Sarılırken gözlerini tekrar kapattı. Tekrar onun uykuya dalmasını bekledim. Kaşları uyurken çatılmış görünüyordu. Elimi uzatıp kaşlarını düzeltmeye çalıştım ama o çatıklık gitmiyordu. Onu izlerken bende yorgunluktan dalmaya başlamıştım.

....

Uyandığımda nerde olduğuma baktım. Gözüme güneş geliyordu. Hızla kalktığımda " Saat ka..." Durukan kolunu atıp beni çektiğinde sağ bacağını üstüme attı. Hala uyuyordu. Onunla uyumak artık garipsemediğim bir şeydi. Gerçekten benimle huzurlu uyuyordu. Ama babam burada olduğumu öğrendiğinde fena kızacaktı.

Resmen sabaha kadar burda uyumuştum. Aslında hala uykum vardı. Durukan'ın bacağını üstümden kaldırmaya çalıştığımda bu sefer kolu üstüme attığında inledim. " Hadi ama uyumak istiyorum. Tepeme kadar çıkacaksın!" Durukan bir anda o mavi gözlerini açınca yüreğim ağzıma gelmişti.

Görende beni duydu sanacaktı. O uyumuyor muydu? " Gözlerinin rengini değiştirebiliyor muyuz?" Durukan gözlerini devirip tekrar gözlerini yavaşça kapatırken gülümsedim. Biz ne biçim bir çifttik anormal derecesinde normal mi? " Cole ona sözüm vardı! " Bir anda bağırıp kalkarken Durukan hızla üstüme çıkınca şaşırmıştım. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

Bu hareketi beni gerçekten fazla afallatmıştı. " Beni korkuyorsun. Şu bakışlarını değiştir!Ne oldu birden?" Dedim yutkunarak. Gözlerimin içine kızgın bir şekilde bakıyordu. Birden bu tepki de neydi böyle. " Çekil üstümden Cole'e birlikte kahvaltı yapacaktık. Geç kalıyorum." Durukan ellerini kaldırıp " Benimle yap." Dedi. " Durukan ona..." Elleriyle tekrarladı. " Benimle yap onunla değil!" Ona zorla gülümserken " Hep beraber yapalım sana teşekkür etmek istiyordu. Sende benimle gel." Durukan'ın yüzünü düşünceli bir hal aldı.

Üstümden yavaşça çekilirken dünkü halinden biraz daha iyi olduğunu anladım. O hazırlanmaya başladığında ben banyoya uğradım. Saçlarımı düzeltirken üstüme baktım. Şu eşofmanlardan kurtulsam iyi olacaktı. Eve uğramam gerekiyordu bir ara. Ama Durukan'ın evini kendi evim gibi görmeye başlamıştım. Çoğu zamanımı burada geçiriyordum.

Hem şans kazanmışken bu şansı değerlendirmeliydim. Anneme söylesem tamamen burda kalmak istediğimi o tamam derdi. Ama babam sorundu. Onu bir türlü halletmeliydim. Hem ben evliydim. Elimi uzatıp şöyle bir baktım. Yüzüğüm olmayabilirdi. Durukan'ın bana aşık olduğunu da sanmıyordum ama bu zamanla olabilirdi.

Banyodan çıktığımda Durukan fazla iyi giyinmiş harika parfüm kokusu burnuma geliyordu. Ona yaklaşırken " Ne bu özen fazla yakışıklı görünüyorsun." Dediğimde gülümsedi. Evden çıkarken gözüm koltuğa kaymıştı. Orada defter yoktu ve Durukan defterin konusunu açmamıştı.

Hastaneye giderken Durukan düşünceli gözüküyordu. Geldiğimizde heyecanla kapıyı tıkladım. İçeri girerken " Benim güzellik gelmiş..." Cole Durukan'ı görünce susmuştu ama zaten Durukan Cole'ü anlamazdı. " Hoşgeldin." Cole el hareketlerini yaparken şaşkınlıkla ona baktım.

" Onun için benim öğrenmem gerekiyordu. Başka nasıl teşekkür edebilirdim. " bana normal bir şekilde konuşurken yanına gidip hızla sarıldım. " Sen harikasın biliyorsun değil mi?" Diye mutlulukla bağırdım. " Ah biliyorum. Ama beni boğuyorsun. Durukan bizi böyle görmekten memnunmuş gibi durmuyor." Dediğinde ondan yavaşça ayrılıp Durukan'a baktığımda yumruklarını sıktığını gördüm. " Bu aralar garip hareketleri var Cole. Ama ben daha çözemedim." Bunu normal bir şekilde söylemiştim.

Kulağına eğilip " Bu arada sana çok harika haberlerim var." Cole gözlerini hafifçe açıp " Senden kurtuluyor muyum!" Heyecanla bunu söylerken hafifçe bir dirsek geçirdim. " Dalga geçmenin sırası değil!" Kapı kapanma sesi duyduğumda Cole'le ikimiz kapıya doğru baktık. Durukan ortalıkta görünmüyordu.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin