cuddling|smut|

Começar do início
                                    

"Hadi Mikey dans edelim!" Michael'ın ellerini tutup çevrelerinde sallanmaya başlayarak Luke bağırdı.

Michael onun önceden sarışın bukleli saçlarının yavaşça alnına yapışmasını izlerken önündeki çocuksu oğlana güldü, ama oğlandan gelen yüksek sesle kahkaha ve deli dans hareketleriyle, Michael Luke'a bu ana ne kadar değer verdiğini söylemedi.

Luke bir eliyle Michael'ın belini, diğer eliyle Michael'ın elini tuttu, Michael'ı yakınına çekti ve Michael, nasıl Luke'un aniden onu çevrelerinde döndürmesini ve Michael'ı yakında tutup onunla yavaş yavaş yarın yokmuşcasına dans ettiğini merak etti.

"Biliyorsun yağmurda hep sevdiğim biriyle yavaşça dans etmek istedim." Luke, Michael'ı geri vücut ısısına çekip ince belini tutmadan önce Michael'ı parmağıyla çekip hafifçe etrafında döndürdü.

Michael sadece homurdandı. "Tabii Luke."

"Hayır, ciddiyim Mike, soğuk yağmurda bile güzel ve sıcaksın, senin yaydığın ısıyı hissedebiliyorum. Saçın yüzüne yapışmış ve her yerde. Yağmur yüzünden yanaklarından aşağı siyah saç boyası akıyor, her zaman parlayan güzel yeşil gözlerin var, sevdiğin bir şeylere baktığında gözbebeğinin daha büyümesini izlemeyi seviyorum, birisinden övgü duyduğunda her zaman sevimli bir sırıtmaya dönüşen güzel pembe dudaklarının yanısıra kızardığında yanakların pembe rengi alıyor. Gördüğüm en güzel insan sensin Mikey, ve sevimsiz geldiğini biliyorum ama hasta olduğunda, hüzünleştiğinde ya da yorgun olduğunda bile hala güzelsin ve sanırım seni hayatımın geri kalanında sevebilirim." Luke söyledi.

Luke'un konuşması Michael'ı şaşırttı, çok aniydi, ve tek şaşıran kişinin kendisi olmadığını söyleyebilirdi, Calum ve Ashton arkalarında ağzı açık kalmış bir şekilde duruyordu, Calum gözlerinden birkaç gözyaşı geldiğini asla itiraf etmeyecekti.

Michael alnını Luke'un alnına bastırdı ve ona baktı.

"Şu anda gözbebeklerimin daha da büyüdüğünü görüyor musun?" Michael sordu.

Luke cevap vermedi, Michael'ın şişmiş gözbebeklerine bakarak ve titrek bir nefes alarak sadece gülümsedi.

"ÖP ÖP ÖP!" Calum tempo tutturdu.

Michael eğilip dudaklarını Luke'un dudaklarına bastırmadan önce Luke ve Michael, nefes nefese kahkaha attılar, ve Luke hayatında hiç bu kadar mutlu olduğunu düşünmüyordu. Michael'ın dudakları kendi dudaklarına karşı sıcak ve yumuşaktı, karnında patlayan havai fişekleri hissediyordu ve gerçekte ne yaptığından emin değildi, daha önce insanlarla öpüşmüştü ama bu sefer ürkekti, bunu batırmak istemiyordu, gergindi ve Michael bunu hissedebiliyordu, bu yüzden ellerini Luke'un omuzlarına koydu ve hafifçe ovuşturdu.

Luke nihayet biraz sakinleşti ve öpücüğe geri dönerek vücudunun Michael'ın yumuşak dokunuşuyla erimesine izin verdi.

Birkaç dakika sonra, çocuklar yağmurdan parmak uçlarına kadar ıslanmış olduklarını fark ettiler ve hala halka açıktılar, Ashton ile Calum hala onlara bakıp otobüse gidebilmeleri için öpüşmelerini bitirmeyi bekliyordu.

"Hadi içeri girelim böylece kucaklaşabiliriz." Michael söyledi, Luke'un elini tutup onu otobüse yönlendirmeden önce burnunu Luke'un burnuna sürtüp Eskimo öpücüğü verdi.

Otobüse bindiklerinde, ikisi de kıyafetlerini soydular ve Michael'ın ranzasına tırmanmadan önce sadece baksırlarla kaldılar.

Bu daha önce hiç girilmemiş bir kucaklaşma pozisyonuydu. Luke Michael'ın üstünde bacaklarını ayırarak oturmuş, kollarını Michael'ın boynuna dolarken başını Michael'ın omzunda başını dinlendiriyordu.

muke imagines |fluff&smut|Onde histórias criam vida. Descubra agora