21.

6.3K 483 232
                                    

Büşra, bu bölüm senindir. Dün üstünde o kadar tartıştık ki seninle bu bölümü, senden başka kimseye ithaf edemezdim. Seviyorum seni 💞

*  

Otel odama girdiğimde saat gece yarısını geçiyordu. Bugün o kadar eğlenmiştim ki saat umurumda bile değildi.

Salına salına otel odasındaki dolabımın yanına gittim ve içine yerleştirdiğim kıyafetlerin arasından kırmızı, kedili pijamamı buldum. Soyunup onları giyerken kendi kendime şarkı söylüyor ve dans ediyordum. Arada aklıma poker oynadığım anlar geliyor ve kıkırdamaktan kendimi alamıyordum.

Sonunda Ashton'ın keçi inadını kırılmış, poker oynamama izin vermişti. Fakat oynadığım kişilerin bizim gruptan olması gibi bir şart koymuştu ortaya. Şart koymuş olabilirdi ama neticede izni vermişti işte! Benim için izni kapmış olmak yeterliydi.

Bütün akşam, poker oyununda berbat hatalar yapmamla ve herkesin benimle alay etmesiyle geçmişti. Gerçekten poker face olmakta berbattım. Elimi çok çabuk açık ediyordum, bu da doğal olarak her daim kaybetmemi sağlıyordu. Bütün bunlar olurken Ashton'ı taciz etmeden durduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onu yine haddinden fazla rahatsız edip çok eğlenmiştim. Belli bir süre sonra ise Calum'ın içkisine göz dikmiş, Ashton başka bir tarafa bakarken içki bardağını kapıp bir yudum almıştım. Tadı korkunçtu! Ve Ashton'a yakalanmıştım. Bana o kadar çok kızmıştı ki, çok uzun bir süre boyunca beni azarlayıp durmuştu. Ne diyebilirdim ki, annelik tam ona göreydi. Tabii eğer bir denizatı olsaydı...

Ashton'ın denizatı olduğu düşüncelerime kahkaha attım ve telefonumu çıkarıp müziklerime girdim. Madonna'nın Like A Virgin şarkısını bulup açarken –ki şarkıyı döngüye almayı ihmal etmemiştim– kendimi yatağıma çoktan atmıştım bile. Şarkı başladığında tebessüm edip gözlerimi kapattım. Favori şarkılarımdan biriydi bu. Sanırım ışıklar açıkken, bunu dinleyerek uyuyakalacaktım.

Uykuya geçmeye hazır olduğum dakikalarda kapım tıklandı. İnledim ve istemeyerek de olsa yataktan kalktım. Bir zombi gibi yürüyerek kapıya ulaştım. Zar zor elimi kaldırıp kapının kolundan tutup kapıyı açtım. Karşımda serseri stili ve ciddi surat ifadesiyle Ashton Irwin duruyordu.

Kaşlarımı kaldırdım. "Ashton?"

"İçeri gelebilir miyim?" diye sordu. Omuz silktim ve kapıyı geçebilmesi için araladım. Sarsak adımlarla içeri girdi. Bakın işte bu şaşırtıcı bir gelişmeydi. Ashton. Sarsak. Adımlar. Atıyordu. Peki ama neden?

"Bir şey mi oldu?" Kapıyı kapattım ve sırtımı kapıya verip onu baştan aşağı inceledim. "Yoksa benden bir saniye bile ayrı kalamadığının farkına vardın da o yüzden mi geldin?" Cümlenin sonunda gülmeyi ihmal etmedim.

Bir şey söylemeden öylece yüzüme baktı. Ona biraz yaklaşıp neden bu kadar garip göründüğü hakkında ipucu toplamaya çalıştım. Yaklaştığım an burnuma gelen alkol kokusu ondan uzaklaşmama sebep oldu.

"Hey!" diye çığırdım. "En fazla on beş dakikadır görüşmüyoruz ve bu arada içki banyosu falan mı yaptın?"

Yüzünü buruşturdu. "Sadece biraz içtim Graziella. Sarhoş değilim."

"Odana git ve banyo olup dişlerini falan fırçala. Çirkin kokuyorsun."

Umurunda değilmiş gibi bir hareket yaptı. Ardından az önce ondan uzaklaşarak açtığım arayı birkaç adımda kapattı. "Beni çıldırtıyorsun, bunu biliyorsun değil mi?"

"Hep yaptığım bir şey," dedim gülerek. "Övgüye gerek y-"

Sözümü tamamlayamadım. Çünkü Ashton lanet olasıca Irwin, hiç beklemediğim bir anda dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı.

Şok geçiriyordum. Gözlerimden kıvılcımlar çıkıyor, beynimde şimşekler çakıyordu. Medusa'nın gözlerine bakmışım da taşlaşmışım gibi hissediyordum. Korkunçtu! Dudaklarının baskı yaptığı dudaklarım yanıyordu ve arkada Madonna çalıyordu.

Evet, sen beni

Parlak ve yeni hissettirdin

Bir bakire gibi

İlk defa dokunulmuş

Bir bakire gibi

Ne zaman kalbin atsa

Benimkinin yanında

Bir bakire gibi

Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında gözlerini gözlerime dikti. Yüzünde en az benimki kadar dehşet verici bir ifade vardı. Hızla benden uzaklaştı. Konuşmak için ağzını açtı ama ağzından bir cümle yerine sadece bir nefes çıktı.

Bana arkasını dönüp bir yerlere çarpa çarpa kapıdan çıkıp gitmesi sadece birkaç saniye sürdü.

🎃 

Ne derler bilirsiniz; LAYK E VÖRCIĞN :)

scream my name // irwinWhere stories live. Discover now