Bölüm 15

13.9K 1.4K 174
                                    

Merhaba canlar.

Evet artık kahinimizi bulduk yavaş yavaş Archer'ın dünyasına adım atacağız artık son bir kaç bölüm kaldı. Savianna'nın ne olduğu ise hala bir muamma bakalım olaylar nasıl gelişecek. 

Yorumlarınızı merakla bekliyorum. İlk yoruma ithaf var :)

İyi okumalar :)

***

Rengârenk ışıklar ateşböceği gibi gözlerimin önünden hızla geçerken kendimi bu renkli muhteşemliğe bakmaktan alamıyordum. İnsanoğlunun yıllar içinde yaşadıkları gelişim, geliştirdikleri teknoloji hem göz alıcı bir güzellik hem de akıl almaz bir tehlike arz ediyordu.

O ormanda Dex ile karşılaşmamızdan sonra adına havaalanı dedikleri bir yere gitmiş ve devasa bir makineye binmiştik. Bunu yüzyıl düşünsem aklıma gelmezdi ama uçuyorduk. Gerçek anlamda hem de!

Aslında Savianna'ya göre uçan biz değil bu makineydi. Bizler sadece bu makinenin taşıdığı yolculardık ama ne fark ederdi ki? Sonuçta uçuyorduk ve bu gerçekten bir mucizeydi!

Bizim zamanımızda uçabilmenin tek yolu bir Fleyjin'e binmekti. Fakat onlar ve diğer tüm vahşi yaratıklar ben doğmadan çok kısa bir zaman önce annem ve babam tarafından Dioren'e hapsedilmişlerdi.

Annem...

Babamın annemle ilgili anlattığı hikâyeler aklıma gelince dudaklarım kendiliğinden kıvrıldı. O da bir Fleyjin'e binmişti. Küçük bir çocuğu, hem de kendisini öldürmeye niyetli bir ırka, Sefriym'lere ait bir çocuğu kurtarmak için kendi canını hiçe sayarak vahşi bir yaratığın üzerine atlamış ve metrelerce yükseklikten çocukla beraber göle yuvarlanmıştı.

O zamanlar çocukluğumun da verdiği saflıkla annemin ne kadar büyük bir kahraman olduğuyla ilgili böbürlenip durur normal bir çocuğun babasına duyacağı gurur ve saygıyı ben anneme duyardım. Onun peşinde küçük bir pervane böceği gibi dolanıp dururdum. Ama daha çok büyüdüğümde, aklımın daha fazlası için geliştiği bir erişkinliğe sahip olduğumda onun aslında ne kadar harika bir kadın olduğunu anladım.

O bir kahramandan daha fazlasıydı. O bir masumluğu yakaladığında düşman olup olmamasını umursamayacak kadar yüce bir merhamete sahip mucizevî bir kadındı.

Babamın mucizesi ve meleğiydi!

Sıkıntıyla iç çekip gözlerimi kapadım. Acaba şimdi ne haldelerdi? Saldırıdan kurtulabilmişler miydi? Yoksa büyükbabamlar gibi esir mi düşmüşlerdi?

Yoksa...

Dişlerimi öyle bir sıktım ki kırılmaması işten değildi. Hayır, daha fazlası yoktu. Yaşıyorlardı ve iyilerdi. Hepsi! Kâhini de bulduğuma göre geri dönüp dünyamızı o böceklerden temizlemem an meselesiydi.

Kâhin!

Gözlerimi açıp başımı yan çevirdim ve benle Dex'in arasında koltuğunda uyuklayan kıza baktım. Savianna... Hala babasının kâhin olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum. Aklımda milyon tane soru birbirini kovalıyordu ama hiç birinin cevabını Savianna'dan alamayacağımın farkındaydım.

Ben gelinceye kadar onun dünyanın bu karanlık yüzüne dair en ufak bir şeyden haberi olmadığını anlamamak aptallık olurdu. Büyük ihtimalle babası bu olaylardan uzak korunaklı ve güvenli bir şekilde büyümesi için onu tüm bu olaylardan uzak tutmuştu.

Haklı bir güvenlik önlemiydi ve ben onun kapısında hiçten var olarak adamın yıllardır kızı için yaptığı tüm güvenlik önlemlerinin içine etmeyi başarmasaydım uzun bir süre bu planın geçerliliğini koruyacağı şüphe götürmezdi. İyi ama neden Savianna? Neden kâhinin evinde değil de Savianna'nın evinde ortaya çıkmıştım?

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin