ᴇᴠғᴀ ᴛᴀşᴘɪɴᴀʀ

3.1K 204 56
                                    

Nikah günümüz nihayet gelip çatmıştı ilk gelinligim özel dikimdi ama yırttıgım için giyilemeyecek duruma gelmişti, ve şuan üzerimdeki kiralıktı, bana kalsa hiç giymeyecektim ama ailem'in gereksiz harcamalarından biriydi, siyah pelerinimi giyip ellerimi hava yapması için yüzüme yellemiştim

"Evfa ve Ahlas çifti içeriye alalım sizi." Ahlas'ın koluna girdiğimde salona giriş yapmıştık, alkış sesleri yükselirken yerimize oturmuştuk

"Gelin hanım adınız soyadınız?"

"Evfa ZENGİN."

"Anne ve baba adınız?"

"Annem Semra, babam Aslan."

"Teşekkürler, damat bey adınız soyadınız?"

"Ahlas TAŞPINAR."

"Anne ve baba adınız?"

"Zeynep ve Hamza."

"Teşekkürler. Gençler evlenmek üzere belediyemize başvurdular, evlenmelerine mani birşey bulunmadı. Şimdi siz degerli konuklar ve şahitler huzurunda bir kez daha tekrarlayacaklar. Siz Evfa ZENGİN hanımefendi yanınızds oturan Ahlas TAŞPINAR beyefendiyi eş olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet." Dedim gür sesimle

"Peki siz Ahlas TAŞPINAR beyefendi yanınızda oturan Evfa ZENGİN hanımefendiyi eş olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet." Heyecanlı ve mutlu sesimiz salonda yankılanıyordu

"Sizlerde şahitlik eder misiniz?"

"Evet."

"Ederiz."

"Bende belediye başkanımızın bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı-koca ilan ediyorum." Aile cüzdanını elime aldıgımda gülümsemiştim. Aileydik artık, Ahlas anlımdan öpünce utanmıştım

"Takı töreni için sizi çıkış kapısına alabilir miyiz?"

"Tabi." Ahlas ile beraber çıkış kapısının önüne geçmiştik. Takılar takılmış ve istegimiz üzerine fotografcımız haricinde kimse fotograf çekmemişti, herkes dağıldıktan sonra bizde çıkmak için kapıya yönelmiştik

"Yenge." Alya'nın tedirgin sesi kulagıma gelirken korkuyla ona bakmıştım

"Ne oldu?" Dedim korku içinde

"Emir gelecekti söz vermişti ama gelmedi." Dedi titreyen sesiyle

"Müşterisi yogundur belki?"

"Olabilir ama yinede uğrardı."

"Mirza ile seni görmüş olabilir mi?" Dedim aklıma gelenle

"Yaa deme yenge."

"Yanlış anlamış olabilir."

"Hayırdır hanımlar?" Ahlas'ın konuşmaya dahil olmasıyla Alya yanımızdan uzaklaşmıştı

"Hiç hayatım." Herkesle vedalaştıktan sonra arabaya binmiştik

"Eve gitmiyor muyuz?" Dedim yola bakarken

"Hayır, tatile gitmemiz gerekiyor yani ben öyle biliyorum." İkimizde gülmüştük

"Peki madem." Dedim memnuniyetle arkama yaslanırken. İki saatlik yolculuğun ardından güzel bir eve gelmiştik

"Otelde rahat edemeyiz diye düşündüm yani çarşafınla falan zor olur, onca kişi içinde." Dedi elini uzatırken

"Bence de." Dedim elini tutarken, içeriye girdiğimizde kendimi koltuğa atmıştım

"Çok yorulmuşum." Dedim yorgunca nefes verirken

Hoca Hanım|Yarı TextingOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz