It's not good

485 42 21
                                    

Bölümü multimediadaki şarkı ile okumanızı tavsiye ediyorum. :**

Tate'den:

"Hey Matt, telefonun kapalı olduğu için sana sesli mesaj bırakıyorum. Bu gece bir işim var demiştim ya, ailemin intikamını almak için gidiyorum. İşlerim düzgün gitmezse büyük ihtimal öleceğim, giderse de seni ararım ve bu iş bitti derim. Eğer yarın sabaha kadar benden haber alamazsan büyük ihtimal bir daha haber alamayacaksın demektir. Şimdi telefonumu kapatıyorum, beni arasan da ulaşamazsın. Beni bulmaya çalışma. Tek başıma olmam gerek. Son olarak söylemek istediğim bir şey var... aramızda geçen her şeye rağmen seni benim kardeşimsin bunu hiçbir zaman unutma."

...

Elime hazırladığım çantayı aldım ve çantayı omzuma attım.

Hızlı adımlarla evden çıkıp çantayı bagaja atmıştım.

Biraz sonra beni neyin beklediğini cidden bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum aslında.

Yine de o arabaya bindim ve arabayı çalıştırdım.

Mekanın önüne gidene kadar da ne bir kırmızı ışık ne de hız limiti tabelasını önemsemiştim.

Arabadan çıktığımda içimden soğuk bir ürperti geçmişti. Umarım intikamın soğukluğudur bu.

Çünkü genelde hislerim beni yanıltmaz.

Bagajdaki çantamı aldım ve içindeki bıçaklardan birkaçını belime geçirdim.

Küçük bir bıçağı ayakkabı topuğuma taktım hemen sonra da silahımı belimdeki kemer yerine tutturdum.

Arkamı arabama döndüm ve mekanı süzdüm bir süre.

"O zaman gösteri başlasın."

Kendimden emin adımlarla yürümeye başlamıştım.

Ayaklarım küçüklüğümden beri yere sağlam basardı benim.

Şimdi de kendi ayaklarım üstünde yürüyorum yine.

Ailemin bana öğrettiği şekilde.

Her zaman olduğu gibi.

Etraf fazla sessizdi.

Bu iyi değil.

Sessizlik her zaman içinde tuzaklar barındırır.

Sessizliği dinledim o an.

Evet sessizlik tuzaklar barındırır ama ben tuzaklar konusunda usta birisiyim.

"Güzel bir oyun ama yemiyorum."

Belimdeki bıçağı arkamdaki gölgeye doğru fırlattım. Ne yazık ki arkadaki kişi hızlı bir hamle ile bundan kaçmayı başarmıştı.

"Tate sakin ol napıyorsun?"

Birisi gölgelerin içinden çıkıp yanıma doğru gelmişti.

"Damien üzgünüm ama sandığın kadar salak değilim."

"Dostum iyi misin? Kafan filan yerinde değil sanırım. Bıçak filan fırlatmalar, böyle şeyler söylemeler. Uyuşturucu filan mı kullanıyorsun."

Tam o anda belimdeki bıçağı hızlıca çıkarıp bu sefer arkama doğru fırlattım.

Ve bingo.

Bıçak arkamdaki kişinin boğazına saplandığında elindeki silahı düşürmüştü.

"İyi taktik Damien." Deyip yüzümü yine ona çevirdim. "Ama dediğim gibi o kadar salak değilim."

Arkasını dönüp koşmaya yeltendiğinde güçlerim ile onu durdurup kendime doğru çekmiştim.

Run From Me (Tate-Malia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin