CEHENNEMDEN KURTULUŞ (DURDURULDU)

9.BÖLÜM (EĞİTİM2)

Dantianımdaki mana küresinin bitmesiyle meditasyondan çıktım. Mağaradan dışarı çıktığımda güneş tan yerindeki uykusundan uyanmaya çalışıyordu birden aklına öldüğü dünyadaki sevdiği kız aklına geldi. Sonra arthura döndü adamı her gördüğünde meditasyon yapıyordu acaba güç manyağımı diye düşünmeye başladım. Harbi bir bakayım seviye atlamışmıyım. Hmmm önceden 2. Seviyedeydim dantianım öncekinin üç katı büyüklüğünde olduğunu gördüm sanırsam 4 seviyedeydim. Ben bunları düşünürken arthur kalktı ve bana bakıp "bügün savaşcı ve avcı enerjisini hissedip çekeceksin. Avlanmayıda akşama yapacaksın. Ve yarın torbalardaki yük ve kılıcın ağırlığını arttıracağım. Şimdi diyeceksin ki bana ben mana ilede güçlenebiliyorum neden başka enerji çekeyim ki? diye aklından geçmiştir şimdi bu savaşcı ve avcı enerjisini çekmezsen yani tam olarak temelllerini oluşturmazsan asla ama asla tam olamazsın şimdi sana enerjileri tanıtıyım avcıların enerjisi dko dur yeşil renklidir.
Savaşcıların enerjileri ise cygo dur. Kırmızı reklidir. Şimdi meditasyona başla iki enerjiyede odaklan enerjileri gördüğünde onları içine çek onları içine çektiginde ise hepsini vücudunun en küçük hücresine kadar gezdir ondan sonra enerjiyi dantianın önüne topla ve oraya bir pentagram oluştur bunları öğleye kadar bitirmezsen bir gün boyunca döveceğim " dedi ve ben meditasyona başladım.

ÖGLEYE BİR SAAT KALA
En sonunda yaptım arthur a baktığımda o yine meditasyon yapıyordu. Arthuru beklemeye başladım bir ışık çarptı gözüme ilk başlarda çok zayıftı ama gitgide güçlendiğini hissediyordum bu ışık arthurdan geliyordu. Arthurun yanına yaklaştım onu uyandırmak istedim ama bir his buna engel oldu. Bende ava çıkmaya başladım ilk bir ceylan gördüm ve zhoe nin sapkınlığı devreye girdi. Ondan sonra yeşil ve kırmızı renkteki enerji vücudumda dolaşmaya başladı birden vucudum hem hızlandı hemde güçlendi sırtımdan ağır kılıcı aldım ve direk ceylana fırlattım ağır kılıç kendinden beklenmeyecek derecede hızlı olarak ceylana isaet etti. Ve ceylanın bedeni ikiye ayrıldı.hemen ceylanın yanına gidip yüzüğü kesik bölgeye tuttum ama kanını aldım şimdi mana küresini aldım. Ama ben bu küreyi nereye koyacam. Aklıma mağaradan bir çanta almak geldi. Hemen yeşil enerjiyi bacaklarıma ileterek hızla mağaraya gittim. Gittiğimde mağaradaki ışık dahada çoğalmıştı. Neyse bir çanta bulup küreyi ona koydum ve sonra hızla ormana geri döndüm. İlerlerken bir kurt sürüsü gördüm ama kendimden geçmedim hemen bir çalıya saklandım ve bekledim. Kurtlar biraz durduktan sonra dağıldı. Meydanda iki büyük ve 3 tane normal olmak üzere 5 tane kurt vardı. Ve yine kendimi kaybettim. Vücudum deli gibi 4 enerjiyi birden sömürüyordu kırmızı,yeşil,mana ve cehennem enerjilerini vücuduma çekerken beş kurdun önüne geldim. Ve beklemeye başladım ilk önce normal olan üç tanesi üzerime doğru geldiler. Vücudumun sınırları aşılıyormuş gibi hissettim. Kurtlardan biri dahada hızlanıp üstüme atlamaya çalıştı elimin tersiyle bi koydum kemiklerin kırılma sesleri bana kadar geldi neyse diğer ikisi yavaş ve temkinli olmaya başladılar kılıcı belimden çıkardım ve havaya attım kurtlar kılıcı takip ederken ben bir tanesine atladim ve boynundan tutup diğer kurda vurmaya başladım en az on dakika vurduktan sonra ikiside acılar içinde öldüler. Sonra büyüklere bakmaya başladım bir tanesi bana hırlıyorken diğeri onun arkasında kalmıştı.
Birden bir ses geldi" insan yanımdaki dişiye karışma ama senle tek kapışalım " dedi. Sanırsam bu kurdun sesiydi. Tamam anlamında kafamı salladım sonra dişi olana dönüp baktıktan sonra dişi olan ona son birkez bakıp uzaklaşmaya başladı. Erkek kurt ile tek kaldık birazdan savaş başlayacaktı. Birden kurt gözden kayboldu ve arkadan bir pençe vurdu sonra yine kayboldu bu olay vücudumda çiziksiz yer kalana kadar devam etti. Sonra bir güç patlamsı yaşadım herşey yavaşlamıştı kurt bir azdan arkama geçecekti bir teknikle vücudunu hızlandırmıştı.tam arkama  geçeceği zaman kılıçla hızlı bir dönüş aldım kılıcın yanıyla kulağa bir tane vurdum. Hazır dengeyi kaybettirmişken çeneye bi tekme ondan sonra kılıcı bırakıp üzerine atladım ve yumruklamaya başladım her yumrukta kurdun ingilemesi tüm ormana yayılıyordu bir süre sonra oda öldü sonra kendime geldim. Hemen hepsinin kanlarını ve mana kürelerini alıp yola koyuldum. Mağaraya geldiğimde ise ışık hala devam ediyordu. Ben ise küreleri ve kanları mideye atıp meditasyona başladım. Ama vucudum sadece mana almıyodu savaşcı ve avcı enerjiside küre ve kanlardan geliyordu birden bire aklıma  sorular geldi". Neden hiç bir zaman mutlu bitmez? Zaman her zaman niye ağlatır ? Neden gücün olduğu yerler her zaman kaosa sürükleniyor? Neden zayıf insanlar her zaman eziliyor ? " o kendine bu soruları sorarken evrim basamğına ilk adımını attığını bilmiyordu