3.BÖLÜM

114K 1.8K 332
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın minik patateslerim ❤🌹

Bi anda irkilmiştim.
Bi insanla bu kadar yakında olmak ve bide o insan Asaf Korel'se...

Daha fazla böyle durursam , beni yanlış anlayabileceği geldi aklıma ve tam o anda ayaklarım geri geri gitti.

Fakat hesaba katamadığım şey, kapı eşiğiydi. Adımımı atmamla, denge mi kaybetmem bir oldu. Bütün bir dünya sanki etrafımda ters dönmeye başlamıştı sanki , Ama o da ne ?! Birden bire bir kol beni bütün gücüyle kendine çekmiş , bedenine adeta yapıştırmıştı.

sanki bedenimdeki her nokta onunla bütünleşmek için vâr olmuştu. Bedenine bu kadar yakın olmak , onun kalp atışlarını duymamı sağlıyordu.
Bu çok kusursuz bi duyguydu. Kalplerimiz yan yana ve aynı ritimle atıyordu.
Bir anda ansızın gözlerine baktığımı fark ettim hem de tüm bunları düşünürken!
İşte o an gerçekten gözlerinin içinde yeni bir dünya keşfettiğimi fark ettim.
eşsizdi , Bu zamana kadar hiç böyle bişey yaşamamıştım. Bir anda arkadan gelen bi sesle tüm aklımdaki herşey gitti. Kendi ütopyamdan , hayır birinin gözlerinde keşfettim bu dünyadan çıkma vakti gelmişti.
Devrim'in sesiydi bu , devam etti.

"Niye kapıda duruyorsun
Aleyna içeriye gelsene?"

Devrim ' in bağıran sesi ile Asaf Korel'e baktım.

"merhaba!"
deyip ona utanarak bakmaya başladım. Asaf bana bir şey demeden kapıyı ağzına kadar açıp içeri girmeme izin verdi.
-ah sonunda-

Bende utanarak içeri girip garip ama modern döşenmiş oturma odasını incelemeye başlamıştım.

Devrim deri koltukta oturup televizyon izliyordu. Ben odaya girince kumandayı elinden bırakıp ayağa kalkıp direk elimdeki tabağı almıştı.

"

ooo Aleyna , bu tabak da ne böyle ?"

Deyip bana göz kırptığında güldüm.
O elindeki tabağı masanın üstüne bırakıp koltuğa oturduğunda bende o rahat koltuğa oturup etrafa meraklı gözlerle bakmaya başladım.
10 dakikadır ne kimse konuşuyor ne de yerinden oynuyorlardı bunları yapmak yerine , televizyona boş boş bakıyorduk.

Asaf Korel , Sessizce yanımıza gelip bir sandalyeye oturup beni incelemeye başladığında yanaklarımın kızarmaması için dua etmiştim.

Devrim bir tane kurabiye alarak ağzına attığında tüm dikkatimi ona vermiştim.
Kurabiyeyi ağzında çignerken yüzünde bir mayhoş hava oluşmuştu. Gözlerimin üzerinde olduğunu fark ettiğinde gülmemek için dişimi sıkıyordum.

"Ne oldu Devrim ?"

Asaf ' a kaydığında gözlerim Devrim ' i incelemeye başlamıştı.

"I..." bu ses nereden geldi böyle ? Kafamı etrafta çevirip ne olduğuna baktığımda Asaf , yaptığım kurabiyeden yemiş agzında ki kurabiyemi çıkarıyordu. Bu durumlarına ne tepki vereceğimi bilmediğim için sadece olduğum yerde oturmak ile yetindim.

...

"Kimsin"

Asaf 'a çevirdiğimde gözlerimi , bana tiksinir bir şekilde bakıyordu.

"Anlamadım ?"
güldü ve sandalyesini çekip oturduğunda ona bakmaya devam ettim. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Tek bildiğim kurabiye yüzünden küçük bir zehirlenme yaşamalarıydı.

ASAF KOREL  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin