deux

687 44 50
                                    

Derin bir nefes verdim. Böyle davranması sinirlerime dokunuyordu.

Gelen ilk müşterileri karşılarken, Justin siparişleri alıyordu. Hannah siparişleri hazırlıyor, Oliver ve ben de servis ediyorduk. Her zaman böyle işlerdi.

💔💔💔💔💔💔

Her zamanki saatten biraz daha geç çıkacaktım bugün, her gün iki kişi mesaiye kalırdı.

Bugün mesaiye kalacağım kişinin Justin olduğunu öğrenince gözlerimi devirdim.

Arkamı döndüğümde onu görmeyi beklemiyordum. Korkmuştum. Küçük çaplı bir çığlık attım.

Bu halimi görünce gülmeye başladı.Bugün ilk kez güldüğüne şahit olmuştum. Belki benim görmediğim bir zamanda gülmüştür. Bilmiyorum, umrumda da değil. Sadece moralinin bozuk olması biraz aklıma takıldı, o kadar. Yine ona özgü bir şey değildi. Hiç bir şey ona özgü olmamıştı ki.

"Tamam, iş bölümü yapalım."

"Ben eve gideyim, sen de yapılacak ne halt varsa yap. Anlaştık mı?"

"Tabii ki hayır!"

Ben bağırırken çoktan ceketini alıp gitmek için kapıya yönelmişti bile.

"Justin!"

"Justin!"

"Lanet olsun, iki saniyeliğine arkana dönüp bana bakar mısın?"

"Hayır."

Bunu söylerken sırıtıyordu.

"Komik olduğunu mu sanıyorsun?!"

Hışımla kolundan tutup onu içeri doğru çektim.

"Evet."

"Geri zekalı."

"Tamam, madem bebek bakıcın olmam için bu kadar ısrar ediyorsun..."

"Kapa çeneni ve mutfağı temizle."

"Hayır."

Sinirlenmeye başlıyordum.Tezgahın üzerindeki bezi suratına doğru fırlatıp,

"Öyleyse tezgahı sil, yumurta kafa."

"Sakin ol, çünkü sinirlenince çok komik görünüyorsun."

Anlamsız bir bakış atıp mutfağa girdim.

💔💔💔💔💔💔

Sonunda Jitters'daki işimiz bitmişti.Telefondan saatime baktım,
22:17.

Normalde Hannah ile saat 9 bile olmadan tüm işleri bitiyorduk.

Kavga ederek bu noktaya gelebilmiş olmamız bile mucizeydi.

Hızla arabama bindim, hava çok soğuktu ve ben dışarıda bir saniye daha duramazdım.

Anahtarımı takıp kontağı çevirdim. Araba çalışmıyordu. Tekrar denedim. Sonuç aynı.

Bir kez daha.
Sonuç aynı.

Neyse ki Justin, henüz arabasına bile binmemişti. Bu fikirden hoşlanmasam da hızla arabadan inip yanına gittim.

Sigara içiyordu. İçtiğini bilmiyordum.

"Justin."

"Yokluğuma dayanamadın mı?"

"Beni tavlamaya çalışıyorsan bil ki böyle davrandıkça senden daha çok nefret ediyorum seni aptal."

Kısık bir kahkaha attı.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Çok komiksin. Senin gibi birini neden tavlamaya çalışayım ki?"

"Her neyse, kusmuk beyinli. Arabam çalışmıyor-"

"Öyleyse tamirci çağır."

"Seni geri zekalı, saatten haberin var mı?"

"Umrumda değil, ben gece insanıyım."

"Ama tamirciler değil."

Sigarası bitmek üzereydi,son kez dumanları dışarıya doğru serbest bıraktığında yere atıp söndürmüştü.

Sigaradan nefret ederdim.Ve gidip çöpe atabilirdi.

"Her neyse,bakabilir misin?"

Kibarlığımı korumak için çabalıyordum.

"Madem ısrar ediyorsun."

💔💔💔💔💔

"Siktir.Arabacığınla vedalaşman gerekiyor."

"Ne?"

"Soğuktan motoru donmuş."

"Ee?"

"Ee'si,araban burada kalmak zorunda. Zaten bu külüstür daha ne kadar hareket edebilirdi ki?"

Derin bir nefes aldım.

"Hayır,aklının ucundan bile geçirme."

Gözlerini dışarıya çevirdi.

"Ne?"

"Seni arabama falan almayacağım."

çüktin iş başında

heartbreaker || jelenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin