29.bölüm

140 39 225
                                    

Kapıyı, eline yüzüne un bulaşmış hizmetlilerden olduğunu düşündüren bir kız açtı. Onu küçümsemek gibi amacım yoktu hatta kız baya bir güzeldi.

"Buyrun? "

Soru sorar gibi söylediği bu kelimeyi umursamayıp içeri girdim. En son bu eve geldiğimde yaptığım hatayı hatırladım. İster istemez yüzümü buruşturmuştum. Az önceki kız olayın şokundan çıkmış ve bana yetişmişti.

" Ne yapıyorsun sen? Kim olduğunu söylemeden eve girmeye hakkın yok. "

" Ege nerede? "

Onu sinirlendirdiğim yüzünden belliydi. Bakışları birkaç saniyeliğine yan taraftaki odaya kaydı. Ardından beni baştan aşağıya süzdü. Karar vermeye çalışıyor gibiydi ama umrumda değildi. O konuşmasa da gözleri Ege'nin yerini söylemişti bile. Adımlarımı o yöne doğru ilerlettim. Benimkinden farklı ahenkteki ayak sesleri o kızın da peşimden geldiğini onaylıyordu. Odadan adımımı içeriye attığım anda burasının bir mutfak olduğunu anladım. Bana arkası dönük olan Ege'ye seslenecektim ki Buğra'yı fark ettim. O da beni fark etmiş olacak ki ikimiz de gözlerimizi kocaman açmış bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Buğra'nın ne işi vardı burada? Babam gene ne işler çeviriyor merak ediyordum. Ege'nin sesiyle ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Sera, amma gelirmişsin ya pasta yarım kaldı. "

Buğra'nın sahte öksürüğü ve oklavayla Ege'yi dürtmesi sonucu arkasını döndü. Beni gördüğüne o da şaşırmıştı. Yüzünün yarısı unla kaplanmış ve mutfak önlüğü giyiyordu. Bir an buraya ne için geldiğimi unutup gözlerinde kayboldum. İlk tanıştığımız günkü gibi bakıyordu. Aşık olduğum adam gibi bakıyordu. Anılarımın bir anda depreşmesiyle içim ürpermişti. Her güzel şey gibi bunun da bir sonu oldu. Şaşkın gözler yerini öfkeli olanlara bıraktı.

"Neden onu içeri aldın? "

Sera diye seslendiği kız omzunu silkti ve cevapladı. Sanırım bir hizmetliden daha fazlasıydı...

" Kendisi girdi. Tanışıyorsunuz galiba? "

İkisinin daha fazla bakışmasına dayanamayıp araya girdim.

" Evet tanışıyoruz. Ege'yle konuşacaklarım var. "

Sera dediklerimi duymamış gibi hâlâ Ege'ye bakıyordu. Kim bu kız da beni görmezden geliyor?

" Ne konuşacaksan burada konuş. Onlardan gizlim saklım yok. "

İmalı bakışlarla Buğra'ya baktım. O ise suçüstü yakalanmış gibi davranıyordu. Onun bu garip davranışlarına anlam veremedim ve daha sonra konuşmayı aklımın bir köşesine not ettim. Üçü de karşıma geçmiş konuşmamı bekliyordu. Gerçekten diğerlerinin yanında konuşacağımı düşünüyor olamazsınız. Hızlı adımlarla yanlarına gidip Ege'nin kolundan tutarak peşimden başka bir odaya sürükledim. Peşimizden geldiklerini bildiğim için içeri girer girmez kapıyı kapatıp arkamı yasladım. Hâlâ kolunu tuttuğum için çok yakınımda durduğunu fark etmemle geriye ittim. Ege bu halime gülmeye başlayınca Buğralar  kapıyı zorlamayı kesti. Ne var yani? Biraz paniklemiş olabilirim... Sinirli bakışlarım eşliğinde direkt konuya girdim.

"Gizem'in vurulmasıyla olan alakan ne? "

Sorduğum soru üzerine kahkahası yarıda kesilmiş ve suratı düşmüştü.

" O an orada bulunması büyük bir talihsizlik. Anlamadığım benim bununla ne alakam olabilir? "

" Kendisine Gölge diyen tanıdığım tek kişi sensin. "

Mavi (#WKT17) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon