Bazen

911K 31K 6K
                                    

Resim saçlı halini hatırlamak isteyenler için Cole var keyifli okumalar:) Şarkı da var.)

Profösör

Kapıyı açtığımda Cole'ün o halini görünce kalbime iniyordu. Cole üzgün gözlerle bana bakarken yavaşça kekeledim. " Oğlum saçlarına ne oldu?" Cole içeri girip " Zaten dökülüyorlardı baba. Yakında hiç kalmayacaktı. Onun beni öyle görmesini istemedim anlıyor musun?" Cole'ün ses tonu sanki saçına değildi. Bu haline üzülüyordu.

" Cole uygun bir ilik bulur bulmaz bunu halledeceğiz. Kemal bey bulacağını söyledi. Dayanmaya çalış. Zaten ilaç tedavilerine devam ediyoruz." Cole öfkeyle birden bağırdı. " Hayatımda beni ilk kez düzgün birisiyle tanıştırdın. Onu küçük kız kardeşim gibi o kadar çok sevdim ki şimdi onu bırakıp gitmekten korkuyorum. Senin suçun!" Derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı.Hastalığı geç ortaya çıkmıştı. İlk başta bir şey anlayamamıştım.

" Baba hep bir kardeş istemiştim. Çok tatlı biri çıktı. Onunla çok iyi anlaşıyorum. Onun yanında gülüyorum. Ama hastalığımı ondan saklıyorum neden biliyor musun! O üzülmesin diye! Onun gülüşü sadece beni ayakta tutuyor. Hasta olmak istemiyorum. Onun yanında kalmak istiyorum. Onunla vakit geçirmek istiyorum. Daha onun çocuklarını seveceğim baba. Küçük küçük olacaklar. Kendim için bir şey istemiyorum. Sadece onun mutlu olmasını istiyorum." Oğlumun sözleri gözlerimin cayır cayır yanmasına sebep oldu.

Oğlumun çaresizliği beni öldürüyordu sanki. Onun ne kadar canı yanıyorsa benimde o kadar yanıyordu. " Baba bak saçlarım da gitti. Onun bu halime gülerken bile sesi kulaklarımda yankılandı. Bir anda sinirlendim neden biliyor musun? O kahkaha sesini bir daha duyamamaktan korktuğum için. Sakın ona bir şey söyleyeyim deme. Şimdi üstümü değiştirip onun yanına gidiyorum." Cole yanımdan ayrılır ayrılmaz omuzlarım bir anda çökmüş kendimi berbat hissediyordum.

Zaten annesiz büyümüştü. Şimdi de bu beni iyice yormuştu.Bir baba olarak iliğim bile uymuyordu. Kendimi büyük bir yük altında hissediyordum.

Nisa

" Atakan sen annemle kalır mısın? Benim Cole abine sözüm var." Ellerimi yavaşça hareket ettirdiğimde Atakan merakla bana baktı. " O senin neyin oluyor ?" Elleriyle merakla sorarken gülümsedim. " Çok yakın arkadaşım. Hatta kardeşim gibi onu sevdin mi?" kafasını memnun bir şekilde salladı. Saçlarını hafifçe karıştırıp gidip çantamı aldım.

Dışarı çıkarken saate baktım. Neredeyse akşam olacaktı ama babam hala gelmemişti. Ve Durukan şuan ne yapıyordu. Elime telefonu alıp Cole'ü beklerken Durukan'a mesaj atıp atmamakta kararsız kaldım. "Nisa hadi gidelim." Cole'nin gülen suratını ve sıfıra vurulmuş saçlarını görünce sırıtmaya başladım. "Gülmen bile değişmiş Cole." Onunla eğlenirken telefonu cebime soktum.

Cole ellerinin başına getirip " Çok yakışıklıyım biliyorum. Sanırım bunu daha sık yaptırmam gerekiyor. Yazın serinletiyor." Bu sözlerine şaşırıp "Cole abartma ben senin saçlarını seviyorum. Bu sadece fazla kaşındığın içindi." Cole yanıma gelip koluma girdi. "Listeyi aldın mı?" sorduğunda hemen çantamdan çıkardım. Ona göz atarken gülümsedim.

"Listemizde ilk olarak sinema var." Dediğimde Cole memnun bir şekilde gülümsedi. Yürürken gözüm onun saçlarına kayıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Cole göz ucuyla bana bakarken " Mutlu görünüyorsun? Bu güzel. Güzel bir filme girelim. Sonra kocaman mısır kutusu alalım. Sonra..." Cole isteklerini sıralarken onu dinliyordum.

Taksiye bindiğimizde o hala konuşuyordu. Bu kadar enerjiyi nerden buluyordu anlamıyorum. Başımı onun omzuna yaslayıp dinlenmek için gözlerimi kapattım. Cole'nin sesi kısılmıştı. "İyi ki yanımdasın Cole. Huzur veriyorsun." Diye mırıldandığımda kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekti. "Gidesiye kadar dinlen ufaklık." Saçlarımı yavaş yavaş okşarken uykum gelmeye başlamıştı. Bugün gerçekten çok fazla şey yapmıştım. Aslında akşam onunla çıkmak istememiştim ama bir söz vermiştim ve onu mutlu etmek istiyordum. Onunla ilgilenememek canımı sıkıyordu. " Böyle olursan seni nasıl bırakacağım ufaklık." Onun mırıldandığını duymuştum ama ne olduğunu anlayamadım. Bu İstanbul trafiği gerçekten uykumu getiriyordu. Yavaş yavaş daldığımı hissettiğimde uyuyacağımı anladım.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin