BÖLÜM 6

3.3K 353 52
                                    


Oturduğum yumuşak sandalyede hafifçe kıpırdadıktan sonra yüzümü yalayan akşam rüzgarını daha fazla hissedebilmek için gözlerimi kapattım. Günlerdir veya haftalardır, pek emin değilim, ilk defa rüzgarı hissetmiş, geceyi ve gündüzü görmüştüm. Artık hapsedildiğim o kasvetli ve pis hücrede değildim. Gözlerimi açıp odayı inceledim yeniden. Tıpkı Victor'un gece kulübünde uyandığım odaya benziyordu burası da. Gayet güzel ve temiz bir yerdi. Kocaman beyaz renk bir yatağı ve büyük, gösterişli pencereleri vardı. Pencerelerin önünde iki büyük gri koltuk ve tam sol köşede yine beyaz bir tuvalet masası yer alıyordu.

Ayrıca odanın içinde banyoya açılan bir kapı daha vardı. İlk aynaya bakış anım geldi aklıma. Yüzüm iyice çökmüş, bedenimin çeşitli yerlerinde morluklar oluşmuştu ama beni en çok etkileyen şey boynumdaki yanık izleriydi. Oysaki ilk kez burada uyandığım zaman, yani bu dün oluyor, her şey bir rüya gibi gelmişti bana. Sanki hiç kaçırılmamış, acı çekmemiş ve tehdit edilmemiştim. Yine Victor'un odalarında birinde uyandığımı bile düşünmüştüm ama vücudumdaki değişiklikleri görmek her şeyi hatırlamamı sağlamıştı. Ayrıca banyodan sonra içeri Marcus girmiş ve beni tüm o hayal aleminden çıkarmıştı. Aklıma dolan düşüncelerle birlikte midem bulandı.

Onun teklifini kabul etmiş ve beni beslemesine izin vermiştim.

Tanrım!

Doğru kararı verip vermediğimi bilmiyordum, açıkçası o an bunu düşünmüyordum bile ama şimdi, karnım tokken aklımda sürekli bu vardı. Derin bir nefes alıp tertemiz saçlarımın arasına geçirdim parmaklarımı. Tüm o işkence dolu günlerden sonra yumuşak bir yatakta uyanıp sıcak bir duş almak çok güzeldi ama her şeyin bir bedeli vardı. Bunun da olacaktı.

Ona nasıl bir yardımda bulunacaktım bilmiyorum. Marcus bu konu hakkında pek bir şey söylemiyordu ama yakında yakama yapışacağından emindim. Muhtemelen YAK'ın yerini öğrenmek isteyecekti. Bir anda büyük bir pişmanlık dalgası yayıldı bedenime. Victor'a ihanet etmiş mi oluyordum şimdi? Ya da Rex bir gün pes ettiğimi öğrendiğinde beni hala sevmeye devam edecek miydi? Gözlerimi kapatıp düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. İçimde büyüyen kötü bir his vardı ve saniyeler geçtikçe bu his beni boğuyordu. Hayır dedim kendi kendime. Ben sadece yaşamak için bir yol aramıştım ve bulmuştum da. Sadece zaman kazanıyordum, ona evet demiş olabilirdim ama henüz çok geç değildi. Hiçbir şey bilmediğime inanmazdı ama ona bildiğim şeyleri biraz çarpıtarak söylersem kaçmak için bir yol aramaya zaman bulabilirdim.

Sadece biraz zamana ihtiyacım vardı.

Bulunduğum odanın kapısı açılınca düşüncelerimden sıyrıldım ve içeriye giren Marcus'a baktım. Arkasında, üstü tıbbi malzemelerle dolu bir tepsi tutan siyah üniforma giymiş bir kadın vardı. Onu tanıyordum, bana banyo yaptırmıştı. Bir anda zihnim o an çektiğim acılara daldı. Öfke dolu gözlerimi kadının üstünde tuttum bir süre. O ise bana bakmak yerine gözlerini oturduğum koltuğun yanındaki açık pencereye dikmişti.

Marcus tam karşımda durup '' Nasılsın?'' diye sordu.

Teklifini kabul ettiğimden beri bana iyi davranıyordu. Yine de temkinli olup onu kızdırmamaya çalışıyordum. Bu yüzden sorularına cevap vermeye özen gösteriyordum. Artık susturucunun etkisi de geçmişti, konuşmazsam sinirlenirdi. Ona ayak uydur ve zaman kazan diye geçirdim zihnimden. Öyle yapacaktım.

Sakince ''İyiyim,'' diye cevap verdim. Marcus kafasını salladıktan sonra diğer kadına döndü ve bir baş işareti yaptı. Kadın bu işaretle yatağa doğru ilerledi.

Marcus gözlerini bana çevirdi ve '' Yatağa uzan, yarana bakacak,'' dedi.

Yavaşça oturduğum yerden kalktım ve yatağa uzandım. Dünden beri canım fazla yanmıyordu, hatta neredeyse azdı. Bunun, koluma vurulan iğnenin bir sonucu olduğuna adım kadar emindim. Bir anda zihnim, Marcus'la yemek yedikten sonrasını yeni baştan hatırlatmaya başladı bana. Yemek faslı bittikten sonra beni bu odaya getirmişti. Ardından üniforma giymeyen bir adam odaya yanıma koluma bir iğne vurmuştu. O iğneden hemen sonra sabaha kadar uyumuştum. Ne rüya görmüş ne de korkuyla yerimden sıçramıştım.

KUKLA: Y.A.K   ( -TAMAMLANDI- )Where stories live. Discover now