Hüzün Talanı

19 12 2
                                    

"Sana güvenmiştim."

"sana inanmıştım. "..

Arka arkaya dedigim iki kelimede kalbime tokat atıyordu hemde öyle bir tokat atıyorduki sanki kelimeleri ben degil de başkası söylüyormuş gibi. Bu tokatlara alışık olsa da bu ihanet dalgasında boğulmayı ilk defa yaşıyordu. Ve ilk ler ne olursa olsun unutulmazdı. Ben ise hafıza kaybı istiyordum. İyiki pişman olmamıştım. Elimde kalan tek iyikime şükranlarımı sunarken.

Gözlerine baktım.
Melisin gözlerine baktım.
Bir şair sırf gözleri için ona bir kitap sunabilirdi.. Ama gözlerinde ne bir pişmanlık ne bir utanma ne bir gözyaşı aksine magrur. Ve başı dik... Yazık..

"olan herşey için beni şuçlamayı vazgeç Azra.? " dedi ve dirsegimden tuttu. Tuttuğu gibi kızlar tuvaletine girdirdi çekiştirdi beni

Kolumu ellerinin arasında çekerken boş tuvalet içinde bağıran sesim yankılanıyordu.

" bunu bana bir başkası yapmalıydı melis sen degil?. "

" hepsi iyiliğin. " dedigi gibi onu durdurdum lafını kesmesine sinir olan biriydi o, bende kızardım ama şuan kendime yapılmasını istemediğim ve onunda hoşlanmıyacagını bile bile lafını kesmiştim.

" Ege yi okulda ilk gördüğüm günü hatırlıyormusun melis."

Dedim.. Hatırlıyordu yüz hali acınası bir hali alırken bir pişmanlık gördüm.
Ve tilkilerim beynimde volta atmaya başladı bi ileri bi geri hepsi koro halinde aynı şeyi tekrarlıyordu
Melis..
Düşünmüştü.
Ege yi ilk görüşümü Düşünmüştü..
Asıl soru ise neden düşündüğü degil.
Asıl soru ne diye düşünmesiydi..
..

Cümleme devam ettim

"o sarı çoçugu ilk gördüğümde sana sordum. Bu kim melis dedim. Bu serseri ama bi o kadar da utangaç çoçugun adı ne?.. Nefes aldım dolan gözlerim içeri içeri geri gidiyor bana kalan öfke ile dans ediyordum.
"onu anlattın bana. Onu bana ilk sen anlattın. Melis. "

Düşündükçe daha da çok acıyordu içim içim. Beni tüm okula rezil eden benim arkadaşım dı..

"yapma böyle bak ben senin en yakın arkadaşlarından biriyim ben senin en yakın arkadaşınım eger bu yüzden arkadaşılıgımız bitmesin. Azra benim ben. Ben sana hiç kıyar mıyım. "

Kıyardı tabi..

Gülümseme belirdi yüzümde.

Ve Ege yi gördüğüm ilk an belirdi anılarım da.. Tam da bu tuvaletten çıkmıştık, salık olan şaçlarım kısa idi melisin ki daha uzun benim aksime onun şaçlarının bir tutamını elime alıp şu kelimeyi söylemiştim.
"nasıl kıyacan bu şaçlara gel kestirmeyelim." gülmüştü bana "senin ki de aslında fazla uzun onu da kestirelim." dedi açılan gözlerim bir an yer degişti Efe nin yanında bir çoçuk vardı ve ben onu hiç görmemiştim. Sarı şaçlı, mavi gözlü, uzun, yapılı bir çoçuk, Efe ile samimi idim. Melis de öyleydi ama onu daha önce farketmemiştim.. Ve bu farkedişin benim sonum olacağını hiç bilmedim...

"konduramıyorum Melis. Ve aklıma bir ihtimal geliyor bunu bana yapman için tek ihtimal dedim ve aklımdan gitmeyen o cümleyi zorluk kurmadan söyleyiverdim.

"melis eğer ona karşı bir şey his. "
Bu sefer sözümü o bölmüştü daha yeni görmediğim tüm duyguları bir anda onun omuzlarında hissettim. Tiksinti dolu bakışları ve aynı öfkeyle açılan ağzını kontrol altına almıyordu bunu beğenmiştim.

"şş sakın o kelimeyi söyleme bana."

"Neden o zaman niye.? "

" ben de istemedim böyle bir şey ama mecbur kaldım. " boş boş yüzüne baktım bakışlarım altına girerek

Yağmur Gibiyim. Donde viven las historias. Descúbrelo ahora