koşuyordu.

En sonunda soluk soluğa kalıp bembeyaz kesilene kadar koşmuştu.

Jae Hwa'nın evine ulaşmış ve kapıyı çalmıştı.

Jae Hwa kapıyı açtığında Yong Soo'yu bu halde görünce telaşlanmıştı.

Annesi ve babası içeride televizyon seyreden Jae Hwa kapıyı yavaşça

çekerek dışarı çıkmıştı ve

-''Yong Soo,bu halin ne?Hasta olacaksın!'' demişti.

Yong Soo ise

-''Benimle evlen...Seni onca zaman görmemenin acısı kalbimi parçalıyor.Seni o kadar seviyorum ki her gün,her saat,her saniye seni görmek istiyorum.Lütfen benimle evlen meleğim..''

Jae Hwa şuan kalp çarpıntısından ölmek üzere olduğunu hissetmişti...

Evet demeli miydi?Yoksa biraz daha mı beklemesi gerekiyordu?

Sadece Yong Soo'nun meraklı yüzüne bakakalmıştı...

Popüler SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin