BÖLÜM -16- "İHANET"

Start from the beginning
                                    

Onu ne kadar uğraşsam da öldüremeyeceğimi biliyordum. Isabella'yı vurmuştu, ona ok fırlatmadan saniyeler önce. Ve Adramelech tıpkı babamın dediği gibi onu saliseler içerisinde korumaya almıştı. Boğazından girip ensesinden çıkan ok bile, onu öldürmeye yetmeyecekti.

Fakat bu denemeyeceğim anlamına gelmiyordu. Sert adımlarla ona doğru yürümeye başladım. Grevor, Nichola'yla birlikte Orchard Circle'nin başından bana doğru koşmaya başlamıştı. Hemen arkalarındaysa Lora ve Rachel onları takip ediyordu. Lora'nın annesi ve Xavier ise evlerinin kapısının önünde şaşkın gözlerle olanları izliyordu. Onlarla birlikte, Orchard Circle'de oturan diğer sakinler de evlerinden çıkmaya başlamıştı fakat sayıları yok denecek kadar azdı.

Okumu yayıma sabitledim. Gözümden istemsizce akan yaşlar yanaklarımdan kaymaya devam ediyordu. Şafak durağan gökyüzüne rengini zerk ederken içimde hiçbir şey durağan değildi. Kavurucu bir yangının sıcaklığı derimin hemen altındaydı.

Babam elini güçlükle boğazına girmiş ok parçasına uzattı ve boğazından çıkarmak için ortadan ikiye kırdı. Ardından saplanan kısmı çıkarmak için elini ensesine götürdü ve ucunu yavaşça çekmeye başladı. Ucunu çektikçe, okun kırık yarısı boğaz tarafından kanlı bir şekilde girip ensesinden çıkıyordu. Tam o anda, yay ipini gerdim ve oku serbest bıraktım.

Bir kurşun gibi sertçe babama doğru giden ok bir anda görünmez bir duvarla karşılaşmış gibi yön değiştirdi ve duvarları yanan eve doğru ivmelendi. Thomas'ın öldüğü gece, Diablo evimize girdiği zaman ve babam Thomas'ı öldürüp kendini korumaya aldığında da elimdeki tabancan çıkan kurşun bu şekilde ivmelenmişti.

"Siktir..."

Ok torbamdan bir ok daha çıkardım ve hızlıca yayıma sabitledim. Tam germeye kalkıyordum ki Nichola yanıma ulaştı ve önüme geçti. Zifiri siyah gözleri tam önümdeydi. Kara saçları dağılmıştı.

"Sakin ol, Lacender! Sakin ol evlat, onu öldüremezsin, şu an değil."

Grevor büyük bir hışımla yanan eve doğru yaklaştı ve hemen üstünde oturur pozisyonda duran babamın yakasına yapıştı. Tam o sırada, babam boynundaki oku çıkarmayı başarmıştı. Fakat kan gelmiyordu. Boşluktan hiçbir şekilde kan akmıyordu.

Grevor Lora'ya dönerek "Eve girin!" diye bağırdı. "Anneni götür buradan."

Yutkundum ve titreyen ellerime mani olmaya çalıştım. Nichola teselli edercesine yayımı ve okumu tuttuğum, gergin ve kasılı bir şekilde duran kollarımı tuttu. "Bu işi düzelteceğiz Lacender, babanı şu an öldürmen imkansız, anlıyor musun? İnsanlar seni izliyor, her şeyi daha da batırmadan gidelim buradan."

"Isabella'yı öldürdü. O... Isaballa'yı öldürdü."

Babam aniden ayağa kalktı ve iki yakasına yapışmış olan Grevor'un ellerini tuttu. Ardından ölümcül bakışlarla ellerini kendinden uzaklaştırdı. İki şeytanın elçileri, şu an yüz yüzeydi. Fakat bir anda aklıma gelen, aslında her şeyin çok ani gelişmesinden ve şok oluşumdan kaynaklanan geç kalmış bir düşünce vardı. Taylor ve Sarah şu an ortalıkta yoktu. Evin içinde kalmış olma ihtimallerini düşünmek dahi istemiyordum fakat şu an olan şey tamda buydu.

Korkuyla "Sarah!" diye sayıkladım. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. "Sarah ve Taylor, onlar içerdeler!"

Nichola gözlerini kıstı ve başını endişeyle arkaya çevirdi. Aynı saniye içerisinde babam, Grevor'un suratına ağır bir yumruk geçirdi. Ve bu yumruk hiçte öyle normal sayılabilecek türden değildi. Grevor metrelerce uzağı fırladı ve yere çakıldı. Orchard Circle'nin neredeyse sonuna. Ardından babam zehir gözlerini bize doğru çevirdi. Damarları belirginleşmiş, göz bebeklerinin rengi koyu bordo renge çatmıştı. Onda tamamen saf öfke görüyordum. Ve Adramelech'in ruhundan gelen gücü.

Sokağın SonuWhere stories live. Discover now