cuddling|smut|

7.5K 85 98
                                    

Luke ve diğer çocuklar o gece için son vedalarını hayranlarına söyleyerek sahneden inerken, ter Luke'un kafasından sel gibi boşalıyordu.

Enstrümanlarını bırakıp soyunma odasına üstlerini değiştirmeye gittiler.

Luke şu anda küçük odanın dışındaki kanepede oturuyordu, dışarıda çatıda yağan yağmuru dinlerken telefonunda Twitter'da gezinerek diğer oğlanların üstlerini değiştirmelerini bekliyordu.

"Sonunda." İç çekti, Michael içeri girerken ayağa kalktı.

"Heyecanlanma, Cal ve Ash'in hazır olması 3 yıl alıyor, sadece benim." Michael söyledi ve Luke kendisini kanepeye geri gömdü.

Michael Luke'un yanına oturdu ve beklediler... beklediler... ve Luke sonunda patlayana kadar beklediler.

"Orada ne yapıyorlar, kendilerinden geçmişcesine birbirlerini mi beceriyorlar?" Neredeyse bağırdı.

"Büyük ihtimalle." Michael telefon ekranından bakmadan mırıldandı.

"Burası çok sıcak." Luke sızlandı ve Michael inledi, çünkü Luke'un sabrı cidden test edildiğinde bunu biliyordu ki, her şeye sızlanmaya başlayacaktı.

"Ah işte başlıyoruz." Michael homurdandı ancak Luke sadece ona dik dik baktı.

"Bak bu lanet odada klima yok, dar kot pantolon giyiyorum eğer çok uzun süre içinde kalırsam muhtemelen bedenimin kalıcı bir parçası olacak ve sadece siktiğimin-küçük-ranzama gidip dosdoğru 3 gün boyunca uyumak istiyorum." Luke şikayet etti, ancak sesinde çok fazla öfke yoktu bu yüzden Michael endişe etmedi, ama yakında Luke'un dramatikleşeceğini biliyordu ve tek umudu Ashton ve Calum'un oyalanmalarının bitmesi yada Luke'un o kadar şikayet etmesi ki yorulması ve, belkide Michael'ın kucağında, uyuması.

Ne yazık ki, diğer ikisi acele etmek istemiyordu ve Luke henüz yorulmamış gibi gözüküyordu.

"Tanrı aşkına kapa çeneni." Michael hala bakışlarını telefondan ayırmıyorken söyledi.

"Pekala bu ikisi yıllar alıyorsa özür dilerim." Luke daha 15 dakikanın bile geçmediğinin farkında olmasına rağmen söyledi. "Eğer acele etmezlerse yarın gece şovunu kaçıracağız."

Michael buna kıs kıs güldü. "Eğer o kadar acele etmelerini istiyorsan neden gidip onlara söylemiyorsun."

Luke bunu düşünerek bir saniye oturdu. "Ne biliyor musun? Öyle yapacağım." Burnundan soludu, ayağa kalktı ve pantolonunu tozunu sanki yıllardır kanepede oturuyormuş ve bu süre zarfında toz almış gibi tozunu aldı.

Michael'ın gözleri genişledi ama Luke odadan çıkarken bir şey söylemedi.

Birkaç saniye sonra koridor boyunca bir kız çığlığı geldi ve Luke koşarak geri odaya girdi.

"Düşüncelerim doğrulandı." dedi, gözleri geniş ve korku doluydu. "Kendilerinden geçmişcesine birbirlerini beceriyorlardı."

Luke kanepeye geri yürüyüp otururken Michael yüksek sesle bir kahkaha attı, Luke'un gözleri hala korku doluydu.

Birkaç dakika sonra, diğer iki huysuz çocuk Luke'a bir bakış atarak odaya girdi, ama Luke yok saydı, sadece kendi yerinden kalktı ve gitmeye hazırlandı.

Çocuklar dışarı çıktığında, gösteri öncesinde görünüşe geçmiş olan güneş şimdi ortadan kaybolmuş ve yerini koru gri bulutlara ve onlardan merhametsizce dökülen tanıdık çiğ damlalarına bırakmıştı.

Ancak çocuklar mutluydu, son birkaç saattir kıçlarından terliyorlardı ve yağmurun soğuk suyunun kıyafetlerinin cildine yapışmasına izin vermeye, sıcak terlerin hepsinin emilmesine ve soğuktan tüylerinin ürpertmesi için mümkün olduğunca uzun süre yağmur altında durmaya daha istekli davrandılar.

muke imagines |fluff&smut|Where stories live. Discover now