3.-Bi Kahve?-

582 28 1
                                    

Heyooo! Bu bölümü çok severek yazdımmmmm!! :)) Bu hikayede hiç destek görmüyorum ama olsun içimden geleni yapmak da güzeldir bazen. İlgi gösterenlere teşekkür ederim.

Multimedya Burak'ın söylediği şarkı. Öptüm.

Ders zili çalıyor, Burakla sınıfa çıkıyoruz.Etraftaki insanların çıkıyormuşuz gibi davranması beni sinir ediyor. Hele o dedikoducu kızlar yok mu.. Bizi gördükleri anda fısıldaşmaya başlıyorlar.

"Çok rahatsız ediciler." diyorum homurdanarak. Burak da farkında ama bozuntuya vermiyor. Alışıktır tabii o bu duruma. Popüler olmak bunu gerektirir havasında. Aslında sinir ediyor bu halleri beni. Çünkü eski Eylül bir ezikti arkadaşlar.

"Boşver, çok takılma bunlara." diyor ve kolunu omzuma atıyor. Bu daha çok gerilmeme sebep oluyor ama onun umrunda değil. Daha 2 gün önce geldim ben bu okula!

Bu ne hız Eylül?

Derste aklıma dün geceki annemlerin tavrı geliyor. Ben eve girer girmez ışıkları açıp yanıma koşmazlar mı? Küçük kızları büyüyüp partilere gidiyormuş, erkeklerle geziyormuş falan filan..

Bazen kendime bile yalan söylüyormuşum gibi geliyor..Değiştim diyorum ama aklımda hala o eski Eylül ve onun aşık olduğu adam Tuna..Çok uzak gelmiyorlar ne de olsa. Eski Eylül burada olmasa da kalbindeki Tuna sevgisi hala orada.

Zaman gerekiyor sadece. Belki de Burakla unuturum Tunayı. Ama bu Burak'a da ihanet olmaz mı? Nasıl derim, başkası için yanındayım diye? Ah Eylül, ne zaman iyileşeceksin sen?

Evet işte, insanlar kendilerine ait olmayan şeyleri çok severler.

"Her şeyden biraz kalır" diyordu hayat. Kavanozda biraz kahve, kutuda bir kaç sigara, insanda biraz acı..

~~~~

"Mustafa Kemal Samsun'daki halkı sakinleştirmek amacıyla Samsun'a gönderilmiştir fakat Samsun'a geldikten sonra İstanbul'a yazdığı mektupta 'Rumlar siyasi emellerinden vazgeçerse Türk halkı da direnişten vazgeçer.İzmir'in işgali haksız bir işgaldir.Yunanlılar derhal İzmir'den çekilmelidir.' demiştir." diyordu İnkılap Tarihi öğretmenimiz..Tam o sırada sırama minik bir kağıt parçası düştü. Kağıdı elime alıp etrafıma bakındım.Artık yanımda oturmayan Burak uzaktan sırıtıyordu.

"Okul çıkışı provam var. Gelsene?"

Başımı çevirip gülümseyerek onayladım onu. Bu hareketime gülümserken göz kırptı. Gidelim bakalım, ne provasıymış.. Komik değil mi aslında? Bir şeyler çaldığını bile bilmiyordum.

Zil çaldığında çantamı toplayıp Burak'ı beklemeye koyuldum.Yanıma geldiğinde gülümseyip kolumdan çekiştirmeye başladı.

"Dursana! Ne provası bu?" diye bağırınca koridordakiler sinirimi aşırı bozan bir şekilde bakmaya başladı. Hey, film mi çeviriyoruz burada be!

"Şarkı söylüyorum ben. Bugün senin için söyleyeceğim, bak gör." dedi Burak sırıtarak. Gamzelerini sevdiğim şebek.. Bu çocuk da abartıyor...

Bende koluna girip müzik odasının yolunu tuttum..

Beni bütün grup üyeleriyle tanıştırdıktan sonra karşılarına geçip izlemeye koyuluyorum..Önce aralarında fısıldaşıyorlar, sonra şarkıya giriş yapıyorlar..

"Beni yak kendini yak her şeyi yak
Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak
İster öp okşa istersen öldür
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk"

ESMER.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin