ACI

571 42 7
                                    

Hiçbir şeyi önemsemeden öylece koştum. Koştum. Ne kadar sürdü koşmam bilmiyorum. Bir uçurumun kenarına gelince durdum. Rüzgar içimden geçercesine esiyordu. Yüzümdeki yaşları kurutuyordu. Artık ağlamıyordum. Ama öyle bir hayal kırıklığı vardı ki vücudumda bütün hücrelerimin hayalleri yıkılmıştı sanki. O kadar çok acı çekiyordum ki kalbim kan yerine acı pompalıyordu vücuduma. Gözlerim ağlamaktan ağrımış artık açık tutamıyorum dizlerimin üzerinde yere çökmüştüm ve artık dizlerim acıyla feryad ediyordu. Yere oturdum. Sakinleşmek için bekliyordum ama Koray'ın sözleri bana her dokunuşu aklıma geldikçe çıldırıyordum daha yüksek sesle ağlıyordum. Bana dokunuşlarının tuhaf olduğum hissetmiştim ama beni duygusuz öpeceğini hiç düşünmemiştim. Hele o "ne mal olduğu ortaya çıktı."sözü aklımda yankılanıyor Koray'ın bana dokunduğu heryeri siliyor elimle elimi sıkıyordum. Boynuma tırnaklarımı geçiriyordum. Elimdeki ıslaklığı bakınca kan olduğunu gördüm. Tenimin yanması gerekiyordu ama o acıyı hissetmiyordum. "Korayyyyy"diye bağırıp yeri yumrukladım "Korayyyyy"diye bağırdım tekrar hala ellerim yerdeyken. Dışarıdan bakıldığında perişan halde olduğumu biliyordum. Buraya en son iki yıl önce ailem ve Koray kaza yapınca gelmiştim. Yine saatlerce burada durmuş bağırmış ağlamıştım. Umut gelip götürmüştü beni. Ama şimdi durum farklıydı şimdi Koray için değil Koray yüzünden acı çekiyordum. "Nedenn Koray Neden?"diye bağırdım. Ona karşı bütün duygularım acıya bağlanmıştı artık. Ayağa kalktım. Ayaklarım beni taşımasada iki adım daha atıp uçurumun dibine geldim. Burada rüzgar daha iyi hissettiriyordu. Kollarımı açtım "Keşke uçabilsem."diye fısıldadım. Rüzgar dahada şiddetlendi beni duymuş gibi. "Sevdaaa"diye bağırdı birisi. O kadar kendimi kaybetmiştim ki Umut'un sesini tanımamıştım. "Bak güzelim acı çekiyorsun biliyorum ama uzaklaş oradan hadi."dedi. İntihar edeceğimi sanmıştı. Aslında güzel fikirdi. Nefes aldığımda kaburgalarıma batan acı dinerdi böylelikle. "Sadece uçmak istiyorum."dedim gözlerimden bir damla yaş akarken. Gözlerimin önünde bir karanlık oldu ama sonra düzeldi. "Umut ışıkları kapatıyorlar. Buraya gelirken aklımda yoktu ama belki ölürsem kurtulurum ha nedersin."dedim. Sesim açıdan incelmiş hatta birazda psikolojik sorunlar yaşayan insanlar gibi çıkmıştı. Ama ben deli değildim. Değil mi? Yani en son değildim belki de acıdan kafayı yemişimdir. Ah ne güzel olurdu. Delirsem herşey daha kolay olurdu. Umut'a baktım ağlamıştı. "Yapma kızım hadi gel bak ben en sevdiğim Sevdaları hep ölürken izledim sen kaldın geriye hadi güzelim. Hadi kardeşim gel artık bu tarafa"dedi. Söyledikleri kalbimin sıkışmasına neden oldu. Uçurumdan aşağı bir daha baktım. Ne olurdu şuradan atlasam ama yapmazdım ben pes edip vazgeçen bir insan değildim ben bu değildim. Tam o sırada arkadaan biri "Sevda yapma."dedi. Dönüp hemen baktım. Koraydı. Hayır gelen Koraydı. Buraya niye geldi ki bana yaptıklarından sonra neden geldi ki. Ona acı dolu baktım. Onunda gözlerinde acı vardı. Yapma bana öyle bakma affederim Koray yapma. "Allah benim belamı versin. Ne olur böyle bu tarafa gel. Hadi. Bağır. Kız. Vur. Hatta beni at o uçurumdan ama. Ama senin ölümüne sebep olamam ne olur böyle gel."dedi ağlayarak. O da ağlıyordu. O da seviyordu. Peki madem neden aşkımıza böyle pis bir leke bırakmıştı. Neden? Aklımdaki sorular susmuyordu. Ama Umut'u ve Koray'ı ağlarken görmeye dayanamıyordum. "Tamam"dedim ağlayarak "Sizin istediğiniz olsun ağlamayın."dedim artık onlarında ağladığını gördüğümden hıçkırarak ağlıyordum. "Geliyorum"dedim. Önümü onlara döndüm Koray bana yaklaşmaya başladı. Kafamı salladım. "Bak burdan gidelim. Gidin. Bir daha benim on metre yakınıma yaklaşmazsın."dedi. Ben hala adım ona doğru adım atmayınca "Hadiiii"diye bağırdı. Kendimi ayaklarıma söz geçirmek için zorladım. Önümü Umut ve Koray'a dönsem de arkam hala uçurumdu. Adım atmak için her hareket etmek istediğimde dizlerim titriyor adım atamıyordum. "Koray"dedim korkuyla bir şeylerin ters gittiğini anlayıp ikisi de bana doğru koştu. Ama vücudumu daha fazla kontrol edemedim ve arkaya doğru tam düşüyordum ki Koray elimi yakaladı "Tamam. Tuttum. Korkma"dedi. Herşeyi tane tane söylüyordu. Umut Koray'ın yanında çökmüştü. Fiziken burada olsa bile ruhen başka yerdeydi. Koray'a baktım tekrar "Şimdi beni bırakırsan ikimiz içinde en iyi olur. "dedim. Gözleri kocaman açıldı çünkü onun elini tutmayı bırakmıştım. Şuan sadece o benim elimi tutuyordu. Bıraktığı an ölecektim. "Sevda saçmalama tut elimi."dedi. Kafamı iki yana salladım "Koray sen beni bu uçurumdan ittin zaten ben o okuldan çıktığımdan beri zemine doğru hızla düşüyorum. Şimdi yorulup elimi bıraktığın zaman özgürce uçup gideceğim ait olduğum yere. Bırak beni. Ne olur? Ben senin bu yaptığınla yaşayamam."dedim. İnatla tutmaya devam ediyordu. "Ölürüm. Anladın mı? Sen bu Allah'ın belası uçurumdan düşersen önce ben ölürüm. Şimdi tut elimi."dedi çaresizce. Umut'a baktım. Şuan annesi ve kardeşinin ameliyathane penceresi önünde ölümünü izlediği zaman ki gibi bakıyordu. Koray'ın eli biraz kayınca gülümsedim. "Direnme yoruldun. Bırak beni. Çekeceğin vicdan azabı da benim senden intikamım olsun"dedim gülümseyerek. "Ve Umut'un yanında ol sana ihtiyacı olacak"diye ekledim. Koray'ın nefesleri sıklaşmıştı. Kolu titriyordu. "VE unutma sarı oğlan ben seni bir ömür bekledim. Seni çok sevdim."dedim. Gözlerimden akan yaşla artık ölüme hazırdım. Koray birden hareketlendi. Ve diğer elimide tuttu. "Bana veda konuşması yapamazsın. Şimdi ölemezsin. İzin vermiyorum. Ölemezsin"dedi ve birden beni yukarı çekip kucağına aldı. Yerde o oturmuş bense onun kucağında uzanmış bir pozisyonda duruyorduk. Bana sarıldı ağladı bende gözyaşlarımı tutamadım. Bir süre öyle kaldıktan sonra onu ittim. Şaşırmış mavilerle bana baktı. Gözleri kıpkırmızıydı. Dizlerimde biraz güç bulup Umut'un yanına gittim. Onu sertçe dürttü. "Kendine gel hadi bak ölmedim."dedim bağırarak. Hala şoktaydı. Bana baktı ve anında bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım. Onu ayağa kaldırdım şimdi de o bana yürümem için yardım etmeye başlamıştı. Biz giderken Koray hala aynı pozisyonda bize bakıyordu. "Sevda"dedi soran gözlerle bana bakıyordu. "Öyle bakma sarı oğlan az önce Koray Kozan ve Sevda Özgen şu uçurumdan düştüler. Onların katili sensin."dedim önüme döndüm Umuttan destek alarak yürümeye başladım. Sonra tekrar dönüp Koray'a baktım. Yıkılmış bir halde bana bize doğru bakıyordu. "Biz bundan sonra Koray Cerrahgil ve Kara Sevdayız. Birbirini tanımayan ama çok yakında intikam için tanışmak zorunda olan iki yabancıyız."dedim. Biz ağır adımlarla oradan uzaklaşırken Koraysa uçurumdan aşağıya doğru bakıyordu.

AŞK İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin