Komik, kendi halinde dişli bir kadın karakter! Koca mavi gözü ve 'Deli Feride' lakabıyla gerçekten de sevilesi. Minyon, maskot bir dişi! Feride!
Disiplin adamı, karizma, kendinden hiç taviz vermeyen ama gizli bir romantik olan adam! İsmi gibi kendi...
Hangi kadın, hoşlandığı erkeğin yıkıcı baskısına karşı koyabilir ki? Erkeği bir baksa, bir güzel söz söylese, çoktan kaptırmaz mı kendini?
Hadi ama, gerçekçi olalım. Hiç değilse, mutlaka etkilenirdiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ESAS KIZ - FERİDE.
"Bir kere daha söyler misin, tam olarak nasıl dedi? Ses tonu nasıldı? Ciddi gibi miydi, yalvarır gibi miydi?" Gözde elini yüzüne yelpaze gibi salladı. "Ay! Sen adamı çatlatırsın Feride! Ağzından lafı pense ile almak zorunda bırakma beni!"
Onun bu haline nasıl olduysa gülümsemeyi başardım. Çünkü son iki saattir tamamen donup kalmış gibiydim. Hiçbir şeye doğru dürüst bir tepki veremiyordum.
Sabah onun itirafından sonra eve gelmiş anahtarları vestiyere koyup ayakkabıyı çıkardıktan sonra tıpkı bir robot gibi geçip salona oturmuştum.
Ve tartışmasız iki saat boyunca da Gözde uyanana kadar öylece günün ağarmasını izlemiştim.
Tarifi mümkün olmayan bir duygu karmaşasının içindeydim. Bir günde o kadar çok duygu geçişleri yaşamıştım ki, oturup kafamı dinlediğimde korkunç bir uğultunun beni ele geçirdiğini fark etmiştim.
Gözde elini gözünü ovalayarak odasından çıkıp bir korkuluk gibi pencerenin önünde beni dikilir halde bulunca az kalsın yüreğine ineceğini söyleyip beni azarlamıştı.
Sabah koşularına beraber çıkma kararı almamıza rağmen Gözde tabiki hiçbirine gelmemişti. Bugün de çok erken gittiğimi söylemiş beni azarlamıştı. Ancak kafam o kadar başka yerdeydi ki söylediklerinin hiçbirine dikkat etmemiştim.
En sonunda susması için ve biraz da içimdekileri dökme ihtiyacı ile birden patlamış, "Bera benden hoşlandığını söyledi." Demiş ve susmuştum.
Gece yaşanan kabus gibi olayı elbette biliyordu ancak sonrasında böyle bir itirafın geldiğini hatırlamadığını söylemişti.
Ben de Gözde'ye, koşuda onunla karşılaştığımı ve bana orada söylediğini söyledim.
Ve korkunç bir sessizliğin içine düştüm.
Bera benden hoşlanıyordu. Gözünün önüne hep benim gözlerim geliyordu. Gece ise Furkan ile ne yaptığımı çok merak etmişti.
Söyledikleri gerçek miydi? Nasıl olabilirdi? Sanki hiç hayal bile etmediğim bir oyun sahnesinde korkunç bir şekilde başroldeydim. Hayatın yan karakterleri olmak çok kolaydı çünkü zaten otomatikman o role itilmiş olarak doğuyordunuz.
Fakat ilk kez kendimi başrol oyuncusu gibi hissediyordum. Önce Furkan şimdi ise Bera.
Yirmi altı yaşına kadar hiçbir şekilde flörtüm bile olmamış bir kızdım. Furkan'ın duygularından emin olduğumu düşünüyordum ama Bera'dan kesinlikle emin değildim.
