B A Ş L A N G I Ç

174 26 8
                                    

"Başlangıcı olmayan son, sonu olmayan karanlığa benzer."

Evelyn Hannah Kemp, Sanat Tarihi bölümü bitirmiş ve çeşitli şehir ve ülkeleri gezerek incelemelerini doküman haline getiren genç bir kadındı. Şu ana kadar üç ülkeyi gezmişti ve gittiği ülkelerdeki şehirleri talan etmiş biri. Fakat aklını uzun süredir toplayamıyordu. Yaklaşık bir yıl önce gördüğü bir rüyanın etkilerini kim bu uzun süreye rağmen hissedebilirdi ki?

Yine bir motel odasındaydı. Başını koyduğu yastığın üzerine dalgalı saçları dağılmıştı. Gözlerini kapamış ve uyumaya çalışıyordu. Tabi bu mümkün değildi, yan odasından gelen karyola gıcırtısı ve televizyonun yüksek sesi bunu mümkün kılmıyordu. Üzerine giydiği beyaz geceliği yatağından sıyrıldı ve sırtını duvara yaslayarak oturdu. Gözlerini pencereye çevirdiğinde, sessizlikten dolayı ürktü.

Gözlerinin altlarına çöken morluklar, uykusuz günlerin ve içtiği uyku ilaçlarının eseriydi. Evelyn yatağından kalkarken, penceresini açmayı düşünüyordu. Fakat birkaç adım attıktan sonra kapısı tıklatıldı. Evelyn, pencereyi açıp kapıya öyle yönelmeyi düşündüğü sırada kapı daha bir gürültü ile çaldı.

Evelyn, koltuğunun üzerinde geceliğinin üzerine giyinilen sabahlığını aldı ve kapıya yöneldi. Kapının kilidini çevirip narince kapı kolunu kavrayıp açtı.
İçeriye giren adam, Evelyn’i kenara itmişti. Kapıyı sert bir şekilde kapatıp, pencerelere doğru büyük adımlar atmaya başladığında Evelyn adama bakakaldı.

“Pencereleri kapat! Işığı söndür!” diye konuştu genç adam. Siyah saçlarında yağmur damlaları tutunmuştu. Siyah ceketinin omuzlarında yağmur damlaları kollarına doğru akıyordu. Yüzünü gördüğü esnada kadın sesindeki şaşkınlıkla: “Sen, sen o’sun.” diyerek onu işaret parmağı ile gösterdi.

“Rüyamdaki adamsın.” dediğinde pencerenin üzerine bir iblis atladı. Eden yarı açık pencereyi kapatırken ağzından küfür yükseldi. Evelyn, rüyasını tekrar yaşıyor gibiydi. Fakat bu rüyada birçok şey farklıydı. Mesela artık bir trende değillerdi. Mesela genç adam, sakin değildi.
Evelyn, odanın kapısına doğru geri geri yürürken motel odasının kapısının ortasından bir el- daha doğrusu uzun tırnaklara sahip olan üç parmaklı bir el- Evelyn’in saçlarından yakaladı.

Kapıya doğru hızla çekilirken eller kızın boynunu tuttu. Evelyn, boynundaki iskeletimsi elleri tutarak boynundan çekmeye kalkıştı fakat bu işe yaramadı. Genç adam, camın etrafında biriken sayısını sayamadığı iblislerden gözlerini çekerek Evelyn boynunu tutan iskeletin elini kavradı. Vücudu kapının dışarısında olduğu için kapıyı menteşelerinden sökecek bir tekme savurdu, adam. Eden, genç kadının bileğinden yakalayıp onu çekiştirdi kapının üstüne basarken iblisin mora yakın kanı motelin tahta zeminin de iz bıraktı.

“Koş.” diye konuştu Eden. Kadının önden koşmasını ister gibi onu öne itekledi. Bu sırada motel odasının camı tuzla buz olmuş ve iblislerin her biri motel odasının lobisini doldurmaya başlamıştı.
Evelyn, çıplak ayakları ile taşlı zemine basarken canı ister istemez yanmıştı. Ayağının altına kırılmış bir bira şişesinin parçaları batmıştı. Eden ise o büyük botları ile gerisin geriye koşuyordu. İki elinin tuttuğu çift silah ile iblislere ateş ediyordu.

Evelyn nevri dönmüş gibi etrafa bakarken, bir çıkış yolu arıyordu. Fakat bulamadığında Eden’a döndü.
Eden, iblislere karşı büyük bir savaş veriyordu. Silahının mermisi bittiğinde hızlı bir şekilde koşuyor ve koşarken şarjörü dolduruyordu. Fakat mermiler tamamen bittiğinde öyle hızlı bir şekilde arkasını dönüp koşmaya başladı ki Evelyn de ona ayak uydurmaya çalışıyordu.

Motelin üzerine yerleşen küçük büyük tüm iblisler aynı anda taaruza geçtiğinde Eden, Evelyn bileğinden yakalayıp koridorun ucundaki pencereye doğru koşmaya başladı. Kadını sarılıp sırtı ile camı kırarken iki üç katlı motelden aşağıya düştüler. Eden'in sırtı asfalt zemin ile birleşirken, parçalanmış camın parçaları ile beraber atlayan iblisleri gördü. Ani bir hareket ile göğsünün üstünde yatan kadının sırtını asfalta yaslayıp kendini ona siper etti. Evelyn'in nefes alışverişini duyan Eden rahatlamıştı fakat sırtına atlayan iblislerin tırnak izlerini hissedebiliyordu. İblis saldırısı, karga sürüsü saldırısına benzerdi.

Acımasızdılar.

Evelyn’in üzerinde duran Eden’ın arkasından daha uzun ön perçemleri kadının yüzüne düşmüştü. Eden iblislerin verdiği acıdan zevk duyar cinstendi. Kadın, adamın ceketini parmakları arasına almış sıkıyordu. Saçlarını çekiştiren iblislerden dolayı gözlerini sıkıca yummuştu.

Sonra aniden bembeyaz bir ışık çarpttı. Evelyn, karanlığı dolduran ışığın kendini çektiğini hissettiği anda öldüğünü düşündü ve orada öylece bayıldı. İblislerin bazıları ışıl işe yok olmuş bazıları da kaçmıştı. Eden, kendini kadının üzerinden çekerek onun yanına uzandı. Tek kolunu başının altına alırken nefes alış verişlerini düzenlemeye çalışıyordu. Bunu yaparken beline inanılmaz ağrılar saplandı. Kanatlarını gördüğü meleğe bakarken onun altın sarısı saçlarını ile karşılaştı ve ışığın yayıldığı kolyeye göz ucuyla bakarken alaycıydı:

“Yine kapımı çalmadın, Gabriel. Azrael gelir zannediyordum.”dediğinde gülümsemeye başladı. Gabriel ona düz bir ifade ile bakmaya devam etti.
"Bu kadar ciddi olmamalısın, ahbap." diyerek doğruldu. Ceketinin yırtılmış ve paramparça olduğunu fark ettiğinde:
"Bana ceket borçlusun."diye konuştu ve ellerini ceplerine götürdü. Buruşmuş sigara paketini çıkarırken, özenle içinde bir tanesini çıkardı ve eliyle sigarayı düzeltip dudakları arasına yerleştirdi. Gümüş çakmağı ile yakarken ceplerine tekrar koydu. Yerde baygın bir şekilde yatan Evelyn'a gözlerine kısarak baktı. Sonra da: "Kızı bulduğuma göre beni öldürmeye ne dersiniz?"diye Gabriel'e sordu. Gabriel ona gözlerini çevirdi:
"Kutsal güne kadar onun koruyucusu olacaksın, Eden." dedi.

Eden ona tehditkar bakışlar atarken:"İşim yalnızca bu kadardı, Gabriel." dediği anda Gabriel sert ifadesini takındı. Eden da ona sert bir tepki vererek:
"Lanet olsun!"dedi. Hiçbir melek lanet okunmasını sevmezdi. Gabriel de bundan rahatsız olmuş bir şekilde iğrenerek Eden'a baktı. Eden dudaklarına sigarayı sabitleyip, Evelyn'in bedenini kolları arasına aldı.

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin