benim hayatım daha ben doğmadan önce planlanmıştı...
ama planların arasında bir çift mavi göz yoktu...
benim yüreğime dokunan bir çift okyanus mavisi...
HERKESDEN YORUM BEKLİYORUM😇 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Mutluluk seninle ilgili bir kavramdır, sahip olduklarınla değil. Ben bu cümleyi kanıtlayan bir durumdaydım, bu zamana kadar elimde herşeyim vardı, ama mutluluk kavramı bana çok uzaktı, şu an ise sahip olduğum tek şey Korkut iken sanki mutluluk havuzunda yüzüyordum.
Ne zaman uykuya daldığımı hatırlamasamda ağlayarak uyuya kaldığımı, çatlıyacak derecede ağrıyan başımdan anlıyordum.
Yattığım yer bir yastığa göre sert iken yatarken uyuduğum yumuşak yastığıma ne olduğunu bilmiyordum. Esneyip yastığımın neden bu kadar sert olduğunu anlamak için yattığın yerden kafamı kaldırdığımda gördüğüm okyanuslarla kalakalmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onus okyanus ferahlığı içeren gözlerine birde gülümseyen suratı eklenince ne yapacağımı şaşırmış can haliyle yerimden fırlayıp yataktan kalkmıştım.
"Günaydın" gülüşüyle beni küle çeviren bu adamın ses tonu küllerimden alevlendirmişti beni.
Ona bu kadar yakın uyanmak ve hala üstümde olan uyku sersemi halimden çıkmak için lavaboya doğru giderken ağzımın içinden gelen bir mırıltı dökülmüştü dudağımdan.
"Sanada günaydın"
Odanın içinde bulunan lavaboya girip kapıyı kapatarak kapıya sırtımı yasladığımda başımda birsürü olay varken Korkuta karşı nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyordum.
Biliyordum... biz onunla hem resmi, hemde dinen evliydik ama bu zamana kadar bana göz ucuyla bile bakmayan, gözlerini benden sakınan adam şimdi kocam olduğundan ona nasıl davranacağım konusunda pek emin olamıyordum. Birde bazı gerçekler vardı...
Korkut beni sevdiği için değil, beni korumak için evlenmişti benimle. Ben onu bu kadar severken, onun evlilik nedenini duyan kalbimde kabuk tutmaz yaralar oluşturuyordu...
Kafamda bir soru daha vardı... cevabını herşeyden çok merak ettiğim bir soru, elim dudağıma giderken canlanmıştı sahne kafamda...
Korkut beni öpmüştü...
Hemde ondan hiç beklenmiyecek bir şekilde dudağımdan öpmüştü beni...
Dudağıma kondurduğu buse sol yanıma kondurulmuş gibi hissettirmişti bana... dudağımdan öperken bile bir busenin en saf halini bırakmıştı dudaklarıma... bıraktığı öpücük o kadar saf ve duygu yüklü gelmiştiki... ruhum bedenime bir kalıp fazla gelmişti adeta.
Elimi dudağımdan çekip kafamdaki düşünceleri atmak, ateş basan benimi söndürmesi umuduyla soyunup banyoya girdim.Soğuk suyun bir nebzede olsa beni kasıp kavuran bu sıcaktan kurtarması umuduyla.
----------------------------------------
Odaya girdiğimde boş olmasının verdiği rahatlıkla derin bir nefes verip dolabın kapağını açtım rahat olmak için bir eşortman takımı çıkararak seri bir şekilde giyinip aynanın karşısına geçtim.
Kendimi bu evde kendimi hiç olmadığım kadar rahat ve huzurlu hissediyordum galiba bu evin yapısını ciddi anlamda huzur oluşturuyordu.
İyi göründüğüme karar verince kafamı çevirip gitmek için hareketlendiğimde, ne zaman geldiğini görmediğim Korkutu beni gülümseyerek izlediğini farkedince benim yüzümde gülümsemelere yelken açmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Korkutun sözleriyle aslında biraz utanmıştım. İzlediğim filmlerde yeni gelinler erkenden kalkıp bütün aileye güzel bir kahvaltı hazırlıyordu, ben ne yaptım, aşağıdaki yeni aileme mükellef bir sofra hazırlamak yerine oğullarını yastık yerine koyup fosur fosur uyumuştum. Galiba başlangıcı kötü yapmıştım ama olsundu daha nice kahvaltılar vardı önümüzde elbet telafi ederdim bu durumu.
Korkut'un anne ve babasını daha fazla bekletmemek için Korkuta kısa bir " tamam" cevabı verip kapının yanında olan Korkut'un yanından geçerek hızlı adımlarla merdivene doğru ilerledim.Ulaştığım ilk merdiven basamağında yanımda hissettiğim hareketlilikle kafamı çevirdiğimde dibinde bulduğum Korkuta bakakalmıştım. Bana hiç olmadığı kadar yakındı, bu düşüncelerimin boyutunu değiştirirken yanaklarımın al al olduğuna emindim.
"Sen önde ben arkada yada, ben önde sen arkada yürümiycez artık, ben yürürken senin adım seslerini, nefes alışverişini hissedecek kadar yakınında yürüycem elini her attığın yerde beni hissedeceksin, nerde durursan orda durucam, nereye takılırsan bende orya takılılacam çünkü sen çölüme yağmur, sen geceme gündüz oldun"deyip benim yüreğimi dağlarken bir karar vermiştim.
'Ben artık onlu yarınlar istiyordum'.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ YB KISA BİR ZAMANDA GELİCEKTİR✋
