OKULDA

266 26 4
                                    

"Dün taburcu oldu."dedi Ecrin kısık bir sesle. Telefonuyla uğraşan Koraydan bakışlarımı alıp Ecrin'e çevirdim. "Kim?"diye sordum. Neden bahsediyordu. Gerçi birazdan dökülürdü. "Mert işte beş gün oldu. Bugün okula gelecekmiş. Duymadın mı?"dedi şaşkın bir yüz ifadesiyle. "Nasıl duymamı bekliyorsun?"diyerek sırıttım. "Şey bütün okula mesaj attı da beyefendi."dedi. Gözlerim fal taşı gibi açılırken Koray'a baktım. Çatık kaşlarıyla telefona bakıyordu. "Nasıl bir mantık ya. Parti düzenlesin birde."dedim. Bu ne özgüvendi. Ya ben bıçaklandım bu kadar tatava yapmadım. "Sen Mert'i bilmezsin. Onu da yapardı da dayak yediği için yapmıyor yani nasıl diyeyim. Kendisi bir iki vurmuş olsaydı kesin yapardı."dedi Ecrin tiksintiyle. "Şu Mert nasıl biri?"dedim merakla "Sen Koray'la olan muhabbeti soruyorsun bence."dedi imalı bakışlarıyla. "Anlatacak mısın?"dedim ona kızan bakışlar atarak. "Ya aldatma olayını biliyorsun. Onun dışında Koray ilk geldiğinde baya kapışmışlardı ve sonuç Koray'ın zaferi oldu. Zaten Koray'a hırslanıp Pelin'i baştan çıkardı. Sonra da Koray Mert'i okuldan kovdurdu. Pelin'i de rezil etti. Ama görünen o ki Koray'ın babası içeri girince Mert buraya dönebildi."dedi. Bakışlarım ister istemez Koray'ın olduğu yere gidiyordu. 5 gündür konuşmuyordum onunla neyse ki evden falan gitmedi de onu görebiliyordum. Telefondan kafasını kaldırıp direkt bana baktı.  Yine öfkeliydi. Bana bakınca yüzü gülmeye başladı. Sonra yerinden kalktı tam yanımıza gelicekken sınıf kapısından birisi yüksek sesle "Mert ve Pelin kavga ediyor koşun."dedi. Koray'a baktım. İçimden yanıma gelmesi için dualar ederken ona sadece bakmakla yetindim. O tam yönünü değiştirip kavgaya doğru gidecekken benim ona baktığımı fark etti. Yine yaptı bak senin yerine onun yanına gitmeyi tercih etti diye isyan etti içimdeki kıskançlık. O sırada Koray bize doğru gelmeye başladı. Yanıma gelip belimi sardı ve alnımı öptü. Ona dolu dolu gözlerle baktım. Tam eğilip yanağımı öpecekti ki geri çekildim. Bu sırada Ecrin yanımızdan uzaklaştı. "Yapma böyle çok özledim seni."dedi Koray bıkkın bir sesle. "Az önce yine benim yanıma gelmek yerine onun yanına gidecektin vazgeçtin sonra."dedim kırgındım. "Gitmedim ama. Bütün yollarım sana çıkıyor. Nasıl gidebilirim ki."dedi açık açık. Gözlerine baktım. Ona inanmak istiyordum. Şuan ona sarılıp herşeyi unutmak istiyordum. Ama bunu şimdi yapamazdım. Onu daha affetmedim ve öyleymiş gibi davranamazdım.

"Oo Koray ve Sevda şenlik kaçtı valla. Az önce görmeliydiniz koridor inledi."dedi Gözde. İkimizde ona baktık tam bir cevap verecekken kapıdan bir kız sesi geldi. "Koray müsait misin?"diye. Hemen kapıya baktım Pelindi. Koray bir an cevap vermeyince yine beni değil onu tercih edecek sandım ama öyle olmadı. Koray Pelin'e bakmadan. "Seninle uğraşamam."dedi. Ve telefonu cebinden çıkarıp "Aşkım hadi selfie?"dedi. Resmen kıza hiç yüz vermemişti. Ben buna gülümserken Pelin bozularak "Önemli. Lütfen."dedi. Yok bu kız dayaklıktı. Kızım gitsene dercesine ona baktım ama yüzsüzlük haran ovası mübarek. "İşim var Pelin. Defol!"dedi Koray uyaran bir sesle. Ben Koray'ın bu yüzüne hiç alışık değildim dönüp ona baktım. Benimle göz göze gelince sesini yumuşatarak "Gülümsemeyi unutma."dedi. Ve ben ekrana bakar bakmaz fotoğrafı çekti. "Hadi ama bu kadar mı önemli fotoğraf çekilmeniz?"dedi Pelin. "Bana bak Pelin!"dedim sert bir şekilde. Gözler bizim üzerimize çevrildi sınıfta. Ecrin hemen tarafını belli eder gibi yanıma geldi ve bir kaç kız daha. Gözde ise ortadaki sıranın üzerine oturup bizi gülümseyerek izlemeye başladı. Pelinse yeşil gözleriyle bana bakmaya başladı. "Bak rahatsız ediyorum biliyorum ama bu önemli Sevdacığım lütfen."dedi. Kızın sahte sirinliğe kusacağım. "Birincisi ölmediğin sürece yaşadığın hiçbir şey bizim Korayla boş zaman geçirmemizden bile önemli değil. İkincisi sen benim yanımdan sevgilimi çağıramazsın. Üçüncüsü bana bu sevimsiz samimiyetle yaklaşıp sakın Sevdacığım deme."dedim. Biraz şaşırdı. Çünkü beş gündür ona herhangi bir konuda tepki göstermemiştim. "Sevda bak bu önemli ve Korayla konuşabilirim yalnızca bunu onunla geçmişimiz var."dedi. Sinir kat sayım hızla artarken "Pelin bak sen benim sevgilim ile benim olmadığım bir ortamda değil özel bir konuda herhangi bir konuda konuşamazsın. Ayrıca Koray'ın geçmişi de geleceği de benim. O güzel saçlarının yerinde kalmasını istiyorsan. Koray'a ait bütün geçmiş özel olayları unut."dedim. Evet açık bir tehdit vardı ortada. "Pelin bırak yüzsüzlüğü be. Bu sevimli ayaklarını da bi geç herkes ne mal olduğunu biliyor."dedi Ecrin. Pelin küçümser bakışlarını Ecrin'e çevirip "Aaa. Bu konuşan sevgilisi Mert onu benimle aldatan Ecrin değil mi?"dedi. Az önce ki sevimliliği gitmişti artık ve gerçek yüzünü gösteriyordu. "Kızım çüş be. Yaptığın şey ahlaksızlık ve sen bununla Ecrin'i küçümseye mi çalışıyorsun? Midesiz."dedi  Gözde oturduğu yerden. "Ben en azından severken aldattım ve bir kere aldattım. Ama Ecrin defalarca aldatıldı ve Mert seni hiç sevmedi Ecrin."dedi bu kız cidden dayak istiyordu. "Bana bak. Bu yaptığın iğrençlik tamam mı. Sen sadece birlikte olduğun kişiye değil hemcinsine de ihanet ettin. Sana acıyorum. Zavallısın."dedim iğrenerek. Koray kolumu sivazlayarak yanımda olduğunu belli ediyordu. "Asıl sen zavallısın. Koray'ın beni ilk gördüğü an nasıl baktığını gördün ve zırıl zırıl ağladın. Seninle sevgili olabilir ama Koray beni de sevdi. Ve beş gün önce benim için burada kavga bile etti."dedi Pelin sırıtarak. "Bak Pelin seni uyarıyorum tersime denk gelmeye başlıyorsun."dedim üzerine iki adım giderken. Koray "Aşkım değmez. Gözde bile değer bu değmez."dedi kolumu tutarak. "Sen niye kavga ettin o zaman?"dedi kendinden emin bir şekilde. Koray ona iğrenerek bakıyordu. Ona olan öfkesinin bu kadar diri olması beni sinirlendiriyordu. "Şey o havalanan yerin yere değecek ama Senin için değil Sevda içindi."dedi arkasında duran Mert. "Sen kendi üzerine  alındın her zamanki gibi. Ve yanılıyorsun seni sevdiği için değil Koray kendisine ait olan birşey ondan alındığı için bu kadar öfkeli. Seni umursadığı falan yok Pelin."dedi tekrar Mert. Ona saskinca baktım. Ne oldu da bunları söyledi şimdi. Tam bu soruyu soracakken hoca girdi "Artık yerlerinize 12-B hadi."dedi Asuman hoca. Ve böylelikle öğle molası sona ermiş oldu. "Pelin sınıfına ne işin var burada. Mert geçmiş olsun oğlum. Hadi herkes yerine."dedi tekrar hoca ve herkes yerine geçti. "Açın tarih kitaplarınızı. Bugün 2. Dünya savaşını işliyoruz. Kim ne biliyor?"diye sordu. Sınıfın geveze öğrencisi olan Yakup adındaki çocuk "Hocam beş dakika geç gelseydiniz biz üçüncü dünya savaşını görecektik."dedi ve bütün sınıf güldü. Bende istem dışı gülümsedim Koray bana bakınca onunda alttan alttan güldüğünü anladım. "Beş gün önce bu sınıfın halini gördüm çocuğum. Üçüncüyü zaten görmüş bu sınıf."dedi hoca gülmeye başladı. O sırada Koray'ın ve Mert'in birbirine baktığını gördüm. Sonra Koray'ın yarasına baktım o gün sırf ona olan kırgınlığımdan dolayı pansuman yapmamıştım. Beş gündür içim içimi yiyordu bu konuda. Parmağımı kalan yara izlerine sürttüm. Koray hemen dönüp bana baktı. Elimi cekecekken tuttu. "Acimamıştı. Acımıyor."dedi. Gözlerine baktığımda orada bir yerlerde bir çocuk gördüm sanki. Vazoyu top oynarken kıran ve affedilmeyi bekleyen bir çocuk. "Seni affetmedim."dedim. Gözleri hafif kızarırken "Biliyorum Sevdam ama sakın o kızı sana tercih edeceğimi sakın düşünme hiçbir zaman."dedi. Başımı salladım. Ama elimde değildi onun gitme ihtimali başkasını seçme ihtimali beni öldürüyordu. Aslında bu içimdeki onun da suçu olsada kendi kuruntumdu. "Sevda miğfer devletleri say kızım."dedi hoca ve ben düşüncelerden arınıp soruyu doğru bir şekilde cevapladım. "Hem güzel hem zeki. Sevdim ben bu kızı."dedi Mert. Koray ona öfkeyle bakarken Mert beni işaret ederek "Merak etme Koray bu kız Pelin gibi süs bebeği değil. Seni sevdiği bakınca bile görülüyor."dedi. Onun bu saçma kişiliğine ben şaşırırken aynı zamanda öfkelenen Koray'ın elini tuttum. "Sevda hakkında yorum yapma."dedi saf bir tehlikeyle dolu olan sesi. Mert önüne dönünce bana baktı Koray. Ben bu çocuğun mu beni sevdiğinden şüphe etmiştim. Yahu bu çocuk şimdi bile deli gibi kıskanıyordu beni. Ben Mert'e selam bile vermezken. Bu düşünce beni güldürdü.  Koray anlamaz bakışlar attı. Ona omuz silktim ve telefonumda biriken bildirimlere baktım. Ateş'ten gelen mesajı görünce hemen açtım.

"Çağırdın geldim Sevda. İstanbuldayım. Yine ne işler çevireceğiz bücür."

Yazmıştı. Mesaja gülümserken bir yandan Koray'a baktım.

"Egelenecegiz Ateş Oğlan."diye cevap yazdım. Koray telefona bakmaya çalıştı ama ona gülümseyerek kafamı salladım. Tuhaf tuhaf bakıp önüne döndü.

"Koray'a birşey söylersen  seni gebertirim."yazıp yolladım yine.

"Kızım ne oluyor söylesene" yazdı.

"Sen ve Koray'ın gizli gizli konuştuğunuz şeylerin hepsini öğrendim Ateş. Seninle ayrı hesap göreceğim ama önce Koray. Biraz da o kıskansın bakalım."yazıp yolladım.

"Bak bana birşey yapacaksan soyle Bodrum'a kaçayım."dedi. Tabiki yapacağım diye düşünsemde ona bunu yazmadım ve dersi dinlemeye başladım.

AŞK İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin