~12.BÖLÜM~

5.3K 266 25
                                    

Selamünaleyküm. Bu bölüm Hakkında şunları söylemem gerek; ben bir buçuk hafta sonra Teog denen sınava gireceğim için çok yoğun bir çalışma temposundayim. Bu yüzden çooooook yorgunum. Ama sizi daha fazla bekletmemek için bölüm yayınladım aceleyle. Velhasıl kelam; eksiklerimi hoş görünüz.  İyi okumalar.
Media: BADE nin kına ve düğün kıyafetleri.
Aa ne Bade mi dedi Halil amcam. Şimdi oraya gidicektim. Heyecanlanmıştım. Vala telaş yapmıştım. Bi an elbisemin eteğine takıldïm ve sakarlığımı gözler önüne sererek ayağımı burktum. Çok acımıştı. Ama belli etmemeliydim. 

"Kızım sakin ol. İyi misin ayağın ağrıdï mı?"

"Tamam Halil amca sen sakin ol asıl ben iyiyim."

"Kızım biliyorsun sen bana babanïn emanetisin" babamın adını duymamla gözlerim doldu. Aama sırası değildi. Aramızda mesafe bırakarak Gökalp ile aramızda mesafe bırakarak durdum ve gülümsedim be iyiyim dercesine. Gökalp in de babası olmadığı için yüzüklerimizi Halil amca kesmişti. 

Ayağımın ağrısından duramayacaktım daha fazla yürüyebildiğim kadar lavaboya gitmeye çalıştïm. Ama bu kattaki arızalı olduğu için yukarı kendi odama çıkmalıydım. Tabii bu ayakla merdivenleri nasıl çıkabileceksem. Merdivenlerin kenarından tutarak çıkmaya başladım ama yarım saatte bir basamak ancak çıkabiliyordum ki arkamdan bir ses duydum.

"Yardıma ihtiyacın var gibi."

"Hayır yok" dedim. 

"Pek öyle görünmüyor ama..."

"Nasıl görünüyorsa artık öyledir... sen niye gelmiştin bi şey mi lazım?"

"Lavaboyu soracaktım" bu ne ya herkesin bugün lavaboya mı giresi tuttu. 

"yukarıda koridorun sonunda"

aksayarak yürümeye çaıştım. çalıştım diyorum çünkü bu ayakla çıkamam mümkün değil. odun ya o da hemen çıktı. çıkmasa da bir şey değişmezdi de neyse. 

Şu an ne mi yapıyorum? ayağımın ağrısına  dayanamadım ve çıktığım iki merdiveni inme gücünü de kendimde bulamadığımdan hem merdivenlere oturdum. hem sinirden hem acıdan ağlamaya başladım. Birazdan dinlenince kalkarım nasıl olsa dedim. Ama bir şeyi unutmuşum. ve evet. planladığım gibi olmadı. 

"Oturacak bir yer mi bulamadın da buraya oturdun. bir dakka sen ağlıyo musun?" hemen gözyaşlarımı sildim.

"Hiçte bilem ne münasebet."

"Niye buradasın o zaman?" çok güzel soru zekice. ben niye buradayım. 

"ımm şeyden. bi dakka ya sana ne ki benim evim istediğim yere otururum. belki bende merdivenlerde oturmayı seviyorum. tövbe ya" evet tam benlik saçma bir cevap verdim ya.

"Tamam o zaman ben içeriye geçiyorum" dedi ve gitti. Ama saçmaladığımı anladı sanırım. çünkü pis pis sırıttı. ehh heralde kızım o saçmalığa sen bile inanmazsın. hah konuştu benim çok bilmiş iç sesim. sen bana ne demeye çalışıyosun. ayrıca sen beni terk etmemiş miydin? uzun zamandır yoktun. nereden çıktın sen. iç sesler asla terk etmezler bedenlerini kuraldır yani. sadece azıcık gitmiş gibi yaparlar aman ne kuralı. senin keyfine göre değişen kurallar mı. hah güldürme beni. neyse benim içeri gitmem gerek. senle uğraşacak değilim. 

seke seke gelebildim mutfağa. evet Leyla hanım neler oluyor sana öğreniceğim misafirler gitse bi. şimdi olmaz. 

******

VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin