11

38.2K 3.5K 4K
                                    

Saat gece on ikiyi geçiyordu. Taehyung son kez kol saatine baktı ve kendi kendine gülümsedi. Gidecek ve Jungkook'a koskocaman bir doğum günü kucaklaşması verecekti.

Penceresinden baktı ve Jungkook'un odasının ışığının yanmadığını gördü. Sadece gece lambasının loşluğu vardı. Ne için bu kadar erken -kendisine göre erkendi- yattığıyla ilgili söylenirken evden bahçelerine çıkmıştı. Evlerinin bahçesinde ikisinin ektiği bir sürü kırmızı gül vardı. Rüzgar estiğinde yumuşak kokuyu içine çekmeyi unutmamıştı. Aynı Jungkook'un saf kokusu gibiydi.

Merdiveni aldı ve Jungkook'un alçak sayılabilecek balkonuna dayadı. Tüm basamakları dudaklarını ısırarak ustaca çıkmıştı. Eh, sürekli yaptığı için böyleydi. Merdivenin düşmemesi için duvara yasladığından emin olduktan sonra kapıyı sessizce sağa sürükledi ve içeri girdi.

Lambasının mavi ışığına yüzünü dönmüş ve dudakları öne itilmiş bir şekilde usulca uyuyan Jungkook'a iyice yaklaştı ve kendi yüzünü elleri arasına aldı. Fısıltısı çok sessiz çıkmıştı.

"Nasıl da uyuyor... sevimli sevimli..."

Uykusunun ağır olduğunu biliyordu ve bunu kullanmaktan çekinmemişti. Parmağını yanağına sürttü ve kendini parçalamak üzereyken yumuşacık yanakları sevdi.

"Uyuyorken bile beni mahvedebiliyorsun. Bu yaptığın haksızlık... Bir tek benim tükenmem çok büyük haksızlık..."

Onu öpmek istiyordu. Çok fazla öpmek istiyordu ama eğer uyanırsa isteyeceği son şey yakalanmaktı. Bu yüzden senelerdir delisi olduğu yanaklarını sevmeye devam etti. Sadece öpmek değil, biraz daha izlemek ve rahatça içinden geldiği gibi bakmak da istiyordu. Normalde utanmaktan bahçedeki güller gibi oluyordu. Kıpkırmızı.

Parmağı yanaklarından dudaklarına doğru yol aldı ve yetersiz ışıktan fazla belli olmayan diş izlerini geçirmek istercesine bastırdı. Jungkook'un dudaklarını ısırma huyuna en büyük lanetlerini yolluyordu çünkü o güzel dudaklarında hiçbir yara görmek istemiyordu.

"Jungkook, uyan."

Kıpırdayan çocuğa dikkatlice baktı ve üzerine eğilerek yanaklarını kavradı. "Hey?" Taehyung son kez seslendi. Jungkook'un yavaş yavaş gözlerini açmasını keyifle izlemeye başlamıştı. Jungkook sersemce birkaç kez gözlerini açıp kapadı ve boğazını temizledi.

"Taehyung?"

Taehyung gözleri kaybolana kadar gülümsedi ve yanağındaki baş parmağını elmacık kemiklerine sürdü. Ardından alnına uzunca dudaklarını bastırdı.

"Doğum günün kutlu olsun fındıklı kurabiyem."

Kısa bir süre sessiz ortamda birbirlerine baktılar. Hâlâ uyku modundan tam olarak çıkamamış olan Jungkook'un dudakları yavaşça kıvrılmaya başlamıştı. "Taehyung..." Beklemeden oturur pozisyona geldi ve Taehyung dediği gibi kollarını açan Jungkook'a koskocaman bir kucaklaşma verdi.

"Seni çok seviyorum..." Jungkook ağlamaklı bir şekilde fısıldadı ve kollarını sıkılaştırdı. Taehyungdan ilgi görünce ister istemez fazlasıyla duygusallık basıyordu.

"Ben de seni seviyorum. Çok ama çok."

Taehyung kendisi için açılan yere oturdu ve Jungkook'a en sıcak gülümsemelerinden birini verdi.

baby // vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin