Popüler Sevgilim

7.6K 122 31
                                    

Tanıtım

Onu,Yong Soo'yu ilk kez okul gazetesi için internet sayfasındaki videoda görmüştüm.

O 17 yaşındadır ve bebek gibi bir yüze sahiptir.

Okulun en popüler kızından tutunda okuldaki en sessiz sakin kıza kadar herkes onu seviyordu.

Başlarda dikkatimi çekmese de yavaş yavaş ona alışmaya başlamıştım.

Ben Park Jae Hwa..17 yaşındayım ve Seungri Lisesinde okuyorum.

Yakın arkadaşım yok.

Tek başıma takılan normal bir kızım.

Tek dostum bir ayıcık kadar tatlı büyükannem.

Annem ve babam 17 yıldır Fransa'da.

Yani ben kendimi bildim bileli onları görmedim.

Sadece seslerini duyuyorum telefondan.

Büyükannemle yaşıyorum.

Annem ile babam ben yeni doğduğumda Fransa'ya gitmişler.

Nedenini sorduğumda ise cevap vermiyorlar.

Burnu havada,insanları ezmeyi seven Yong Soo'yla nasıl başa çıkacağımı hep birlikte öğreneceğiz.İyi okumalar

1.bölüm

Jae Hwa yine sabah sabah soğuk hava yüzünden uğultular çıkaran çatı
yüzünden güzel uykusundan uyanmıştı.

Büyükannesiyle kaldıkları bu küçük evin çatısı soğuk havayı hemen eve alırdı.

Bu yüzden evde kazaklarla gezerlerdi.

Odadan çıktığında büyükannesinin çorbaları koyduğunu gördü.

Birden

-''Omoo,büyükanne sen otur ben koyarım çorbalarımızı.Uu,ellerin buz gibi olmuş.Hemen kazak getiriyorum sana'' diyerek büyükannesinin yanağından öperek odaya girmişti.

10 saniye sonra odadan kazakla çıkmıştı.

Hemen büyükannesinin yanına gitmişti ve üstüne kazağı sararken

-''Büyükanne,bunu giymezsen hasta olacaksın.Mutlaka giymelisin'' demişti ve gülümsemişti.

Büyükannesi de gülümseyerek

-''Çorbalar soğuyacak canım kızım.Hadi biran önce yiyelim de okuluna git'' diyerek Jae Hwa'nın o güzel yüzünü okşamıştı.

Birlikte çorbalarını içtikten sonra Jae Hwa odasına gitti ve güzelce hazırlandıktan sonra büyükannesinin yanağından öperek bisikletine bindi ve okulun yolunu tuttu.

Okula geldiğinde herkesi selamlamıştı ve arkadaşlarıyla toplanmışlardı.
Bir kız arkadaşı

-''Yong Soo adındaki çocuğu duydunuz mu?İnternetteki okul sitesine koyduğu komik hareketleri ve o karizmatik mimikleriyle bütün kızların kalbini çaldı.Çok popüler bir çocuk.Çıktığı kızlar genellikle ya holding varisi,ya da yüklü miktarda parası olan ve tanınmış kızlarmış.Ouu hiç şansımız yok!'' demişti.

Diğer tüm kızlar Yong Soo adındaki bu çocuğu merak ederken Jae Hwa
bu akşam büyükannesine hangi yemeği yapacağını düşünüyordu.

Çünkü belirli bir gelirleri olmadığı,sadece anne ve babasının gönderdiği

200 won ile idare ettikleri gerçeği buzdolaplarına da yansıyordu.

Çeşitli yemekler yiyemiyordu.

O hergün erişte çorbası ve yanında bir miktar turşu yiyordu fakat buna bile her zaman şükretmiş ve mutlu olmuştu.

Onun için en güzel mutluluk büyükannesinin sağlıklı olmasıydı.

Jae Hwa,tenefüs aralarında gazetede iş arıyordu.

En sonunda biryerde ona uygun bir iş bulmuştu.

Okul çıkışı buraya gitmeyi planlıyordu.

Tenefüste eski bir arkadaşı Jae Hwa'nın yanına gelmişti ve

-''Jae Hwa,yarın akşam doğum günüm var.Gelmek ister misin?Ortaokul arkadaşımın gelmesi beni mutlu eder.'' demişti.

Jae Hwa ise başını sallayarak 'geleceğim' demişti.

***

Okul çıkışı iş için gittiği restauranta kabul edilmişti.

Çalışmaya başlamıştı ve ilk promosyonunu almıştı..400 won..

İş çıkışı yolun kenarındaki yumurta rulolarının satıldığı dükkandan birkaç
tane rulo ve biraz da kimchi almıştı.

Yanında ise büyükannesinin en sevdiği geleneksel çaydan vardı.

Evden içeri girdiğinde büyükannesi Jae Hwa'nın elindeki poşetleri görünce soğuktan çatlamış ellerini bir araya getirerek mahçup bir şekilde

-''Jae Hwa..bu elindekileri annenlerin gönderdiği parayla almadın değil mi yavrum?Daha kirayı ödeyemedik.Ayın sonunu nasıl getireceğiz?Karnımızı nasıl doyuracağız?Hiç bilmiyorum.'' demişti.

Jae Hwa ise büyükannesinin yanına gelerek üşüyen ellerini sıkıca sararak

-''Hayır tabiki de benim tatlı büyükannem.Bugün iş buldum.Oradan 400 won aldım ve her çalışmamda bu sayı artacak.Sana çok iyi bakacağım büyükanneciğim.(Kafasını kaldırıp çatıya bakarak)Bu lanet çatıyı da yaptıracağım.'' demişti.

Büyükannesi ise Jae Hwa'ya sarılarak

-''Senin gibi bir toruna sahip olduğum için ne kadar şanslıyım
kimbilir.Önceki hayatımda iyi bir torun olmuşum demekki.'' demişti.

Jae Hwa,büyükannesinin başından öperek ona sıkıca sarılmıştı.

Daha sonra yumurta rulolarının,geleneksel çayın ve kimchilerin tadını çıkara çıkara yemişlerdi.

Ertesi gün Jae Hwa okuldan sonra tekrar işe gidip güzelce çalışmıştı.

Patronu onun bu azminden dolayı çok şaşırmıştı.

Çünkü Jae Hwa aynı anda tam 10 müşteriye birden bakıyordu.

Bugün 600 won ile evin çatısını yaptırmıştı ve evi güzelce boyatmıştı.

Şimdi salon toz pembe duvarlar ,beyaz üzerine küçük ve pembe güllerle
çevrili koltuklarla her zamankinden daha çok şirin duruyordu.

Akşam olmuştu ve Jae Hwa beyaz elbisesi,toz pembe babetleri,topuz ve
kahküllerden oluşan saçları ve hediye paketine sarılmış orta boyda şirin
bir ayıcıkla hazırdı.

Bisikletine atlayarak arkadaşının evine gelmişti.

Hediye paketleri açılmıştı.

Herkes elektronik eşyalar,pahalı hediyelerle gelmişti.

Fakat Jae Hwa hiç gocunmadı ve hediyeyi verdi.

Diğer ruhsuz hediyelerdense,her zaman büyük bir sevgiyle sarılıp uyuyabileceğin şirin bir ayıcığı tercih etmişti.

Hediye faslı geçtikten sonra doğum günü kızı

-''Şimdi size platonik erkek arkadaşımı göstereceğim'' demişti ve bir internet sitesine girmişti.

Bir video açılmıştı ve karşısına dünyalar yakışıklısı,dünyalar şekeri,dünyalar prensi bir oğlan çıkmıştı.

Bu oğlan şu bahsettikleri Yong Soo'dan başka biri değildi.

Bütün sesler bir uğultu gibi gelmeye başlamıştı Jae Hwa'ya.

Kalbi birden normalinden daha hızlı atmaya başlamıştı.

Daha önce hiç böyle birşey yaşamamıştı.

Bu ayrı bir duyguydu,ayrı bir histi.

Kalbi hızlı hızlı çarpıyor,karnı ağrımaya başlıyordu,mantıksız
düşünüyor,elleri terliyor ve titriyordu.

Bu aşktı..

Popüler SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin