CEHENNEMDEN KURTULUŞ (DURDURULDU)

8. BÖLÜM (EĞİTİM BAŞLANGIÇ)

Gözümü açtığımda bir mağaradaydım.arthur da yanımda meditasyon yapıyordu. Ben ayağa kalkmaya çalıştım arthur bana dönüp "biraz bekle zaman kırılmasının etkisinde kaldın" dedi. Bende biraz daha bekledim ve ayağa kalktım arthur bana bakıp " burası benim eğitildiğim orman her türlü ırk var burada ve sen burada nam salacaksın bir sene  içinde ormanda nam salamazsan seni öldüreceğim aslına bakarsan bu orman aslında bir yarışma ve sonunda büyük bir ödül var mesela bana zaman elementi verildi. Şimdi eğitim programında yapılacakları anlatacağım
1.torba eğitimi savaşcılık ve avcılık için ayaklarına ve kollarına torba bağlayacağım o torbalar  ile akşama kadar  hayvan avlayacaksın sana şuanlık teknik vermeyeceğim ki her zaman tekniklerine bağlı kalmayasın mesela savaşdasın ve karşındaki adamın dantianındaki mana seninkinden fazla ise ve senin manan bitmişse o zaman ne yapacaksın açıkcası net olarak söylemek gerekirse yarrağı yiyecen neyse öldürdüğün hayvanların mana boncuklarını ve kanlarını toplayıp geleceksin gelirkende bir hayvan getireceksin
2.akşamdan sabaha kadar topladığın kanlarla ve mana boncuklarıyla meditasyon yapıp seviyeni yükselteceksin
Bu arada b sana bağlayacağımız torbalar ben istemedikçe çıkmaz ve torbaların ağırlığı her 3 günde bir artacak şimdi yat yarın sabahtan itibaren eğitim zamanı" dedi ve bende zaten yaşadığım olaylar neticesinde yorgundum direk ir yere kıvrılıp yattı.

SABAH
Bir acıyla uyandım arthur bana tekme sallıyordu. Benim kalktığımı görünce durdu ve başladı " hadi ilk eğitim gününde kaytarma " dedi. Ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum üzerimde torbalar vardı. Kendimi yan yatırdım ve yuvarlamaya başladım bir ağaca doğru gidiyordum      niyetim ağacın bir dalına tutunup kalkmaktı ve bunu başardım. Ayağa kalktım arthur yanıma gelip "sana hangi silahı vereyim " dedi ve önüme mızrak,normal kılıç,ağır kılıç ve bir hançer koydu. Ben ise hemen " normal kılıç " dedim.
Arthur bana bakıp ağır kılıcı eline aldı ve belime yükledi. Omur iliğim öyle bir ağrıma ve titreme girdiki arthura açıklama yapması gerektiren bakışlar atıyordum ve derken arthur gerekli açıklamayı yaptı " aslında sen ağır kılıçtan farklı bir silah seçemezsin çünkü; benim öğrencimsin hade gelirken bir tane av hayvanı getirde yiyelim" dedi ve ormanın içine doğru yürümeye başladım yarım saat kadar yürüdükten sonra bir kediye benzer bir hayvan gördüm. Sanırsam ismi vaşaktı çünkü aklıma baktığım gibi vaşak ismi gelmişti.vaşağın önünde bir bizon vardi onu yiyiyordu. Ben arkadan usulca yaklaşmak istiyordum kılıcımı elime aldım ve birden vaşak bana döndü ve koşmaya başladı. Birden kendimden geçmeye başladım kendi kendime bir şey söyledim "zhoe'nin sapkınlığı" birden vücudum tüy kadar hafiflemişti sanki zamanda yavaşlama vardı vaşak bana doğru geldiğinde üzerime atladı. Ben ise hemen yana cekilip kılıcımın tersiyle bacağına bir tane yapıştırdım kemiklerin kırılma sesleri ve kediciğin bağırma sesi öyle güzeldi ki mest oldum kedi yerde kıvranırken kılıçla bir tane daha bacağına vurdum oda kırıldı sonra omur iliğine bir tane vurdum omurlarının hepsi kırıldı. Kedicik kıvranıyordu ben zevke geliyordum. Kedicik bir az daha kıvrandıktan sonra öldü. Öldüğü gibi kendime geldim ve hemen ağzından bir tane diş çıkardım kılıci hemen belime koydum ve başladım vaşağın mana küresini aramaya karından başladım delmeye taa bogazına kadar tüm organları çıkarttım ama hiç birinde yoktu neyse kılıcı çıkarıp kafatasına bir tane koydum karpuz gibi ikiye ayrıldı beynini çıkardığımda altta parıldayan bir şey vardı ben bu kadar şeyi yapana kadar çoktan akşam olmaya başlamıştı mağaraya doğru yürümeye başladım
Mağaraya ulaştığımda arthur bana bakıp birde vaşağa baktı "hani bunun kanı"
Bende "görmüyon mu? Nereme sokayım kanı dedim. Birden bir yüzük çıkardı yüzüğünden ve bana atti " al bunu bunu öldürdüğün hayvanın kesilen yerine dogru tut ama öldüğünden emin ol yoksa ruhu da çeker yüzük ve o zaman seni sikilmekten ben kurtaramam " dedi
Ben ise hemen mana küresini aldım ve arthura bakıp"  bunu nasıl kullanacam " dedim
Arthur "yut "dedi . ve yuttum başladım enerjisini sömürmeye