"Bilemiyorum. Kalabalık önünde artık kendimi rahat hissetmiyorum."

Kafeteryadan içeri girerken "Bak ne diyeceğim. Bu akşam mekanda çıkan grubun provası var. Gel ve nasıl olduğunu bir dene. Asıl sahne cumaları oluyor." diye teklif etti.

Tekrar alt dudağımı ısırdım. Müzik hayatımın her zaman bir köşesinde olmuştu. Sevdiğim bir şeyle uğraşacaktım. "Pekala." Başımı salladım. "Neden olmasın." Bu sırada bakışlarımla kafeteryayı gözden geçirerek İdil'i aradım.

"Harika. Akşam saat sekiz gibi seni alırım. Evin tam olarak neredeydi?"

Hala evden ayrıldığımı açıklamamıştım. "Aslında ben gelirim. Konum atman yeterli." Bu sırada İdil'in ayağa kalkarak el salladığını ve dikkatimi çekmeye çalıştığını gördüm. Bende gülümsedim ve ona el salladım. "O taraftalar." dedim Çetin'e.

Masaya yaklaşana kadar Uras'ında orada olduğunun farkında değildim. Eren ve İdil yan yana sandalyelerde oturuyorlardı. Uras baş köşedeydi ve İdil'in karşısı Uras'ın yanı olan sandalyede Beliz oturuyordu. Uras'a anlattığı her neyse ikisininde gülmesine sebep olmuştu. Tam bu sırada Uras'ın gri-mavileriyle çarpıştım ve bakışları Çetin ile benim aramda gidip gelirken yüzündeki mutlu ifade yavaşça yok oldu.

Gözlerindeki boş ifadeden kendimi alıkoyabilmemin sebebi İdil'in tam karşımda dikiliyor olmasıydı. Kırmızı rujunun yanağımda iz bıraktığına emindim. Daha sonra Urasın'ın karşı sandalyesine yerleştim . Ona bakmamaya çalışıyordum.

Çetin Beliz'in yanındaki sandalyeye yerleştiğinde Beliz "Naber canım?" diye sorarken onu öptü. Daha çok yanak tokuşarak bir selamlaşmaydı.

"İyidir senden naber?"

Beliz omuz silkti. Sarı saçları omzundan aşağıya doğru süzülüyordu. Giydiği lacivert saten gömlek gözlerini ortaya çıkarmıştı. "İyi."

İdil'in merakla parlayan bakışları Çetin ve aramda gidip gelirken "Karşılaştınız mı?" diye sordu.

Cevap vermek üzere dudaklarımı araladım fakat Çetin benden önce davrandı. "Benimle aynı dersi alıyormuş." diye açıkladı.

"Aaa öyle mi? Bu çok hoş bir tesadüf olmuş."

Başımı kaldırdığımda gözlerim bir an için Uras'ı bulduğunda telefonuyla ilgileniyordu. Daha sonra İdil'e yapmaması için bir bakış attım.

Oda ağzını oynatarak özür diledi. "Akşam hep beraber bir şeyler yapsak ya." diye teklif etti.

Çetin "Derin bu akşam bizim mekanda çıkan grubun provasına katılcaktı. Bende orada olacağım. Sizde gelin." diye önerdi.

Bu gerginleşmeme sebep olmuştu. Şarkı söylerken çekinecektim.

Beliz "Bence harika olur. Oradan bir şeyler içmeye gideriz." dedi.

İdil "Bana bundan bahsetmemiştin." dedi.

"Ben..."

Çetin araya girdi. "İş teklifimi henüz kabul etti." Omuz silkti. "Üstelik zaten iş arıyormuş neden başka yerde çalışsın ki."

Sonunda Uras kafasını telefondan kaldırdı ve onunla aynı anda İdil de kaşlarını kaldırdı. "İşe mi ihtiyacın vardı?" diye sordu. Eren de bakışlarını üzerime dikince gözlerimi kaçırdım.

"Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?" diye sordum.

Bu sırada Beliz "Akşam görüşürüz o halde. Derse gitmeliyim." dedi.

Çetin de onunla birlikte ayağa kalktı ve "Benimde dersim var." dedi. Gözleri masadaki herkesi dolandıktan sonra beni buldu. "Akşam görüşürüz."

BEYAZ KUMRUWhere stories live. Discover now