5. Keşke

27 6 6
                                    

  
   Genç kız bahçede kitap okurken saclarının rüzgar tarafından savrulmasına izin verdi. Kız bir yandan kitap okuyor ve bir yandan da içinden geçiriyor ' keşke...keşke bende iyi, istediğini elde eden, mutlu bir hayatı olan rolunde kitap karakteri olsam. Benim dış görünüşüme değil de içime baksalar. Kitabın sayfalarını çevirdikçe anlasalar. Kitap kapanınca kitabın içindeki karanlığa hapsolsam. Keşke olsam ' genç kız bunları istedi tabi istediği daha çok şey varken.

   " kızım " arkadan gelen sesle kız çok sevindi. Belki de annesi artık onunla konuşmaya karar vermiştir.   Bu düşünceyle kız gülümsedi ve arkasına döndü fakat döndüğü gibi gülüşünün solması bir oldu. Bir umut belkide annesinin onunla konuşacağını sandı ama o kişi de Hatice teyze idi. Kızın umutlarını her zamanki gibi parçalayıp toprağın altına gömmüşlerdi. Belki de gülmek kıza haramdı ya da kıza gülmek yakışmıyordu.

Konuşma yetisi geri geldiğinde ağzını araladı ve kekeleyerek de olsa " e - efendim" diye bildi.

" Yemek hazırlamamı istermisin ne zamandır yemiyorsun doğru düzgün. Canın bir şeye mi sıkkın?"

" Yok Hatice Sultan zamanı gelince söyleyeceğim neden olduğunu,bana bir kase yoğurt hazırlayıp odama getirirmisin?"

" Tabiki"

Kız gine düşünmeye başladı ' acaba neden benimle ilgilenmiyorlar ki ? Neden bir insan kızı ile ilgilenmez hiç anlamıyorum! '

Genç kızın içinde bir arzu oluştu her şeyi yakıp yıkmak. Bunu yerine getirirse daha iyi olabilirdi. Yada kan görmek. Kız bu arzuları başını sallayarak atmak istedi ama tabiki atamadı. Hemen kalkıp mutfağa gitti çaktırmadan çekmeceden bıçak alıp kapşonu ile kolunun arasına sıkıştırdı.

" Hatice teyze ben alayım onları zaten odama çıkıyorum" dedi.

Hafize teyze de " al kızım " deyip tepsiyi kızın kucağına bıraktı. Yukarı çıktığında tepsiyi masanın üzerine bırakıp yatağına oturdu. Bıçağı ve kapşonu çıkarttı. Bir kaç dakika düşündü ' acaba yapsam mı ? ' diye o an cok yapmak istediği için bıçağı koluna getirerek hafif ama uzun bir kesik açtı. Çok acımasına rağmen kız dayandı. Her şeye dayandığı gibi.

Yarım saat sonunda kız yerinden kalkıp kendine pansuman yaptı. Kanlar elinden akarken sanki zehirini akıtıyormuş gibi hissetmişti. Kız yoğurtunu yerken şarkı mırıldandı
" mutlu sonu görmeden asla olmiyicem giden kazansa illahi bilirdim"

     * Masal *

   Herkezin ilgisini çektiğimi ve benimle ilgilendiklerini görmeden ölmeyeceğim. Yoğurdumu bitirdikten sonra masada ki dosyaya gözüm takıldı. Tabi ya nasıl unuturum bu o çocuğun bilgileri. Dosyayı hemen açıp içine bakmaya başladım.

* Adı Baran  

* Soyadı Polat

* Boy 1,85

* Yaş 19. Benden sadece 1 yaş büyük. Bu iyi oldu.

   Bir kaç tane fotoğrafı da vardı dosyanın içinde bir tanesi de bu :

   Bir kaç tane fotoğrafı da vardı dosyanın içinde bir tanesi de bu :

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   Ama bu çocuk çok yakışıklı taş  gibi mübarek. Kendine gel Masal. Fotografına bakarken bile tabiri caizse eridim. Karşısına tamamen değiştikten sonra çıkmayı planlıyorum.

   Dosyada şu an ki telefon numarası vardı. Hemen kendi telefonuma  '  Hayallerimdeki Adam ' diye kayıt ettim. Burak'ı da ' Yalv ' diye kaydettim. Aradığı zaman ' YalvArıyor ' görünecekti.

   Bu bir hafta okula gittim ve 3. Sınavlarımız da böylelikle bitti 3 hafta sonra okullar yaz tatiline giriyor. Aslında ben de 1 ay sonra gidicem diye kararlaştırmıştım ama okullar kapandıktan sonra gideceğim. Okul da önemli !

   Yarın da okuldan sonra hastahaneye gidip baldırlarımı aldıracağım. Gerçekten çok sabırsızlabıyorum.

Sabah 7:30 da kalkıp okul için hazırlandım hazırlıklarım bitince aşşağı indim.

" Günaydın kızım gel otur şöyle "
Masaya oturup beklemeye başladım Hatic teyze çayı da koyduktan sonra kahvaltı etmeye başladım. Aslında bu gun son iki dersimiz beden ve ben beden derslerinden nefret ediyorum. Şişman oldugum için koşunca çok kötü görünüyorum ve bu beni daha çok üzüyor. Bu gün son iki derste okuldan çıksam fena olmaz. Ağzıma bir kaç tane daha yeşil zeytin artıktan sonra Hatice teyzeye " Ellerine sağlık Hatice Sultan " diyip odama çıktım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra çantamı alıp aşşağı indim ve okula doğru yürümeye başladım. Aslında okul biraz uzak fakat ben bundan sonra arabayla bir yere gitmek istemiyorum. Yürüyerek gitmek en sağlıklısı.

Okula vardığımda kendimi direk Rüya'nın yanına atttım.

" N'aber kabus " diye bir soru yönelttim ama o boşluğa dalmış düşünüyordu. Elimi kafasının önüne getirip sallamaya başladım sonunda bana dönüp " ha ?" Diye karşılık verdi.

"Kızım nerelere gittin böyle"

" Hiiiiiç. Öylesine düşünüyordum. Sen ne yapıyorsun "

" Ben bu gün baldırlarımı aldırmaya gidiyorum. Son iki ders te çıkıyorum okuldan "

" he anladım...sen beden dersinden kaçıyorsun. Okey sorun yok "

"Sana daha ne kadar söylemem gerek bir daha Türkçe konuşurken araya İngilizce sıkıştırma diye ?"

"Bilemem. Orasını da sen düşün artık. Banane "

Bu sırada coğrafya hocamız geldi ve dersi dinlemeye başladım. Bir yandan dersi dinleyip bir yandan soru çözüyordum ve zil çaldı. Ben hiç istifimi bozmadım fakat Rüya kalkıp "gel hadi bir şeyler yiyelim" dedi.

"Ben yemiyorum biliyorsun"

"Aman neyse gelme boşver" dedi ben de soru çözmeye devam ettim.

4 ders bittiğinde Rüya ile vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım. Yolda Burak'ı görmem ile biraz afalladım. Her zamanki gibi yanında bir kız vardı ve gine her zamanki gibi beni görmeden geçip gitti. Erkeklerde orospu olsaydı bir numaralı orospu erkek Burak olurdu her halde. Bu söylediğime kendi kendime kıkırdadım. Kendi kendime...yalnızlık. Off. Gine başlama Masal sırası değil,şu an sadece uyumak istiyorum.

   Arkadaşlar kelimeleri yükseltmeye başladım ama emeğimin karşılığını almadığımı düşünüyorum. Lütfen vote verin.
* Eğer argo kullanmamı itemiyorsanız yorumlara yazmanız yeterli.

SEVİMSİZ  *DEĞİŞİM*Where stories live. Discover now