A B R A X A S

109 12 4
                                    

İki yandan özenle tutturulmuş kırmızı kadife perdelerin arasına sıkıştırılmış tiyatro sahnesi düşüncelerin iplerinde sallanıyordu. Arka planı kaplayan mum ışıkları kendinden emin bir şekilde yanıyordu. Karanlığın içine aydınlık yaymak mı istiyordu yoksa aydınlığın karanlık olduğunu mu ima ediyordu?

Belli bir düzene göre yerleştirilmiş dizleri üzerinde oturan altı adamın çevrelediği bir kadın yer almaktaydı. İnce beline değin uzun kızıl saçları mumun alevlerinin sönüklüğünü de taşıyordu.  Saçları üzerine yerleştirilen taçın sivriltilmiş uçları kadının alnında yaralar açmıştı. Ellerini dizleri üzerine koymuş ve titreyen elleri arasındaki elmanın karanlık yüzünün cazibeliğini görüyordu. Üzerindeki kıyafetin etekleri yere kusursuz bir biçimde yayılmıştı ve elbisenin yer yer kan ile koyulaşmış kısımlarını onurlu bir şekilde sergiliyordu. Etrafına dizili altı adamın başlarına örtülmüş kükuletalarıyla elleri arkalarında bileklerinden bağlı bir şekilde oturuyorlardı.

Kadın boğazını yoklayan ağrıyı yüzeye çıkardı ve başını arkasına doğru eğerek çığlık attı. Onlara doğru yaklaşmakta olan siyahlı bir adam, cübbesinin altındaki yüzünü gizliyordu. Ama gelişinin ardına gizlenmiş yok edicilik duyumsanıyordu.

Elindeki gümüş kabzalı işlemeli kılıcı ile genç kadının önünde durdu ve tek bir cümle söyledi:

"Ad Saligia!"

Eden Abyss, tiyatro sahnesini locadan izliyordu ve bu sahne ile zihninde yaralar açılmaya başladı.

Zaman işlevini yitirdi. Gerçekliğin yansımaların da çürüyen yelkovan, akrebin kıskaçlarına takıldı.

13 Kasım 1967

Klasik araba malikânenin önünde durdu. Arka koltukta oturan genç adamın kapısı malikânenin yaveri tarafından açıldı. Adam bir ayağını dışarı çıkarıp zeminden destek alarak heybetli vücudunu aracın gövdesinden çıkardı ve yavere üstten bakarken ipek gömleğinin üzerine giydiği ceketin düğmelerini iliklerden geçirdi. Aracın yanında uzaklaşarak, malikânenin kapısına doğru yükselen merdivenleri emin adımlar ile arşınlamaya başladı.

Buhrana bulanmış zihni, onun bedenine hâkim olamıyordu. Kapılar ikiye doğru açıldığında, genç adam tereddüt etmeksizin içeriye girdi. Yüksek tavandan sarkan ihtişamlı avize geçmişten gelen bir selamlama ile genç adamı içeri buyur ediyordu.

Genç adam, malikânenin merkezinde artan kalabalığın içine süzüldüğünde ona bakarak sırıtan genç kadınların vücutlarındaki kıvrımlara bakıyor ve nefsi duygularına kendini bırakıyordu. Bu nefsi duygular, bedenine zarar vermiyor fakat elinde tuttuğu benliğinin kalbini canavarca parçalamasına neden oluyordu.
Yamacına doğru yaklaşan kadın, adamın koluna göğsünü yaslamış ve yüzündeki zevk çamuru ile dilinin ucundan zehir ile kelimelerin kutsallığını kirletiyordu.
“Bu gece bana eşlik etmen için sana ne ödemeliyim?” diye sorduğu esnada genç adam kadına bakmaksızın sorusunu cevaplamıştı.

“Ödeyemezsin.” Diyerek kendi koluna yapışmış kadından sıyrılıp kahkahaların arasına yürümeye devam etti.
Yüksek tavanda bulunan nü resimler, mozaik camlar ile birleşerek kendini duvarlardaki tablolara bırakıyor ve heykeller ile bu görsellik tamamlanıyordu. Kadınlar ve adamlar iç içe geçmişçesine birbirlerine dayanıyor fakat bu manzara kimseyi rahatsız etmiyordu.

Bastonu ile mermer zeminden destek alarak yürüyen biri, aslında bastona ihtiyacı yoktu, merdivenlerden iniyordu. Sağ elinde tuttuğu kırmızı şarap dolu olan bardağından yudumladı ve sesini yükseltmeksizin, duyulur bir tonda, konuştu:

“Saligia!”

Gözler adama doğru çevrilirken, genç adamın zihninde büyümekte olan bir baskı hâkimdi. Sol eli ile yılan figürlü bastonundan destek alırken tekrar konuştu. Fakat bu sefer kadehini başının hizasına doğru kaldırdı.

“Ad Saligia!”

Aynı anda salondaki kadehler de havaya doğru kalkarken, adam tekrar konuştu: "Bay Abyss, sayesinde topyekun bir kurtuluş yaşayacağız." diye konuştu. Makyajlı suratlar, genç adamın çehresine dönerken adam konuşmasına devam etti:

"Abyss, diğer Yansımaların bize yerlerini söyleyerek en karanlık kararı verdi ve kendisinin vücudunu Lucifer'e teslim etti.

Abyss için!"

Kadehler bir kez daha yükseğe kalkarken zihni doldurmakta olan piyano sesi günahın düğümünü atıyordu.

Saatler ilerlemiş, öfke ile şehvet dans etmiş tutku ile kibir şarkı söylemişti. Karanlık kızıla dönüştüğünde zamanı gelmişti.

Bir genç kadın tüm çıplaklığı ile hekzagramın ortasında oturuyordu. Altı tarafında büyük günahlar işleniyordu ve kadının karşısındaki adam yine aynı cümle ile kadının açık göğüsleri arasına hançerini saplıyordu.

"Ad Saligia!"

Genç adam, geçmişte yaşadığı bu sahnenin tiyatrolaşmış haline bakıyordu ve aslında bu sahnenin gerçekliğinden emindi. Bu bir ayindi.

Kadın, günahın tohumu. Etrafındaki altı adam ise büyük günahların temsilciydi. Kadının göğüsleri arasına saplanan hançer hiçbir şeyi değiştirmedi, değiştirmeyecekti de.

Eden Abyss, bacaklarını üst üste atmış ve ona uzatılan şampanya bardağından yudumluyordu. Gözleriyle seyircileri tararken tek bir kişiyi arıyordu. Evelyn'i.

Fakat onu bulamadı.

"Gidelim." diye konuştu Valeria. Eden'ın kaşları istemsizce çatıldı ve:"Nereye?" diye sordu.

"Lucifer'in balosuna." dediğinde Eden duraksadı ve koluna giren Valeria baktı. İkisi beraber yürümeye başladığında Abraxas'ın büyük yapısının mermer zeminin diğer çiftler ile beraber yürümeye başladılar. Eden kusursuz bir yürüyüş sergiliyordu ve büyük bir salonun kapısından geçtiğinde aniden dans başlıyordu.

Valeria, Eden'ın diğer elini kavrarken Eden, kadının beline diğer elini yerleştirdi. Sert ve tutkulu bir dans başladığında gözleri tek bir noktaya takılı kalmıştı.

Evelyn'ın vücudunu saran kırmızı elbiseye ve onunla dans eden Lucifer'in kontrolüne.

Saligia: Yedi büyük günahın Latince isminin baş harflerinden oluşmaktadır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saligia: Yedi büyük günahın Latince isminin baş harflerinden oluşmaktadır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin