Sen Benimsin

Değerli oylarınız,  yorumlarınız ve hikayeyi okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim...

 İnsanlar hayatları boyunca genelde aşık olacağı kişiyi aramakla ve beğenmekle geçirir. Genelde herkes kendi beğendiği bir tipe kendini aşık etmek ister. Popüler olsun , sarışın olsun , yok esmer olsun , uzun boylu olsun derken bakkaldan sakız seçiyormuş gibi aşklarını arar insanlar. Oysa ki o aradıkları aşk asla gerçek aşk olamaz. Aşkı ararken tipine  bakıp sırf tatlı diye o kişiyle hayaller kurmaktan ve o kişiye aşık olmaktan vazgeçin. Bırakın gerçek aşk sizi bulsun...

Şuana kadar ki yaşamımın çoğunu kendi aşkımı aramakla geçirdim. Her zaman bu konu için kurallarım vardı. Mesela aşık olacağım kişi yakışıklı ve kumral olmalıydı. Karizmatik ve benim gibi inatçı olmalıydı. Aşık olacağım kişinin gözlerine bakınca kendimi görebilmeli ve neden ona aşık olduğumu gözlerine bakarak anlamam gerekirdi. Benden biraz uzun olmalı ve kilolu olmamalıydı. Kendime bu kuralları koyarak orta okuldan itibaren hep hayatımın aşkını aradım durdum. İlk olarak orta okulda Cem diye bir çocuk vardı. O zamanlar 7. sınıfa gidiyordum. Çocuk tam kurallarıma uyuyordu. Yakışıklıydı , kumraldı , karizmatikti ve gayet iyi birine benziyordu. Onunla çıkabilmek ve onun gözüne girebilmek için 1 hafta uğraşmıştım. En sonunda sevgili olmuştuk. Peki ne oldu dersiniz?  Ayrıldık tabi ki de. Nedeni ise Cem'in düşündüğüm kadar iyi biri olmamasıydı.  Hayatım boyunca bir çok hata yaptım ve hepsinden de ders çıkardım. Ama şunu söylemem gerekir ki hayatımda yaptığım hiç bir hatadan pişman değilim. Hepsiyle gurur duyuyorum. Çünkü hatalarım beni olgunlaştırdı ve bana her seferinde yeni şeyler öğretti. İşte bu yüzden hayatınız boyunca hata yapmaktan korkmayın. Her zaman kararlarınızı kendiniz verin. Yanlışta olsa doğruda olsa o karar  size ait olsun. Ve bu verdiğiniz karar bir hata ise hayatı akışına bırakıp sadece o hatadan ders çıkartın. Evet ben Çağla 17 yaşındayım lise son sınıf öğrencisiyim. Hangi lise derseniz güzel sanatlar lisesi resim bölümü. İstanbul da yaşıyorum. Ruh hali çok karışık bir insanım. Hayata karşı çok güçlü ve yüzsüzüm aynı zamanda aşırı duygusal. Evet belki sürekli önüme engeller çıkıyor ama sorun yok yılmak yok. Annemle beraber yaşıyoruz. Babamı sorarsanız o ben çok küçükken bir trafik kazasında öldü. Çocukluğumdan beri tanıdığım en iyi 3 arkadaşım var. İrem , Can ve Doruk. Can ile şuan konuşmuyoruz. Nedeni Doruk ile çok kötü bir kavga ettiler ve sonuç olarak hepimiz çok etkilendik . Ayrıca Can ile aynı yerde oturmadığımız için de görüşmüyoruz. İrem'e gelirsek. İrem  sarışın uzun saçlı manken gibi olan ve benim hayran kaldığım arkadaşım. Ona genel olarak 'Meleğim' yada 'Malım' diye hitap ediyorum. Evet malım demek kulağa çok garip geliyor ama biz birbirimize böyle hitap ediyoruz bunun nedeni ise garip ve ters hareketlerimizin oluşu. İrem ile tam kafa dengiyiz. Oda benim gibi bir yaptığı bir yaptığını tutmuyor. İrem ile bakışlarla konuşma işinde süperiz. Bu arada birde bizim okulun karizmalarından biri olan Doruk var. Onu kardeşim gibi görüyorum ve size söylemeliyim ki şu saydığım 3 kişiden en çok onu seviyorum. Bazı yaptığı kötü şeyler var ama ben onun her zaman yanında olduğumdan ne kadar iyi biri olduğunu biliyorum. Dışarıdan çok katı gözükse de kişilik olarak melek gibi yani çok iyi biri. Onunla sürekli takılmamın sebebi ise  onun içindeki o muhteşem Doruğu dışarı çıkarmaya çalışmak. Birazda okul hayatıma mı gelsek ne? Okulumdaki tiplerden bahsedeyim önce. Şimdi ilk öncelikle okulumuzdaki çoğu kişi özellikle müzik bölümündekiler çok egoist ve küstahlar. Okula öyle bir gelişleri var ki sanarsınız pop starlar . Resim bölümünden de öyle bir kaç kişi var tabi ki. Mesela Doruk ve ben. İkimizde biraz egoist olabiliriz ama kesinlikle Doruk daha fazla. İrem müzik bölümünün sakinlerinden. Can ise o zaten başka bir lisede olduğundan onun hakkında yorum yapmayayım. Okulumuzda birde Emre (Kendileri benim aşık olduğum yada hoşlandığım çocuk olur.) ve Beril var. Öncelikle Emre'ye gelelim. Emre müzik bölümünde. Okula ilk başladığımdan beri hayran olduğum çocuk.  Emre sanarsınız manken.  Beril ise açıkcası okulun kaşarlarından. Hem çok uyuz hemde baya biyerleri havada. Anlarsınız ya...