~3~

136 7 38
                                    

"Işte böyle Barbz." diyip burnumu çektim. Onlar olmadan yaşadığım tüm sıkıntıları anlattım.

"Üzülme, artık biz buradayız." dedi elini omzuma koyarak.

"Kimseye söyleme tamam mı? Özellikle de abime." dedim.

"Söylemem merak etme." dedi gülümseyerek. Iç çekip Barbara'ya baktım.

"Ben üstümü değiştirip geleceğim. Sen aşağıya in."

"Tamam kuzum." diyip odadan çıktı.

Telefonu elime alıp kamerayı açtım. Kendi fotoğrafımı çekip 'Mesajlar' kısmına bastım.

Zendaya: Sana çok teşekkür ederim. Sayende birine daha güvenmeyeceğim.

Telefonu yatağa bırakıp şakağıma masaj yaptım. Sinüzitim olduğu için ağrı yapıyordu. Mesaj gecikmemişti. Gelen yanıta merakla baktım.

Bilinmeyen Numara: Sen ağladın mı?

Zendaya: Sence?

Bilinmeyen Numara: Ne oldu güzelim? O çocuk mu üzdü seni?

Zendaya: Aptalsın! Ilk mesajı görmedin mi? Beni üzen sensin!

Bilinmeyen Numara: Ne yaptım bilmiyorum ama özür dilerim.

Zendaya: Daha ne yapacaksın!? Yapmadığım birşeyi yapmışım gibi gösterdin. Eğer beni cidden tanısaydın böyle birşey yapmayacağımı bilmen lazım.

Bilinmeyen Numara: Üzgünüm 😔 O an o kadar çok sinirlendim ki...

Zendaya: BİR DAHA BANA MESAJ ATMA!

Mesaj kısmından 'Bilinmeyen Numara'yı engelleyip telefonu kapattım. Dolaba gittim ve önünde 'Feminist Af' yazan beyaz tişörtümü, desenli eşortmanımı giyindim. Saçımı dağınık bırakıp siyah spor ayakkabılarımı giyindim. Dudaklarım kurduğu için nemlendiricimi arıyordum. Bulamayınca çareyi bordo ruj sürmekte buldum. En kısa zamanda kendime nemlendirici alacaktım.

 En kısa zamanda kendime nemlendirici alacaktım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Kulaklığımı elime dolayıp cebime koydum. Odadan çıkıp bizimkilerin yanına gittim. Hala uykulu olan abimi görünce göz devirdim.

"Abii hala uyanamamışsın. Ben sevgilimin yanına gidiyorum." dedim ellerimi geride birleştirerek parmaklarımı birbirine düğümledim.

"Tam... NE SEVGİLİSİ ZENDAYA!!" diyince kahkaha patlattım. Barbara dudaklarını birbirine birleştirip kıkırdamamak için kendini zor tutmuştu.

"Abi..." diyip gülmeye devam ettim.

"Merak etme senden önce sevgilim olsa bile evlenmem." diyince Zayn bana ölümcül bakışlarını yolladı.

"Ya ya!" dedi ve tabağıyla oynadı.

"Ben dışarıya çıkıyorum." diyip Zayn'in yanağını öptüm.

"Zendy, bende geleceğim." dedi Caspar.

"Tek gitsem iyi olur." dedim Barbara'ya bakarak. Barbara ağzını açmıştı ki bende evden çıktım. Bagaja gidip kaykayımı aldım. Kulaklığımı takıp sahile kadar yürümeye başladım. Sahile gelince banka oturup kulaklığımı taktım. Rahatlamak için gelmek istesem de ardı ardına gelen bildirim seslerinden dolayı şarkı sürekli duruyordu. En sonunda dayanamayıp şarkıyı kapattım. Mesajlara bakmak istemiyordum ama önemli şeyler olabilir düşüncesiyle mesajlara baktım.

Bilinmeyen Numara: Boşuna mesaj atmayacağımı düşünme güzelim.

Bilinmeyen Numara: Sen beni engellemeyi denesen bile diğer sim kartlarımı takarım.

Bilinmeyen Numara: *fotoğraf*

Bilinmeyen Numara: Biliyorum seni çok sıktım özür dilerim ama dayanamadım.

Bilinmeyen Numara: O şerefsizle fotoğrafını atınca sandım ki...

Zendaya: Ne sandın?

Bilinmeyen Numara: Sen onunla birlikte oldun.

Zendaya: Beni sevdiğine emin misin? Eğer beni tanısaydın böyle birşey yapmadığımı bilirdin!

Bilinmeyen Numara: Biliyorum hatalıyım.

Bilinmeyen Numara: Seni arayacağım.

Bilinmeyen Numara: Sesini duymaya ihtiyacım var.

Elimi yazmak için klavyeye götürmüştüm ki gelen aramayla telaşlanmıştım. Daha yazmama izin vermeden beni aramıştı. Bu adam her kimse benden hızlıymış. Aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Konuşmak istemiyorum..." dedim durgun bir sesle.

"Güzelim bir sorun mu var?"

Ses tanıdık geliyordu. Portekizce konuşan belli başlı insanlar tanıyordum. Bunlar Rafinha, Neymar, Adriano gibi futbolculardı. Kaşlarımı çattım.

"Evet, bir sorun var. Şu an kim olduğunu bilmediğim bir adamla telefonda konuşuyorum. Aynı kişi bana yapmadığım bir suçu üstüme attı. Sevdiğim adam yanımdayken ondan uzaklaşmamı sağlayan birşeyler var... Daha sayayım mı?"

"O adam kim bilmiyorum ama onu bulduğum an öldüreceğim!"

"Ya sen kimsin kardeşim? O adamı bulamazsın ve bulduğun an öldüremezsin. Eğer kim olduğunu söylemezsen seni engelleyeceğim ve bana bir daha ulaşamayacaksın."

"Zenny, Zenny, Zenny... Kim olduğumun ne önemi var? Ben Benim işte. Karşına çıktığım an öğrenirsin."

"Burada mısın?" dedim şaşkınlıkla. Gülmüştü.

"Hayır, hayır. Sadece kim olduğumu birazdan eline kağıt verecek adamdan öğrenirsin. Yarın da oraya geleceğim ve seni İspanya'ya götüreceğim."

"Ne yani beni kaçıracak mısın?" dedim dalga geçercesine. "Hatırlatırım Zayn senin beni İspanya'ya getirttiğini öğrendiği zaman seni çok fena yapar haberin olsun."

Birisi omzuma dokunmuştu. Karşımda genç bir adam vardı. Bana kağıt uzatınca merakla elime aldım. Teşekkür edip kağıdı sesli bir şekilde okumuştum.

'Rafinha'nın en yakın arkadaşlarından birisi..."

"Denis Suarez?"

"Güzelim ben Brezilyalıyım."

"Rafinha'nın Brezilyalı arkadaşları pek aklıma gelmiyor."

Kahkaha atmıştı. Onun kahkahası benim sinirlenmeme sebep olmuştu.

"Neymar Junior, güzelim."

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Apr 22, 2017 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

I Would// ZeymarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora