🌠Tanıtım🌠

1.2K 138 68
                                    

Bölüm düzenlenmiştir...
Multi-KEREM DEMİR

Ben, HAZAL DEMİR. Henüz 20 yaşındayım, daha hayatın başındayım yani. Bir hedefi olan, gün geçtikçe daha çok o hedefe ulaşmak için hırslanan birisiyim. Hedeflerim var ulaşmak istediğim... Hayallerim var biraz gerçekleştirmek istediğim...

Annem ve abim ile yaşıyorum. Babam... Babam henüz ben küçükken vefat etmişti. Her ne kadar onun öldüğüne zor inansam da zamanla bu duruma alışmaya başladım, ama zordu...

Annem, modacı. Küçüklüğünden beri istediği mesleği yapıyor şu an. Annem, tek gerçeğim. Petekli balım gibi benim için. Onun da babamı çok özlediğini gözlerinden anlayabiliyorum. Her ne kadar bana belli etmek istemese de o da kendisini yalnız hissediyordu çoğu zaman. Ama,yine de güçlüydü. Yılmamıştı, pes etmemişti...

Abim, o ise babam ölünce abim geçti holding in başına. Abim, farklıdır benim için. Babam öldükten sonra abime daha çok düştüm. O da bana düşkündü, o pek belli etmez duygusallığını. Dışarıdan her ne kadar katı bir insan olarak görünsede aslında koca yüreklinin tekiydi o...

Pelin, çocukluğumun en tatlı mucizesi diyebilirim. Pelin, benim en yakın arkadaşım. Arkadaştan da öte kendisi... Yediğimiz içtigimiz ayrı gitmez. İlkokuldan beridir aynı sınıftayız. Abim kadar da değerli kendisi.

20 yasında olsam da küçük bir kız çocuğundan farkım yok aslında. İçimde ki o kız çocuğu hâlâ yaşıyor ister istemez. Yarımım biraz.. Yeterince güvenemiyorum etrafımda ki insanlara. Hiç aşık olmadım meselâ. Aşk , benim için hic bir zaman ilk olmadı. Aniden gelip de kapımı çalmadı hiç. Şimdilik...

Belki bir gün hiç beklemedigim bir zamanda davetsiz misafir gibi gelip çalardı kalbimi. Kim bilir ki... Çocukluğum zandığınız kadar da çok eğlenceli veya deli dolu geçmedi aslında. Her şey güzeldi , taki babamın o gece yarısında ölmesiyle her şey son buldu. Çocukluğum da...

Ama her ne olursa olsun annem gibi ayakta durmayı başardım. Başarmalıydım da... Babam da benden bunu isterdi... Şu an üniversite de psikoloji bölümünü okuyorum. Neden bu mesleği tercih ettim inanın ama benim de bir fikrim yok. İnsanların sorunlarını dinlemek beni rahatlatiyor belki. Veya benim sorunlarım karşısında onların ki bir ÇIĞ gibi geliyor bana...

Yıldız... Her canım sıkıldığında , bir şeye üzüldügümde , sinirlendiğim de veya mutlu olduğum da hep gökyüzünde ki yıldızlara bakıyordum. İçim rahatlıyordu, onlar o kadar içten parlarken bende parlıyordum...
Onların hikâyelerini çok merak ediyorum. Acaba neden bu kadar çok güzel parlıyorlar? Diğerleri neden bu kadar sönük parlıyor? Bunları çok merak ediyordum.
Babamı özlediğim zaman gözlerim ister istemez yıldızlara kayıyordu. Sanki babam orada beni izliyormuş gibi hissiyat vardı içimde.

Bugün günlerden pazar dı. Ben ise odamdan çıkmamış bir vaziyette sıkıntı içerisinde oturuyordum. Pelin zaten yoktu. İstanbul'a kuzeninin yanına gitmişti. Bensiz geziyordu hemde istiklal caddelerinde. Siz düşünün artık.

Annem alışveriş için beni de çağırmıştı ama alışveriş yapmaktan pek hoşlanmadığım için gitmemiştim. Abim ise Holdingden bir saniye ayrılmıyordu. Bu aralar işleri çok yoğundu sanırım. Bir anda abimin yanına gitmeyi düşündüm. Evet bence gitmeliydim. En azından kafam dağırdı biraz, hem abimi de görmüş olurdum... Uzun zamandır gitmiyordum holdinge.

GÖKYÜZÜ VE YILDIZ  (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin