Zeyno ve Atarlı çifti

1.2K 33 0
                                    

Tüm bu olanlardan iki yıl geçmiş olsun. Ve tüm bu hikayede Barış olmasın. İşte benim hikayem! Bu aralar ilham perim benimle sanırım upuzuuun bir hayali sahne oldu, tam 1350 kelime. :) Umarım beğenirsiniz. Yorum atsanız da hiç fena olmaz. Teşekkürler :)

Aradan iki yıl geçmişti koskoca iki yıl… Kerem için hayatının en güzel yılları sayılabilecek yıllardı. Abisini bulmuş, sevdiği kızla aynı üniversiteye kabul edilmiş ve hayatındaki gereksiz tüm insanlardan kurtulmuştu. “Abim bana uğurlu geldi” diye düşündü. “Hep olduğu gibi.”

Çoktan uyanmış yatağında dönüp dururken bunları düşünüyordu. O sırada telefonunun mesaj sesi yükseldi.

“Hadi uyan uykucu, çok uyudun.” Zeynep’tendi. Gülümsemekten kendini alamadı. Tabii dalaşmaktan da…

“Ben çoktan uyandım ama sen yeni uyandın gibime geldi ;)” Çok geçmeden cevap gelmişti.

“İlla sataşacaksın değil mi sabah sabah?” Güldü.

“Bu benim işim.”

“Tamam, uzatma da çabuk ol. Okula geç kalıyorsun.”

“Peki, kalktım bile.” derken yavaştan yatağından doğrulmuş yüzünü ovuşturmaya başlamıştı. Hızlı bir duş aldı ve giyindi. O sırada daha yeni yeni alışmaya başladığı abisinin sesi kulaklarında yankılandı.

“Hadi kalk, seni bugün ben bırakıyorum.” dedi.

“Ben giderim abi. Hem Zeynep’i alacağım daha.” dedi. Bu işten oldukça memnundu. Artık yalnız değildi. Gerçekten mutlu hissediyordu.

“Ah, hadi ama birlikte alırız.” Kerem güldü

“Peki. Hadi çıkalım o zaman.” Koray uzun kollarıyla kardeşini sardı.

“Eğlenelim ufaklık.” dedi. Kerem her zaman buna sinir olurdu. Sekiz yaşındayken bile.

“Olmuyor ama abi ufaklık falan. Zeynep’in yanında karizmayı sarsmayalım.” Koray koca bir kahkaha attı ve devam etti,

“Bakıyorum bizim ufaklık büyümüş ha! Tamam, Zeynep’in yanında demeyiz o zaman. Karizma dağılsın istemeyiz.” Koray Zeynep’i oldukça severdi. Onun yokluğunda Kerem’i hayatta tuttuğu için.

Arabaya geçtiler. Koray kullanırken Kerem de abisinin yanına kurulmuştu. Zeyneplerin evini tarif etti kısaca. Evine geldiklerinde, Zeynep’in daha yeni çıktığını gördü Kerem. Koca bir kahkaha attı.

“Kimmiş uykucu?” dedi. Zeynep kaşlarını çattı,

“Ne yapayım, bu saçlar kolay kurumuyor.” Güldüler. Sarıldılar. İşte huzuru bulmuşlardı. Arabaya bindiler. Zeynep arka koltuğa bindiğinde Koray,

“Günaydın Zeynep!” dedi koca bir gülümsemeyle. Zeynep de aynı gülümsemeyle karşılık verdi.

“Günaydın Koray abi!”

“Nasılsın görüşmeyeli?”

“İyiyim, sen nasılsın?”

“İyiyim ben de.” Konuşmaları kısa ve öz olsa da abi-kardeş gibiydi. Zeynep için Koray sanki hiç sahip olmadığı abi gibi olmuştu kısa zamanda. Kampüse ulaştıklarında Kerem ve Zeynep,

“Görüşürüz” demiş ve sonra kıkırdamışlardı. Bugünün pazartesi olması sebebiyle herkes okuldaydı. Kerem kolunu Zeynep’in omzuna attı,

“Ben sevgilimi çok özlemişim.” dedi. Zeynep ise yanaklarının kızardığını hissediyordu.

“Ben de seni çok özledim” dedi göğsüne iyice sokulurken. Kafenin oraya vardıklarında arkadaşlarının olduğu masayı aradılar. Can’ın kıvırcık saçlarını gördükleri masaya ilerlediler. Can, Yağmur, Melis, Aksel oradaydı.

Hayali Sahneler [devam etmeyecek]Where stories live. Discover now